İYİ Parti Genel Başkanı Merâl Akşener, partisinin il teşkilâtlarının açılış törenlerindeki mitinge dönüşen açık hava toplantılarında İYİ Parti'yi takdim ederken sözlerine hep aynı cümleyle başlıyor:
"İYİ Parti cesurların partisi..."
Neden cesurların partisi İYİ Parti?
Neye cesaret ediyor başta Merâl Akşener olmak üzere İYİ Partililer?
Parti kurmaya mı? Siyaset yapmaya mı? Muhalefet etmeye mi? Eleştirmeye mi? İnandıklarını söylemeye mi?
Peki ama, parti kurmak, siyaset yapmak, muhalefet etmek, eleştirmek, inandıklarını söylemek zaten anayasa ve kanunlarla teminat altında değil mi? Anayasa ve kanunlar içinde kalmak kaydıyla alabildiğine özgür bir alanın içinde değil mi tüm bunlar?
Siyâsî partilerimiz anayasa ve kanunlar içinde kaldıkları müddetçe demokrasinin vazgeçilmez unsurları değil mi?
Bu işte bir terslik yok mu?
Geçtiğimiz hafta sonu ana muhalefet partisi CHP'nin 36. Olağan Kurultayı vardı...
Kurultay'ın sloganı:
"Adalet ve cesaret Kurultayı"
Adalet ve cesaret...
CHP kurultayının içeriği ve neticeleri ayrı bir yazının konusu.
Fakat, ana muhalefet partisi CHP kurultayının sloganı biraz garip değil miydi?
Adalet ve cesaret...
Genel Başkan Kılıçdaroğlu kürsüde konuşmasını yapıyor, arkasındaki fonda dev puntolarla 'adalet ve cesaret' yazıyor...
Haydi 'adalet'i anladık. Her parti zaten adalet vaat etmek zorunda. Adaleti olmayan bir demokrasi, adaleti olmayan bir siyâsî parti, adaleti olmayan bir gelecek tasavvuru, adaleti olmayan bir din, adaleti olmayan bir ahlak, adaleti olmayan bir ülke düşünebilir miyiz?
Hayır tabii ki...
Fakat ana muhalefet partisinin kurultayının ismi nasıl ve neden 'cesaret' olabiliyor?
Neye cesaret ediyor CHP veya Kılıçdaroğlu?
Muhalefet yapmaya mı?
Muhalefet demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru değil mi?
İktidar denilen güç, kudret ve kuvvet, muhalefetin muhalefet etmesinin de teminatı değil midir?
36. Kurultayını yapan bir parti, neden muhalefet etmek için hâlâ cesarete ihtiyaç duysun?
Bir terslik yok mu bu işte, bu ülkede?
Kimden, kimlerden, neden korkmuyorlar ki kurultaylarına 'cesaret' sloganıyla gidiyorlar veya neden partilerini 'cesurların partisi' olarak takdim ediyorlar?
Bu işte bir terslik yok mu?
Demokrasi gerçekten bir araç mı yoksa?
