Mehmetçik Mahallesi’nde tarlada çalışan çiftçi Abdulhakim Cevheroğlu, “Sabahtan akşama kadar sıcak olmasına rağmen ekmek parası için mecbur çalışıyoruz. Arada gölgelik bir alan bulup biraz dinleniyoruz, su içip yüzümüzü yıkıyoruz, sonra tekrar işimize dönüyoruz” diyor. Ateş önünde kalaycılık yapan Sedat Yalvaç ise babasından kalan mesleği sürdürdüğünü ifade ederek, “Bu sıcak havada bu işi yapmak çok zor. Hava 40 derece ama ateşle birlikte 80 dereceyi buluyor” diye konuştu.
Fırıncı ustası İsmail Koç da fırın ateşiyle Şanlıurfa’nın sıcağının birleşmesiyle ortamın dayanılmaz hale geldiğini söylüyor. Koç, “Arada dinleniyoruz, arada su içiyoruz, terimizi siliyoruz, arada çalışıyoruz. Zaten sıcaklara dayanamıyoruz, fırının ateşi de eklenince kemiklerimiz etten ayrılmış gibi oluyor. Cehennem ateşinde yanıyor gibiyiz. Zor olsa da ekmek parası için mecburen çalışıyoruz” diyor. Kalaycı Mustafa Ozan da ekmek parası için ateş önünde çalışmak zorunda olduğunu söylüyor. İşlerinin zor olduğunu ve zaman zaman kollarının ateşten zarar gördüğünü anlatan Ozan, “Havalar çok sıcak ama çalışmaya mecburuz. Sıcaklardan korunmak için mola verip su, çay içerek dinlenmeye çalışıyoruz” dedi.