Bülent Arınç, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin iddialı sözler söyledi.
MNP, MSP, RP, FP, AK Parti ile 20’den fazla seçime girdiğini söyleyen Arınç, “Her seçim öncesi sonuçlar az çok tahmin ederim” diyor. Sokakta, pazarda vatandaşla olan ilişkilerin, konuşmalara verilen tepkilerin ve halkın gündemindeki olaylar karşısında ortaya konan tavrın seçim sonuçlarında etkili olacağını söylüyor.
“Vatandaşın bakışından siz bunu hissedersiniz?” diyen Arınç’a, “Şu günlerde vatandaşın bakışından ne hissediyorsunuz?” diye sorduğumda önce gülüyor sonra da şöyle ortaya koyuyor iddiasını:
Şimdi işimiz zor ama bize sorarlarsa biz bu seçimin nasıl kazanılacağını söyleriz: Hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği genel seçimlerinin… Ben seçimin kazanılması için neler yapılmalı, neler gerekli? Bunları adeta bir matematik ölçüleri içerisinde biliyorum”
Nedir bu formüller derseniz Arınç bunu söylemiyor. Halkın en büyük sıkıntısı geçim derdi olduğuna göre acaba bu formüller “ekonomik” mi? Buna da “hayır” diyor..
“Sadece ekonomik formül olur mu? Ekonomi işin en sonu belki de. Önce hukuk, adalet v.s. Ben bunların formülünü biliyorum. İki kere iki dört der gibi. Yeter ki bu işin başındakiler, ''Biz bu seçimi almak için ne yapmalıyız?'' desinler. Önce gidişatın endişe verici olduğunu görsünler. Geniş bir istişare yapsınlar. Bu istişarelere davet edilirse ben de görüşümü söylerim. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri öncesi genel merkezde böyle bir istişare yapıldığında sonuçların ne olabileceğini az çok söyledim. Ben gördüklerini iyi tahlil eden, doğruları söyleyen bir insanım. İhtiyaç duyan bana sorabilir”.
Anketlerde oyları yüzde 30’lara düşmüş görülen AKP’nin halen seçim kazanabilir mi? Kimilerine göre AKP dönemi kapandı ama Arınç öyle düşünmüyor:
“Var, iki seçimden de ümidimizi kesmedik ama vakit daralıyor. Zaman geçmeden derhal bu işe el atılması ve seçimi kazanmak için gerekli formüllerin acilen uygulanması lazım. Ertelemeden, ihmal etmeden, göz ardı etmeden”
3 - 5 trolü toplasanız 1 gram etmez
Bülent Arınç’ın söylediği sözler kimi zaman büyük gürültü koparıyor ve bu sözlere tepki çoğu zaman muhalefet yerine kendisini “AK Parti’li” olarak tanımlayan isimlerden geliyor. Arınç’a kurucusu olduğu AK Parti’nin tabanı tepkili mi? Neden konuşuyor? Amacı ne? Konuşması ile partisine zarar verdiğini düşünüyor mu?
“AK Parti''den tepki görmüyorum. Tepki gösterenler 3- 5 kişi. Bunlar troldür. Onların esamesi bile okunmaz. 4''ünü,5’ini 10’unu toplasanız 1 gram etmezler. Ama sessiz çoğunluk, AK Parti’nin tabanı ''Allah senden razı olsun, sen olmasan bunları kim söyleyecek, konuşacak. Senin isminle esnafa halka gidiyoruz. Onlar da iyi ki Bülent Bey konuşuyor'' diyorlar. Dolayısıyla görünür görünmez büyük bir çoğunluktan dua, destek alıyorum.
Beni tanıyanlar bilir, 1970 yılından beri bu çizgideyim
Beni tanıyanlar bilir 1970’den beri böyleyim. Rahmetli Erbakan hoca benim eleştiri, uyarılarım karşısında hiçbir zaman tavır almış değildir. Tayyip Bey de son zamanlardaki konuşmaları dışında beni incitecek şey yapmadı, parti içinde beraber çalışırken her zaman hürmette bulundu. Ben de ona hiç bir zaman saygıda kusur etmedim
Hesap içinde değilim, içim yanıyor
Ben hiçbir hesabın içinde olmadım. Üç, beş maaşın ya da herhangi bir görev talep etmedim. Allah bana bütün görevleri nasip etti. Bundan sonra da şunu verin diyecek halim yok. Ama AK Parti’nin Tayyip Bey’in başarılı olmasını istiyorum. Tekrar seçim kazanmasını istiyorum. İçim yanıyor ve bu feryadımı bazen ölçülü olarak dile getiriyorum…
"Erdoğan aday, ilan etmesine gerek yok"
Şu ana kadar resmi bir açıklamanın olmadığı Cumhurbaşkanı adaylığında tek konuşan isim “Adayımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Arınç’a göre de Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olacak ve bunu ilan etmesine de gerek yok.
“Adayların belirlenmesi için belirli bir zaman var. Tayyip Bey yeniden aday olmak ve kazanmak ister. Bunun için yeni bir açıklama yapmasına gerek yok. Zaten Cumhurbaşkanlığı seçim kanununa göre başkaları da aday gösterebiliyor. Erdoğan mutlaka adaylığını kendi açıklamalıdır düşüncesinde değilim. O, ona ait bir yetkidir. Olur mu diyorsanız? Ben aday olacağını düşünüyorum.
Diğer taraf da (Millet İttifakı) adayını istediği zaman açıklama özgürlüğü var. Bunun getirisini, götürüsünü her iki taraf da düşünüyordur.”
Erken seçim ihtimali
Erken seçim tartışmalarına da değinen Bülent Arınç, seçimleri bir kaç ay öne almanın “erken seçim” anlamına gelmeyeceği düşüncesinde.
“Seçimi tam gününde yapmak Allah’ın emri değil, 3,5 ay öncesine de alınır. Yüksek Seçim Kurulu''nun (YSK) kendisi için gerekli gördüğü süre zannediyorum iki, üç aydır. O süreye dikkat edilerek seçim her zaman erkene alınabilir“.
Bugünkü sistem CHP’nin eseri
AK Parti’nin kurulduğu zaman büyük harflerle “bundan sonra seçimler zamanında olacak, erken seçim olmayacak” demesine rağmen mecburen erken seçim yapıldığını hatırlatan Arınç, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde yaşanan 367 krizi ve Anayasa Mahkemesi Kararı’na göndermede bulunarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de bir anlamda CHP’nin eseri olduğuna işaret etti:
“Cumhurbaşkanı’nı bize Meclis’te seçtirmediler. Aslında bugün olumsuz görülen şeylerin müsebbibi CHP’nin o zamanki tutumudur. Eğer CHP 367’ye sığınıp parlamentoda seçime engel olmasa idi Cumhurbaşkanı Meclis tarafından seçilecekti belki halkın seçmesi gündeme gelmeyecekti.”
Partili cumhurbaşkanlığı tartışılır
Partili Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeniden tartışmaya açılır mı? Halk bunu benimsedi mi? Bu konuda da şunları söylüyor Arınç:
“Tartışılıyor. Bu tartışmanın önüne geçmek mümkün değil. Uygulamada görülen aksaklıklarla ilgili Hükümet içinde Sayın Fuat Oktay koordinasyonunda bir çalışma yapılmıştı. Yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile dört seneyi geride bırakıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu sisteme adapte olduğu bundan vazgeçmek istemeyeceğini biliyorum. O yüzden halk tarafından kabul edilmiş sistemin devam edip etmeyeceğini Sayın Cumhurbaşkanımız belirleyecektir. Zaten ittifak ortağı da aynı düşünüyor.”
Benim enflasyon TÜİK’e uymuyor
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi iken ekonomide sıkıntı yaşandığını söylemişti. Berat Albayrak’ın “görevden affı”ndan hemen önce söylenen bu sözler parti içinden gelen ilk uyarı olarak dikkat çekmişti. Arınç bugünkü tabloyu nasıl görüyor?
“Hayat pahalılığı bütün kitleleri üzecek noktaya ulaştı. En az 2 sene evvel, ‘böyle bir sıkıntı var, hükümetimiz derhal tedbir almalı, bunu görmemek, inkar etmek veya basit görmek doğru değil’ demiştim. Bunu bütün içtenliğimle söyledim. Çünkü ben halkın içinde yaşıyorum. Sadece kendi bölgemde değil Türkiye’den gelen herkesin uğrak yerindeyim. Herkesin gidişattan sıkıntı, endişe duyduğunu görüyor, dinliyorum. Çarşı pazara gidiyorum. Markete bazen yalnız bazen eşimle gidiyorum.
Benim gördüğüm enflasyon TÜKİ’e benzemiyor. Bence bu rakamlara boğulmamak lazım. Bir sorun elle tutulur, gözle görülür hale gelmiş ise TÜİK rakamlarına ne de başka bir şeye ihtiyaç var. Onlar ekonomik gösterge için önemlidir tabi. Ben yaşadığımı söylerim.“