Vücutta tüm doku ve organların yapısını oluşturan kök hücreler, ihtiyaç duyulan hücre tipine dönüşerek hastalık ve yaralanma gibi nedenlerle oluşan organ ve doku hasarını onarmayı sağlıyor. Teknoloji ve tıp biliminin gelişimiyle son yıllarda kemik iliği ya da yağ dokusundan alınarak, birçok hastalık türünün tedavisinde kullanılabilen kök hücreler, insanların yanı sıra kedi, köpek ve atlarda da tedavisi zor birçok hastalık için iyileştirici rol üstleniyor.
Hayvanlarda görülen çeşitli göz, eklem, karaciğer, böbrek, kalp, deri ve yangısal bağırsak hastalıkları, iyileşmeyen yara, yanık ve kırıklar, kireçlenme, kas ve tendon hasarları, omurilik ve perifer sinir hasarlarına bağlı felçler, his kayıpları, akut ve kronik diş eti rahatsızlıkları, çoklu organ yetmezlikleri ile kedilerde FİP''in kuru, köpeklerde gençlik hastalığının sinirsel formunun tedavisinde kök hücre yöntemi tercih edilebiliyor.
Kök hücre tedavisi 1,5 yaşındaki hasta kedide uygulandı
Türkiye''de ilk kez hayvanlarda 2017''de başlayan bu yöntemi Veteriner Cerrah Doç. Dr. Cem Perk de 2020''den beri uygulayarak, birçok kedi ve köpeğin sağlığına kavuşmasını sağladı.
Perk, kök hücre tedavisini, bir hayvansever tarafından sokakta bulunarak kendisine getirilen ve travma sonrası nörolojik fonksiyon yetmezliği tanısı konulan 1,5 yaşındaki kediye uygulayarak gösterdi. Soğuk zincirle getirilen kök hücreyi, lokal anestezi yapılan kediye enjekte eden Perk, tedaviye ilişkin AA muhabirine bilgi verdi.
Perk, hekimlikte son 10 yılda birçok vakada başarıyla uygulanan tedavinin veteriner tıp alanında da modern tedavi seçenekleri arasında yer aldığını söyledi.
Herhangi bir hastalık ve yaralanma gibi durumlarda devreye girerek hızla onarım sağlayan kök hücrenin, iyileşmeyi hızlandırıcı özelliği sayesinde özellikle enjeksiyon şeklindeki lokal uygulamalarda başarılı sonuçlar verdiğini belirten Perk, ortopedik ve nörolojik olgularda, göz hastalıkları ve felç durumlarında efektif bir tedavi seçeneği oluşturduğunu vurguladı. Tedavide, uygulama bölgesine enjekte edilen milyon düzeyindeki kök hücrenin bir süre sonra dokuya yerleşip orijinal hücrelere dönüşmesinin hedeflendiğini aktaran Perk, tedavinin avantajları şöyle sıraladı:
"Örneğin kireçlenme (osteoartrit), yani ortopedik vakalar hayvanlarda ağrıya, topallığa sebep olabilir. Kedi ve köpeklerde de ileri yaşta çok sık rastlayabiliyoruz. Eklem içerisine enjekte ettiğimizde, bir süre sonra bu hücreler o bölgede çoğalıp, gelişip orijinal kıkırdak doku hücrelerine dönüşüyor. Kıkırdaktaki hasarı bir an evvel onarıyorlar ve eklemde hızlı iyileşme, hareketlerin rahatlaması ve eklem sıvısı artışıyla mükemmel sonuçlar elde ediyoruz. Klasik yöntemlerde eklem içine kortizon veya hyalüronik asit enjeksiyonu gibi metotlar yapılır ve bunların tekrarı gerekirdi. Halbuki kök hücre enjekte edildiğinde direkt orijinal doku hücrelerine dönüştüğünden, o bölgede yeni bir kıkırdak doku, yeni eklem sıvısı artışıyla osteoartritin neredeyse kökten çözümü sağlanıyor. Her yıl koruyucu bir doz yapılmasıyla iyileşme elde edilebiliyor."
KÖK HÜCRE HAYVANLARDA NASIL UYGULANIR?
Doç. Dr. Cem Perk, kök hücre tedavisinin dünyada kedi, köpek ve atlara uygulandığını dile getirerek, tedavinin, çoklu organ, karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde damar içi yolla kornea hastalıkları ile ülserlerinde ise göz kapakları içindeki yumuşak dokuya küçük bir iğneyle lokal olarak uygulanabildiğini aktardı.
Felçlerde, nörolojik fonksiyon yetmezliklerinde sinirin geçtiği bölgeye çok yakın enjekte edildiğinde bir süre sonra sinir rejenerasyonunu teşvik ettiğini anlatan Perk, kök hücre uygulamalarının, 2-3 hafta arayla minimum 2 enjeksiyon, felçte ise 3 enjeksiyon yapıldığını vurguladı. Perk, Türkiye''de, hayvanlara kök hücre uygulamasının 2017''de bir kurum tarafından laboratuvar çalışmalarıyla geliştirildiğini, ardından veteriner tıbbın kullanımına sunulduğunu belirtti.
Kök hücrenin genellikle kemik iliği, kordon kanı ve yağ dokusundan, bazen de plasenta ve amniyon sıvısından elde edildiğini, ancak en pratik yöntemin yağ dokudan alınması olduğunu belirten Perk, şunları söyledi:
"Örneğin, bir köpeğe kök hücre tedavisi yapacaksak, başka bir köpekten alınan yağ doku örneği, laboratuvarda özel enjeksiyonlu solüsyon haline getiriliyor. Önce parçalanıyor. Koruyucu solüsyonlarda bekletiliyor. Sonra da eksi 178 derecedeki sıvı azot tanklarına konuluyor. Enjeksiyon yapılacağı zaman uygun koşullarda çözdürülüp, soğuk zincirle kliniğe ulaştırılıyor. Hekim, steril koşullarda, genel anestezi gereksinimi olmaksızın, hafif sakinleştirici ya da lokal anestezi eşliğinde ilgili bölgeye bunu enjekte ederek, tedavi prosedürünü gerçekleştiriyor. Damar içi uygulamalar, bacaktaki toplardamarın içerisine kateter yerleştirildikten sonra oraya enjekte edilmesiyle yapılıyor."
"GERÇEK SONUÇLAR İKİNCİ UYGULAMADA ORTAYA ÇIKIYOR"
Perk, tedavide ilk uygulamadan sonra hücrelerin ilerlemesi, çoğalması ve bölgede üremesi için en az 2-3 haftalık bir süreç gerektiğini belirterek, esas sonuçların ikinci uygulamadan sonra kök hücrelerin orijinal hücreye dönüşmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Sinirle ilgili problemde yaklaşık 6 haftada yeni nörolojik hücreleri destekleyecek gelişmeler yaşandığını dile getiren Perk, iyileşmeyen kırıklarda kök hücre direkt bölgeye enjekte edildiğinde kemik hücrelerinin hızla üreyip, çoğalıp ideal kaynamanın gerçekleştiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Perk, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Tedavide felçli hayvanlarda yüzde 60-70 başarı elde ediyoruz. Osteoartrit dediğimiz eklemle ilgili problemlerde neredeyse yüzde 90-100''e yakın mükemmel iyileşmeler oluyor. Felçler de sinir hasarının derecesi çok önemli. Sinir iyileşmesi çok zor. İnsanlarda olduğu gibi hayat boyu felç kalan kediler, köpekler de var. Hangi hedefe bu hücreleri enjekte edeceğimiz konusunda MR ile yeri belirledikten sonra uygulamayı gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
AA