Budak, yaptığı yazılı açıklamada, “Başbakan milletin aklıyla dalga geçiyor” ifadelerini kullanarak, “Türkiye, bırakın büyümeyi 2016 yılında dolar bazında küçülmüştür. 2016 yılında, TÜİK’in hesap revizyonlarıyla bile GSYH 856.7 milyar dolardır. Bu rakam baz alındığında Türkiye, 2017’den başlayarak her yıl en az yüzde 10’luk büyüme gerçekleştirse bile, 2023’te varılacak yer 1.6 trilyon dolar düzeyidir. Böyle bir büyümenin oranlarının gerçekleşmesi, AKP’nin 14 yıllık büyüme ortalaması, eski seriyle yüzde 4.2, yeni seriyle yüzde 5.4 oranları dikkate alındığında hiç mümkün değildir. Bir başbakanın gerçekleşme ihtimali hiç ama hiç olmayan hedefler koyması, sorumlu sorumsuzluğun açık ifadesidir. Yatırımcılar ve halkımız artık bu iktidarın hiçbir sözüne güvenmiyor ve ciddiye almıyor” dedi.
“AFFIN AFFININ YAPILDIĞI BİR NOKTAYA GELİNDİ”
Yüksek Seçim Kurulu’nun “kanunsuz” kararıyla yürürlüğe sokulmak istenen anayasa değişiklikleri ve OHAL’in, belirsizliği daha da büyüttüğünü ifade eden Budak, şöyle devam etti:
“15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’nin ihtiyacı uzlaşma ve ortak akıldı ancak bir anda ülke gündemine tek adam dayatması sokuldu. Kanunsuz bir referandumla bu ucube sistemin önü açılmaya çalışılıyor. Türkiye, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla başlayan fiili başkanlık döneminde kişi başı bin 305 dolar yoksullaştı. Hukuk ve demokrasi endekslerinde geriledi. İşsizlik oranı yüzde 13 ile rekor kırıyor. Ekonomide güven ortamı bozuldu ve çarklar dönmüyor. O nedenle yeni bir af torbası daha TBMM’ye sunuldu. Affın affının yapıldığı bir noktaya gelindi. Son affın üzerinden 4 ay bile geçmedi. Neredeyse aylık aflar çıkacak. Ancak bu da çare olmayacaktır. Ekonomiye güven verecek olan hukuktur, demokrasidir. Partili cumhurbaşkanlığı ise sonu karanlıklara çıkan bir maceradır. Böyle bir ortamda yatırım da üretim de büyüme de olmaz. İşsizlik, yoksulluk azalmaz.”