Fatih Yardım / Yeniçağ
Kötü niyetli kişiler bilgisayar kullanıcıların şifrelerini ele geçirmek, özel hayatına burnunu sokmak için her yolu deniyor. Bir de işin içine bilgisayar korsanlarının oluşturduğu gruplar girince tehlikenin boyutu daha da büyüyor.
Bunun son örneğini geçen hafta dünyayı kasıp kavuran geniş çaplı siber saldırıda gördük. Bilgisayar ve internet güvenliği firması Trend Micro’nun raporuna göre, yüzlerce ülkeyi etkisi altına alan WannaCry fidye yazılımı saldırısı, en çok sağlık, üretim, enerji, teknoloji, gıda ve içecek, eğitim, kamu, medya ile iletişim sektörlerini vurdu.
Bu çerçevede WannaCry fidye yazılımının 176 farklı dosya türünü kilitlediği belirlendi. Bunlar arasında, veri
bankaları, multimedya dosyaları, arşiv dosyaları ve Office dokümanları da yer alıyor. Saldırı gerçekleştikten sonra ise tam 27 farklı dilde hazırlanmış fidye mesajı ekranda beliriyor ve kullanıcılardan 1 Bitcoin yani 300 dolar değerinde fidye isteniyor.
WannaCry’ın normal fidye yazılımlarından en büyük farkının ise adeta bir solucan yazılımı gibi diğer makinelere de yayılabilmesi olduğu belirtiliyor. WannaCry TCP 445 portunu kullanarak bulaştığı bilgisayarın bulunduğu ağdaki diğer cihazlara da bulaşabiliyor.
Trend Micro, WannaCry’ı engellemek için güvenlik yazılımlarının güncellemelerini zamanında yapılmasının önemine dikkat çekiyor. MS-17- 010 gibi güvenlik açıklarının hızlıca kapatılması bu yolla mümkün hale getirilebiliyor. Kullanıcıların güvenlik yamalarını zamanında uygulamaları bu gibi saldırıları engellemek için hayati önem taşıyor.
Millî yazılım şart
Bu tür saldırıların önümüzdeki dönem de devam edeceği öngörülüyor. Kısacası bu saldırılar ne ilk ne de son olacak. Bunun için de sürekli hazırlıklı olmak gerekiyor. CPM Yazılım’ın Yönetim Kurulu Başkanı Recep Palamut da bu tür sorunlara karşı millî yazılımların önemine dikkat çekti. Palamut, “Uzun yıllardır yerli yazılım kullanılmasının önemini özellikle vurguluyoruz. Dünyada yaşanan WannaCry saldırısı da yazılım konusunda ülke olarak ne kadar dikkatli
davranmamız gerektiğini tekrar bizlere hatırlattı. Yazılımın ülke ekonomisine katkısının yanı sıra ülke güvenliğine
olan katkılarının da altını çizmemiz gerektiği bir dönemdeyiz. Yazılımlar şirketlerin ve hatta ülkelerin anahtarlarıdır” dedi. Gerçekten de güvenlik önlemlerini millî yazılımlarla almak hayati öneme sahip.
