Bu kadarına da pes! (31 Ekim 2014)

Bu kadarına da pes! (31 Ekim 2014)

Ermenek’teki ocağı su basması sonucu mahsur kalan 18 işçi için umutlar kesilse de çalışmalar aralıksız sürüyor.

Kendini aklamaya çalıştı

TÜRKİYE Karaman’dan gelecek güzel bir haber beklerken, madeni işleten şirket üç gün sonra ortaya çıkıp kendini aklamaya çalıştı: İşletmemizde tüm iş güvenliği tedbirleri alınmış, denetimlerin hepsi yapılmış, hukukun emrettiği şekilde işletilmiştir. Kurtulanların verdiği bilgiye göre, bu bir doğal bir afettir.

Şirkete göre doğal afetmiş!

Ermenek’teki Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’ne ait kömür ocağında mahsur kalan işçilerin kurtarılması için çalışmalar aralıksız sürerken, madeni işleten şirketten ilginç bir açıklama geldi. Kendini aklamaya çalışan Şirketten yapılan yazılı açıklamada yaşanan olayın doğal bir afet olduğu ifade edilerek şöyle denildi: “İşletmekte olduğumuz maden ocağında tüm iş güvenliği tedbirleri alınmış, bu zamana kadar gerekli denetimlerin hepsi yapılmış, maden ocağı hukukun emrettiği şekilde işletilmiştir. Kazanın oluş nedeninin şu anda tespit edilmesi imkansız olmakla birlikte, içeriden kurtulan kardeşlerimizin bize verdiği bilgeye göre doğal bir afetten bahsedilmektedir.” Şirketten “kusurumuz yok” açıklaması gelse de, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in yaptığı açıklama şirketi yalanlar nitelikteydi: “Benim gördüğüm, bu madene ruhsat verilmemeliydi. Raylı sistem yok, asansör yok. Yaya olarak girip çıkıyorlar. Biz 200 metre indik, çıkıncaya kadar takatımız kalmadı. Bu işçi nasıl çalışacak?”


Ruhsat verilmemeliydi

ŞİRKETTEN “kusurumuz yok” açıklaması gelse de, Çalışma Bakanı Çelik’in yaptığı açıklama şirketi yalanlar nitelikteydi: “Benim gördüğüm, bu madene ruhsat verilmemeliydi. Raylı sistem yok, asansör yok. Yaya olarak girip çıkıyorlar. Biz 200 metre indik, çıkıncaya kadar takatımız kalmadı. Bu işçi nasıl çalışacak?”

Karaman’ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 18 işçiye ulaşılabilmesi için çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Suyun çekildiği bölgelerden vagonlarla çamur çıkarılıyor. Mahsur kalan işçilerin kurtarılması için yürütülen çalışmalar kapsamında, ocaktaki su tahliye işlemleri devam ediyor. Etkili olan yağışa rağmen çalışmaları aralıksız sürdüren görevliler, madende suyun tahliye edildiği bölgedeki çamurları da vagonlarla çıkarıyor. Çalışmalara katılan işçilerden Hayrettin Polat, suyun çekildiği alanlarda tahkimatlar yaparak ilerlemeye çalışıldığını belirterek şunları söyledi: “Çamur, vagonlara doldurularak çıkarılıyor. Tahkimat yapılarak, su çekilerek arkadaşlara ulaşılacak. Sıra ile vardiyalı olarak çalışıp su ve çamuru çıkarmaya çalışıyoruz. Tahtalarla destek yapılıyor. Su çekiliyor ve ilerleme yapılıyor. 10 metre kadar su inmiş. Su aşağı indiğinde makineyi yanaştırıp çamuru alıyoruz.”

Umutlar tükeniyor
Bu arada ocakta incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, umutların iyice azaldığını söyledi. Bakan Yıldız, yaklaşık 16 metre kadar suyun boşaldığını belirterek “Ancak boşalttığımız yerin tahkimatının bozulmuş olmasıyla beraber 1-2 metrelik çöküntüler oluştu. Tabii ki zaman ilerliyor. Bizim 18 işçi kardeşimizle alakalı umutlarımızın azaldığını söylemem gerekir” dedi. Bakan Elvan ise suyun bir an önce çekilmesinin ana hedefleri olduklarını vurgulayarak şöyle dedi: “Teknolojik imkanlar ne ise bunların hepsi yapılıyor. Umudumuz he geçen gün biraz daha azalıyor. Ama elimizden geldiğince bütün imkanlar seferber edildi.”

Çaresizliğin itirafı
Bakan Çelik de, “Karışımıza her metreyi aştıkça yeni şeyler çıktığını görüyoruz. 5-6 bar civarında gelen çamurlu suyun içerde oluşturduğu tahribatı şuanda görmüş değiliz. Ama her ulaştığımız metre bize yeni tablo çıkartıyor ve biz o tabloyu çözmemiz lazım” dedi. Çelik şöyle devam etti: “Suyu aktarmak önceliğimizdi ama suyu aktardıktan sonra çamurun ve tahkimatın bozulduğunu gördük. Şimdi o tahkimatı yapmadan bu çalışmayı yapacak arkadaşların güvenliğini sağlamadan biz orda çalışmayı sürdüremeyiz. Bize yeni gelecek tabloların ne olduğunu şu anda tam olarak bilemeyiz. Ocağın giriş alanıyla ilgili çalışmaların rahatlatılması için de önlemler almak zorundayız ki çalışanlar orada daha yoğun daha aktif olabilsinler.” Bakan Çelik, “Bu acı çekilecek gibi değil. Artık bir çözüm bulmalıyız. Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. Sorumluluk hepimizde” dedi.

kkkaaaadiiinnnnn.jpg

“Hepsinin karnı açtı”

OCAKTA mahsur kalan Mehmet Bahar’ın eşi Emiş Bahar, “Üç aydır bizi yedi, bitirdiler. Maaşları düzgün vermediler. Elimizde yiyecek ekmek koymayıncaya kadar uğraştılar. Mehmet ocağa inerken karnı açtı” dedi.

Ölüm kapanına karnı aç girdiler

Ermenek’te 18 işçinin mahsur kaldığı kömür ocağından can yerine kömür karası dramlar çıkıyor. Karın tokluğuna işçi çalıştıran şirketin işçilere aylardır maaş vermediği ortaya çıktı. Eşi ocakta mahsur kalan Mehmet Bahar’ın eşi Emiş Bahar, “İçeriden sağ çıksalar ne yapacağız? Üç aydır bizi yedi, bitirdiler. Maaşlarını düzgün vermediler. Elimizde yiyecek ekmek koymayıncaya kadar uğraştılar” dedi. Üç yaşında bir çocuğu olduğunu ve kızının, “Babam nerede? Su altında mı kalmış? Babam öldü mü?” şeklindeki sorularına cevap bulamadığını anlatan Bahar, önce ekmeklerinin şimdi de canlarının alındığını söyledi.

“Beşli Çete” iddiası
Öte yandan, Ermenek’te faaliyet gösteren 5 maden şirketinin, işçilere ve özlük haklarına karşı adeta bir “çete” gibi ortak hareket ettikleri, yemek ve servisleri kaldırdıkları, üç aydır maaş ödemeyen madenden ayrılan işçilerin diğer ocaklarda iş bulamadığı iddia edildi. İddiaya göre, facianın yaşandığı madende mahsur kalan işçilerin ailelerinin anlattıkları, bölgedeki işletmelerin işçilere yönelik sindirme politikalarını da gözler önüne serdi. Herhangi bir işçi bu bölgedeki bir maden firmasından ayrıldığı zaman bölgedeki diğer işletmelere hemen haber gidiyor. Artık bu işçi hiçbir maden firmasında iş bulamıyor. Üstelik tüm firmalar aynı şartlarda ve imkanlarda çalışma koşulları sunuyor. Böylece bölgedeki tüm maden işçileri firmaların inisiyatifine kalmış durumda.

Rapor ticari sırmış

TÜRKİYE Maden İşçileri Sendikası, Soma’da 301 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından Çalışma Bakanlığı’na denetim raporlarını isteyen yazı gönderdi. Sendikaya gönderilen yanıtta maden denetim raporlarının “ticari sır” kapsamına girdiği öne sürülerek verilmedi.

Yetkililer, “ticari sır”ın arkasına sığındı

Türkiye Maden İşçileri Sendikası, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na denetim raporlarını isteyen bir yazı gönderdi. Sendikaya gönderilen yanıtta maden denetim raporlarının “ticari sır” kapsamına girdiği öne sürülerek verilmedi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Soma faciasının ardından konunun takipçisi olduklarını belirterek şunları söyledi: “ Soma faciasında bizi kamuoyunda yargılamaya kalktılar. Makul davrandık. Eğer sert çıkış yapsaydık ortalık yangın yerine dönecekti. Bölge karışacaktı. Ondan sonra her şeyi belgeye dökelim dedik. Bunun için yazı yazdık. Sendikaları taraf olarak kabul etmiyorlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı belirli zamanlarda iş yerlerini denetliyor, raporları isteme kararı aldık. İş kolumuza ait işyerlerinin denetim raporlarını istedik. ’Ticari sır mahiyetindedir, verilemez’cevabı geldi.” Türkiye Maden İşçileri sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mahir Yiğit ise, Ermenek madenindeki suyun boşaltılmasının zaman alacağını söyledi. Kazanın su kotunun altında çalışılmasından meydana geldiğini belirten Yiğit şöyle dedi: “Facianın nedeni, üst kotlarda biriken su tabanda çalışırken yukarıya aşırı yaklaşmaktan dolayı patlıyor ve çökme meydana geliyor. Tahmini 10 bin metreküp su olduğu belirtiliyor. Önlenebilir bir kazaydı. Dikkat ve düzen gerekiyordu. Bu bir cinayet buna bakmak gerekiyor.”