Bu olay neden hiç konuşulmadı

Bugünkü yazımda muhalefeti eleştireceğim.

Farkındaysanız bir süredir İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, iktidarın yalanlayamadığı bir dizi yolsuzluk dosyasını açıklıyor.

İşini kamu adına yapan biz gazeteciler de olayların ayrıntılarını sorgulayarak açıklanan dosyaların peşine düşüyoruz.

Son açıklanan dosya Selâtin Camilerle ilgili...

Nedir Selâtin Camiler?

Osmanlı İmparatorluğu döneminde sultanların yaptırdıkları camiler bu isimle anılıyor. Yani bu ülkenin en değerli hazinelerinden bahsediyoruz.

Bu konuyla ilgili geçen gün İBB Sözcüsü Murat Ongun sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Ongun, paylaşımında "Selatin Camilerinin ibadete hazır halde bulundurulması hizmet alımı ihalesinde İBB''nin, 67 milyon 307 bin TL kamu zararına uğratıldığı tespit edildi. İBB teftiş kurulu konuyu soruşturdu, dosya İçişleri Bakanlığı tarafından devralındı. Şu ana kadar sonuçlanmadı" ifadelerini kullandı.

ANKA Haber Ajansı''ndan meslektaşım Bora Erdi de ihaleyi alanların Güven Sosyal ve İdeal Bilim adlı iki firma olduğunu yazdı.

Habere göre ihale (2018/185779 ihale kayıt numarası ile) 99 milyon TL bedel karşılığında alındı. Hatta aynı firmanın İBB''den 178 milyon TL değerinde "zabıta destek hizmet" ihalesini de aldığını yazdı.

Tüm bunlar AKP yönetimindeki İBB''de gerçekleştirildi.

Fakat her ne hikmetse muhalefet, camiler üzerinden devletin milyonlarca lirasının fazla fazla harcanmasına dair hiç ses çıkarmadı.

Biliyorum şimdi ben böyle dedim diye hazırlanan soru önergelerini, atılan tweetleri, WhatsApp gruplarına gönderilen basın açıklamalarını filan gösterebilirsiniz.

Mesele bu değil.

Bakın bu konunun tüm ayrıntılarını bilmeniz gerektiğine inanıyorum.

Bu camiler için İBB ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında bir hizmet protokolü imzalanıyor. Protokole göre 1 Haziran 2018 ile 30 Eylül 2019 tarihleri arasında 16 ay süre ile 250 adet cami personelinin çalıştırılması ve 137 milyon 808 bin metrekare Selâtin Camilerin ibadete hazır halde bulundurulması isteniyor.

Birçok başkanlıktan daha büyük bir bütçeye sahip olan Diyanet ve Vakıflar ne iş yapar? Neden Belediyeden bunu ister?

Neyse şimdilik yazımızın konusu değil.

21 Mayıs 2018 tarihinde 105 milyon TL maliyet ile ihale çıkılmış. İhaleye 30 istekli, doküman indirmiş. Sadece 3 istekli katılmış. Royal Sos. firması katılmayacağının bildirmiş, Etkin Eğitim uygunluk belgesi ve makine/ekipman listesi ibraz etmediği için değerlendirme dışı bırakılmış. Sonuçta ihale Güven Sosyal ve İdeal Bilim adlı firmada 99 milyon TL bedel ile kalmış. 6 Haziran 2018 tarihinde de sözleşme imzalanmış.

İdare yaklaşık maliyeti hesaplarken, üç firmadan teklif almış. Bakın kim bu firmalar.

Güven Sosyal, Lapis Eğitim ve Efe Sosyal...

Yani ihaleyi de alan firmadan, maliyet belirlemek için teklif alınmış. Bu normal değil.

Üstelik teklif alınan Lapis ile ihaleye teklif veren Etkin adlı firma İSMEK''ten devamlı ihale alan Beyaz Holding bünyesindeki firmalar.

Teklif nasıl alınmış? Metrekare üzerinden. Üç firma ortalarda 86 milyon TL fiyat vermiş. İdare, personel fiyatını da üzerine koyarak maliyeti 105 milyon TL belirlemiş. İşin maliyeti, metrekare iş kaleminde makine+malzeme+işçilik girdi miktarları net olarak belirtilmediğinden ilgili ihale, kanuna uygun olarak belirlenmemiş.

Sonuç olarak İBB Teftiş Kurulu maliyet hesabı çıkarıyor.

Yapılan hesaplamalarda, personel gideri olarak 19 milyon 700 bin TL, makine araç gideri olarak 6 milyon 400 bin TL, temizlik malzemeleri ve ekipmanlar için de 6 milyon 534 bin TL, olmak üzere toplamda 32.6 milyon TL maliyet çıkıyor.

Peki, ihaleyi düzenleyen kişiler maliyet ne çıkarmıştı? 105 milyon TL.

Peki, ihale ne kadar sonuçlanmıştı? 99 milyon 981 bin TL.

Yani 67 milyon 307 bin TL fark.

Yani oluşan kamu zararı...

Yani sizin, benim çocuklarımızın parası.

Dahası 41 caminin bakım temizlik maliyeti 2018 yılında yani AKP döneminde yaklaşık 100 milyon TL''ye varıyorken bu rakam 2020 yılında 22 milyon TL''ye gerçekleştirildi. Üstelik bu işi özel bir şirket değil İBB''nin kendi ekipleri yaptı. Bu maliyete camilerin yanında 40 çeşme, 53 hazire, 1200 eser bakımı da dahil.

Yaklaşık maliyeti hesaplayan kişiler, hizmet alımı olmasına rağmen söz konusu hizmette kullanılacak araçların kendi malı olması şartını getirmiş.

Hatta ihale ile ilgili de iki firma itiraz başvurusunda bulunmuş. Bu itiraz nedenleri de "araçların teknik özelliklerinin ihaleye katılımı daralttığı ve rekabeti engelleyecek şekilde düzenlendiği, anılan teknik kriterlerin belli bir marka veya modeli işaret ettiği görülmektedir" diye olmuş.

Peki, ihaleyi alan firmaların sahipleri kim?

Güven Sosyal adlı firma Murat Arslan adlı bir kişiye ait.

İhale süresi bitince hoop ihaleyi alan diğer İdeal Bilim adlı firmanın da sahibi Murat Arslan oluyor!

Yazsam çok şey yazılır ama muhalefetin nasıl bu konuyu gündemde tutamadığını anlamıyorum. Diyeceksiniz ki; hangi birini tutsun?

Sadece şunu bilin: Zeytinyağının bardak ile, kıymanın gram ile alınmasına sebep işte bu ve bunun gibi ihaleler...

Yazarın Diğer Yazıları