DHA'dan alınan bilgilere göre; İstanbul'da yaşayan TIR şoförü Baransel Erbaş (30) sosyal medyada gördüğü 'Yurt dışında oturma izni ve iş bulma' reklamına inanarak dolandırıldı. İddiaya göre, bir buçuk sene önce sosyal medyada gördüğü reklamlara inanarak bir şirket ile iletişime geçen Erbaş, dolandırıcıların İzmir'deki ofislerine giderek sözleşme imzaladı.
Şirket, Erbaş'ı önce Polonya'ya oradan da kiralık işçi olarak Hollanda'ya yerleştirme ve TIR şoförü olarak iş bulma garantisi verdi. Aradan geçen 1 buçuk yılın ardından vize başvurusu reddedilen Erbaş, dolandırıldığını anladı ve parasının iadesini istedi.
Şirket ortaklarından yurt dışında yaşayan kişiye ulaşamayan ve verdiği 5 bin Euro'yu alamayan Baransel Erbaş kendisi gibi dolandırılan kişilere ulaşarak dolandırıcılar hakkında suç duyurusunda bulundu.
"VİZE REDDİ DURUMUNDA PARA İADESİ GARANTİSİ VERDİLER"
Baransel Erbaş, "Yaklaşık 1 buçuk önce Instagram ve Youtube'dan gördüğüm reklamlara istinaden ve güvenerek birileriyle iş ortaklığı yapmaya karar verdik. Bunların yaptığı, iş sözleşmesi karşılığı bizi yurt dışında hemen işe başlatmaktı. Biz bunların lafına istinaden hali hazırda bulunan işimizden olduk, cebimizde ki parayı verdik. Yaklaşık 3-4 aydır da bu adamları arıyoruz, paramızı da alamadık. Bunların yaptığı bizi önce Polonya'ya götürüp oradan da kiralık işçi olarak Hollanda'ya götüreceklerdi. Bir süre sonra da Hollanda da oturum alıp hayatımıza orada devam edebileceğimizi bize vadettiler. Ve bu işin kısa sürede olacağını söylediler. Biz bunlara reklamları görünce güvendik, emsalleri de vardı. Aslında daha önce bu şekilde gidenler de vardı, biz onlara inandık. Bu şirkette bize daha güvenilir geldi. Bütün paramızı bunlara verdik. Vize randevusu aldık. Bunların en büyük kampanyası 'Vize reddi durumunda paranızı iade ediyoruz' demişlerdi. Vizeden ret alınca ulaştık ve paramızın iadesini istedik. Paranın yurt dışından geleceğini ve 15 iş günü içerisinde bizde olacağını söylediler. Tabii 15 iş günü 20 iş gününe sonra 30-40 iş gününe çıktı. Epey bir zaman geçti ve bizde artık bunlara ulaşamamaya başladık. Artık umudumuzu kestik ve yargı sürecinde hakkımızı arıyoruz" dedi.
"DOLANDIRICILARIN İZMİR'DE OFİSLERİ VARDI"
Dolandırıcıların 2 ortak olduğunu iddia eden Erbaş, "İlk olarak sosyal medya üzerinden iletişime geçtik. O kadar profesyonel bir dolandırıcılar ki İzmir'de de ofisleri vardı, ofiste de görüştük kendileriyle. Bildiğimiz kadarıyla iki ortak çalışıyorlardı. Birisi yurt dışında diğeri İzmir'de ofiste bekleyen bir arkadaş vardı. Burada olanla hala görüşüyoruz. Biz artık ona da inanmaya başladık çünkü henüz ortadan kaybolmadı ve oda mağdur durumda" diye konuştu.
"81 İLDEN MAĞDUR İNSANLAR VAR"
Kendisi gibi dolandırılan 50 kişi olduğunu söyleyen Baransel Erbaş, "Bildiğimiz kadarıyla 50'den fazla insan var. 200 bin Euro gibi bir para kayboldu. Benim şahsi olarak 5 bin Euro gibi bir param gitti. 50 kişinin mağdur olduğunu biliyoruz ancak hepsine ulaşamadık. Birebir görüştüğümüz 10-11 kişiyle birlikte hareket ederek yargı yoluyla hakkımızı aramaya çalışıyoruz. Türkiye'nin çok farklı illerinden insanlar var. Şuan İstanbul'da benim bildiğim iki kişiyiz. İzmir'de, Afyon'da, Isparta'da, Malatya'da neredeyse 81 ilde mağdur insanlar var" dedi.
"DOLANDIRICILAR, 3 YILDAN 10 YILA KADAR HAPİS CEZASI ALABİLİR"
Baransel Erbaş'ın avukatı Dilek Yüksel ise, "İnsanları, 'yurt dışına götüreceğiz', 'yurt dışında çalışma imkanı sağlayacağız', 'size çok kolay bir şekilde çalışma vizesi çıkartacağız' vaadiyle kandırıyorlar.
Dil bilme zorunluğu olmayan ülkelerde çalışma şartları sağlayacağız diyerek insanları kandırıyorlar. Bunu sosyal medya, Instagram üzerinden yayınladıkları ilanlar ile yapıyorlar. Daha sonra yurt dışına götüremiyorlar, götürmüyorlar doğal olarak. Çünkü tamamen dolandırma amacıyla açılmış hesaplar, dolandırma amacıyla hareket ediyorlar. Yurt dışına götürülmeyince müvekkilim parasının iadesini istiyor, alamayınca başka mağdurların olduğunu da öğreniyor. Mağdurlar birbirleriyle iletişime geçerek 50 kişi dolandırıldıklarını öğreniyorlar. Dolandırıcılar toplamda 200 bin Euro gibi bir vurgun yapıyorlar. Suç duyurusunda bulunduk, soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz. Türk Ceza Kanunu 158. Maddeye göre bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi halinde, nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiş oluyor. Yasa bu durumda 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Vatandaşlar daha temkinli olsunlar, ilanlara güvenmesinler ve araştırma yapsınlar. Bu şekilde başka vakalar da duyuyoruz." şeklinde konuştu.