Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Buket Uzuner'in yeni romanı

Kumral Ada - Mavi Tuna ve Uzun Beyaz Bulut - Gelibolu gibi romanları, hikâyeleri ve gezi yazılarıyla tanıdığımız Buket Uzuner’in yeni romanı 2012 Martı’nda yayımlandı: Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları - Su.
Romanın kahramanı Defne Kaman’ın soyadı, kaman-şaman benzerliğiyle hemen dikkati çekiyor. Dünyanın birçok dilinde şaman olarak kullanılan kelimenin Türkçesi  “kam” dır. Eski Türkler ve bugün Sibirya’da yaşayan bazı küçük Türk grupları, Tanrı ve ruhlarla ilişki kuran, hastalıkları iyileştiren kişilere kam derler. İşte kaman da bu kelimenin pekiştirilmiş biçimidir. Oğul-oğlan, kız-kızan, er-eren gibi.
Defne Kaman, tabiatı ve hayvanları seven ve onların korunmasını isteyen, kadınların kötü muamele görmesine şiddetle karşı çıkan, gösterişten uzak, araştırmacı bir gazetecidir ve Kadıköy vapurunda kaybolmuştur. Onun bulunması için çalışan komiser Ümit’in de soyadı Kaman’dır. Ancak onun soyadı Kamanlı olmasından ileri gelmektedir.
Ümit Kaman’ın yakın arkadaşı Sahaf Semahat de bir tabiat ve hayvanseverdir. Eski Türk efsanelerine de ilgi duymaktadır. Yusuf Has Hâcib’in 1069’da kaleme aldığı Karahanlı Türkçesinin büyük eseri Kutadgu Bilig masa başı kitabıdır. Sahaf Semahat, Marmara Denizi’nde kaybolduğu düşünülen Defne Kaman’ı komiserle birlikte aramaktadır.
Defne Kaman’ın büyük annesi Umay Otacı Bayülgen modern bir şamandır. Zaman zaman, şamanlara mahsus vecit (ekstaz) hâllerine girerek âdeta gelecekten haber alır ve şamani sezgileriyle torununun bulunmasında komiser Ümit Kaman’a yardımcı olur. Umay Bayülgen, çevresinin kendisi hakkındaki düşüncelerine de aldırmayan, dilediği gibi yaşayıp giyinen ve bitki ilaçlarını tercih eden bilge kişilikli bir eczacıdır. Defne Kaman’ın aranması sırasında bir yunus balığının da bıçaklanarak Kadıköy sahillerine vurması ve Defne ile yunus balığı arasında kurulan özdeşleştirme ilişkisi romana fantastik bir çekicilik kazandırır. Üstelik ıslak elbiseleriyle komiser Ümit’e birkaç defa görünerek ona Kutadgu Bilig beyitlerinden oluşan şifreler vermesi bizi modern zamanda efsaneler âlemine sokar.
Alevi bir aileden gelen Ümit Kaman ile Sünni bir aileden gelen Tasvir’in yasaklanan aşkları da romanın farklı bir zeminini oluşturur; fakat tabiat ve insan sevgisi temasıyla tam bir uyum içinde konu geliştirilir. Gençlerin yasaklanan aşkı üzerinden Buket Uzuner,  toplumdaki mezhep gerilimi ve karşıtlığını şiddetli bir şekilde eleştirir. İnsan sevgisi üzerine kurulu dinlerin nasıl olup da sevgisizlik üreten ayrımlara sebep olduğu konusunda bizleri düşündürür.
Tanınmış bir çağdaş romancımız ilk defa, eski Türk inanış, efsane ve destanlarını, Türk dilinin büyük siyasetnamesi Kutadgu Bilig’i, modern dünyanın ve Türkiye’nin müzmin dertleri için bir çare gibi ele alıp değerlendiriyor. Türklerin şamani inanış ve geleneklerindeki tabiat sevgisi ile bugün insanlığın önemli bir sorunu olarak karşımızda duran tabiatın yok edilmesi arasında kurduğu ilişki, Uzuner’in eserini sağlam bir zemine oturtmuştur. Romanın millî-insani ve özgün (orijinal) dokusu da işte bu yaklaşımdan kaynaklanıyor. Buket Uzuner, Kutadgu Bilig’i ilmî olarak yayımlayan büyük Türkolog Reşid Rahmeti Arat’a eserinin başında teşekkür ederek de modern edebiyatımızda az görülür bir değerbilirlik sergiliyor. Eserin teşekkür bölümünde, yararlandığı kişi ve kitapları sayan Uzuner’in bu tutumu sayesinde biz onun yararlandığı kaynakları da öğrenme imkânına sahip oluyoruz. Ben bir Türkolog olarak Uzuner’in doğru ve emin kaynaklara ulaştığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Yeni romanı dolayısıyla Buket Uzuner’e ne kadar şükran duysak azdır. Defne Kaman’ın maceraları birkaç kitapla daha devam edeceğe benziyor. Su’yu her hâlde Toprak takip edecektir. Sonra da anâsır-ı erbaanın (evreni oluşturan dört unsurun) diğer unsurları. Değerli okuyucularımı bu maceraları izlemeye davet ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları