Bülent Tezcan: "Devleti parsel parsel yeni cemaatlere sattınız"

Bülent Tezcan: "Devleti parsel parsel yeni cemaatlere sattınız"

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “Adliye koridorlarına gidin, hastane koridorlarına gidin, Emniyet koridorlarına gidin, İçişleri Bakanlığı koridorlarına gidin, devletin koridorlarına gidin, her birini bir cemaat ya Hakyolcular ya Menzilciler ya bir başkası parsellemiş” dedi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, AKP iktidarını FETÖ’yü devlet kadrolarından tasfiye ettikten sonra başka grup ve cemaatleri kadrolara yerleştirdiğini belirterek, “Adliye koridorlarına gidin, hastane koridorlarına gidin, Emniyet koridorlarına gidin, İçişleri Bakanlığı koridorlarına gidin, devletin koridorlarına gidin, her birini bir cemaat ya Hakyolcular ya Menzilciler ya bir başkası parsellemiş. Bu devleti parsel parsel yeni cemaatlere sattınız, getirdiğiniz tablo bu” şeklinde konuştu.

TBMM’de süren bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanlığı’nın bütçesi ile ilgili konuşan Tezcan, başkanlık sistemine geçiş öncesinde AKP’nin ‘Ekonomi uçacak’ söylemlerine karşın doğalgaz ve elektriğe son dönemde gelen zamlara dikkat çekerek, “. Dışarıda faize ödenen para 173 milyar dolar. Düşünebiliyor musunuz ya, 173 milyar dolar. Yani doğmamış çocukların geleceğini Londra bankerlerine ipotek ettiniz, Londra bankerlerine ipotek ettiniz dedi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı bütçesini görüşüyoruz; başka bir ifadeyle, sarayın bütçesini görüşüyoruz; başka bir ifadeyle, tek adam rejiminin bütçesini görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, şu saatten sonra bütün sözlerim sarayadır, hazıruna değil. Buradan söylediğim bütün sözlerin muhatabı saraydır.

Diyorum ki: Saray bir bütçe teklifi hazırlamış, Millet Meclisinin onayını istiyor, bizim onayımızı istiyor. Yani aslında milletin onayını istiyor da ey saray erkânı, bu millet size niye güvensin? Bu millet size niye güvensin? Bakın, bu rejimi, tek adam rejimini kurarken anayasa değişikliğinde, çıktınız milletin önüne devletin bütün imkânları ve parasıyla “Kuvvetler ayrılığı olacak.” dediniz; tek adam rejimi geldi. Ne kadar yetki varsa sarayda bir kişinin elinde topladınız, bir kişinin elinde. Ne dediniz? Çıktınız “Parlamento güçlenecek, daha güçlü bir Parlamento olacak.” dediniz, milletvekillerini ayakçı durumuna düşürdünüz, milletvekillerini. Milletvekilleri, değil sadece biz, iktidar milletvekilleri dahi bakanlara ulaşamadığından şikâyetçi.

Bu ayıbı gördünüz, sizin şikâyetiniz. Bu ayıbı gördüğünüz için, alakası olduğu için nöbetçi bakanlık icat ettiniz nöbetçi çavuş, nöbetçi onbaşı gibi. Allah’tan… Nöbette uyuyacak olurlarsa vay hâline bu memleketin. Yani milletvekilleri nöbetçi bakanın kapısında kuyruk oluşturacak, kuyruk; hani domates, biber, patlıcan kuyruğu oluşturttunuz ya şimdi de bakanın kapısında milletvekili kuyruğu oluşturacaksınız, itibarlı parlamentodan anladığınız bu.

Bakanların yetkisi var mı? E, yok. O bakana da sarayda bir paralel bakan tayin ettiniz, sarayda her bakanın bir paraleli var. Bakanın da yetkisi yok. Yani tablo şudur değerli milletvekilleri: Vekil bakana ulaşamaz, nöbetçi bakan saraydaki paralelini aşamaz. Vekil bakana ulaşamaz, tablo bu.

Ne dediniz arkadaşlar? Ne dedi, saray ne dedi kampanya döneminde? “Koalisyonlar bitecek.” dedi. E daimî koalisyonlara muhtaç ettiniz memleketi, her seçim öncesi ittifak siyaseti zorunlu hâle geldi. Hani, bitti mi?

Erdoğan çıktı, hepiniz çıktınız, dediniz ki: Bu sistem başkanlık rejimi değil, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi.” Erdoğan, daha mazbatayı aldığı gün, mazbatanın mürekkebi kurumadan gazetecilere dedi ki: “Bana bundan sonra artık ‘Başkan’ diyebilirsiniz.” Hani, ne oldu? Millet başkanlık rejimine itibar etmeyecek, onu bildiğiniz için öyle söylüyordunuz, mazbatanın mürekkebi kurumadan “Bana ‘Başkan’ diyebilirsiniz.” dediniz. Şimdi, soruyorum: Ya, bu millet size niye güvensin? Hangi dediğiniz birbirini tuttu, Allah’ınızı severseniz, niye güvensin? “

“MEMLEKETİ TEFECİ CENNETİNE ÇEVİRDİNİZ”

“Ekonomi uçacak.” dediniz. Ne oldu? Dolar uçtu, dolar uçtu. 16 Nisan referandumunda dolar 3,73; 24 Haziran 2018’de 4,66; bugün 5,85; yüzde 50 artmış. “Faiz lobisinin belini kıracağız.” dediniz, öyle değil mi? “Faiz lobisinin belini kıracağız.” dediniz, memleketi tefeciye muhtaç ettiniz, memleketi tefeci cennetine çevirdiniz.

Bakın, 2003 yılı ile 2019 yılları arasında devletin sadece içeride faize ödediği para 769 milyar lira. Dışarıda da daha bir felaket. Dışarıda faize ödenen para 173 milyar dolar. Düşünebiliyor musunuz ya, 173 milyar dolar. Yani doğmamış çocukların geleceğini Londra bankerlerine ipotek ettiniz, Londra bankerlerine ipotek ettiniz.

Daha neyi söyleyelim? “Zamlar sona erecek.” dediniz, doğal gazdan elektriğe yüzde 64’ten yüzde 70’e kadar yapılan zammı mı? Çiftçi toprağa muhtaç, toprak çiftçiye muhtaç. 2 Trakya büyüklüğündeki toprak ekilemez hâlde, 2 Trakya büyüklüğündeki toprak. Sivas’ın nüfusundan fazla vatandaş, çiftçi üretimi bırakmış; 651 bin çiftçi ekimi bırakmış, bırakmış. Memleket sanki İstiklal Harbi’ndeki, Balkan Harbi’ndeki gibi, toprak işleyecek adam arar duruma gelmiş. Memleketi on yedi yılda getirdiğiniz nokta bu. Hangisine inansın? Bu millet size niye güvensin kardeşim? 3600 ek göstergeden EYT’ye, işsizlikten yolsuzluğa, verdiğiniz hangi sözü tuttunuz? Bir dönün bakın bakalım.”

“DEVLETİ PARSEL PARSEL YENİ CEMAATLERE SATTINIZ”

“Şimdi, “FETÖ’yle mücadele” dediniz, öyle mi? “FETÖ’yle mücadele” dediniz, FETÖ borsası kurdunuz. Limoncu FETÖ’cü, portakalcı FETÖ’cü, yumurtacı FETÖ’cü, FETÖ borsasından hisse senedi alabilecek parası olan milyarder turizmci muteber şahsiyet sizin nezdinizde. Yarattığınız tablo bu, böyle bir Türkiye yarattınız.

Ha, bir de başka bir şey var: Sarayın avukatları da FETÖ borsasının spekülatörleri olmuşlar, bir borsa spekülasyonu doğmuş. Yani “Paralel devletle mücadele.” dediniz, yeni paralel devletler, yeni cemaatler yarattınız. Adliye koridorlarına gidin, hastane koridorlarına gidin, Emniyet koridorlarına gidin, İçişleri Bakanlığı koridorlarına gidin, devletin koridorlarına gidin, her birini bir cemaat ya Hakyolcular ya Menzilciler ya bir başkası parsellemiş. Bu devleti parsel parsel yeni cemaatlere sattınız, getirdiğiniz tablo bu.

Şimdi “Millet bize güvensin.” diyorsunuz. Ya, bu millet size niye güvensin? “Millî irade” dediniz, İstanbul’da kaybettiğiniz seçimde sandığı tekmelediniz ama Allah’tan millet döndü, 806 bin tane tekme attı size, ondan sonra anladınız ne olduğunu.

“Darbelere karşıyız.” dediniz, 20 Temmuz darbesini tezgâhladınız. KHK cehennemi yarattınız Türkiye’de, KHK cehennemi. Demokrasiyi tabuta koyup son çiviyi üstüne çaktınız.

Hoş, zaten “Darbecileri yargılıyoruz.” dediğiniz Kenan Evren’e de vazo hediye etmiştiniz zamanında, öyle de bir tıynetiniz, öyle de bir geçmişiniz var.”