Bülent Arınç’ın çarkı
Bülent Arınç bir televizyon kanalında konuşmuş ve şu ünlü şike davasının Köşk’ten gelişi konusundaki kanun teklifinin asla ve kat’a genel kuruldan geçmeyeceğini, kimsenin bu yolda oy kullanmayacağını söyleyerek yurt dışına çıkmış.
Konuşmayı dinledim. Parlak bir Bülent Arınç hitabeti idi. Yalnız, gözyaşı eksikti. Kadı kızında da o kadar kusur olur deyip geçelim
Bu işe ben inandım ama başkalarının inanacaklarını hiç sanmıyorum. Şimdi öteki muhalif kalemler “Bülent Arınç çark etti” falan diyecekler. Neden böyle yazacaklar, hadiseyi takip edemeyen varsa küçük bir hatırlatma yapalım. Başbakan’ın hastalandığı günlerdeydi. Bülent Bey bir yerdeki konuşmasında, nereden icap ettiyse, “kimseye bîat etmediğini” söylemek lüzumunu duyuyor. Hatta, etse, Erbakan’a ederdi, ona bile etmemiş olduğunu ilave ediyor.
Arkasından, bu şike hikâyesi çıkıyor ortaya. Bülent Bey, kendince bu davanın bu şekilde değiştirilmesini mahzurlu buluyor. Onunla birlikte epeyce bir milletvekili ve köşe yazarı da bu yolda düşünceler serdediyorlar. Bunlardan biri de eski köşe yazarı, yeni milletvekili (hâlâ yazıp yazmadığı konusunda bir fikrim yok) Şamil Tayyar! Hatta bu arkadaş o kadar ileri gidiyor ki, o kadar şiddetle istediği milletvekilliğinden istifa edeceğini bile söylüyor. Yoksa yanılıyor muyum, kimseye Şamil Tayyar böyle bir şey söylemedi mi? Belki de söylememiştir. Bülent Bey gibi özeleştiri yapmak lüzumunu duymadığına göre söylememiş olmalı. Bu hadiseyi Başbakan’la Cumhurbaşkanı arasındaki “Köşk” rekabetine bağlayanlar var. Yalnız şurası açık ki Tayyip Bey burada bir taşla iki kuş vurdu, o hasta haliyle. Kızdırdığı futbol camiasını sevince boğdu, bir de şike davasını “turnusol ederek” safları belirledi.
Nasrettin Hoca’ya biri gelip evinin çok dar olduğundan şikayet etmiş. Hoca da ona dışarıda neyi varsa, yavaş yavaş eve almasını tavsiye etmiş. İşte tavuklar, kuzular falan... Adam şaşkın. Ama hoca ne derse yapıyor. En sonunda dayanamayıp yeniden hocaya şikayete gidince hocanın şu tavsiyesiyle karşılaşmış:
“Şimdi her gün birini dışarı çıkar”
Adamcağız her gün, içeri aldığı tavukları, koyunları her ne varsa, dışarı çıkarmaya başlamış. Sonra da hocanın tembih ettiği gibi, hocaya rapor vermeye koşmuş:
“Hocam Allah razı olsun” demiş sevinç içinde. “Şimdi ev çok rahat oldu.”
Biz de alıştık artık gözaltılara, içeri atmalara. En son dizilerin yapımcıları, “raiting” şirketlerine falan “operasyon” yapıldı. İleride onlar da çıkınca görün siz bizdeki sevinci!
Tarihin intikamı
Doğu Perinçek ve arkadaşları “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” demek için ta İsviçrelere kadar gittiler. Gittiler ve oranın kanunlarına göre para cezası aldı Perinçek. Şimdi davası AİHM’deymiş ve Fransa parlamentosunun yakında görüşeceği aynı konulu davada Türkiye, Perinçek davasının AİHM’de haklı bulunmasını bekliyormuş. Yani “umutlar Perinçek’te” diye yazıyor bütün internet medyası. Tarihin intikamı işte. Doğu Perinçek ve arkadaşları Silivri’de şu anda. İsviçre mahkemesinin yapmadığını bizim mahkemelerimiz yaparak bu cesur hareketi de bir anlamda mahkûm etmişti.