Bu işler dizi yaptırmakla olmaz!
Amerikan istihbaratı diziler, filmler yaptırıyor ya bizimkiler de özenmiş, dizi yaptırmışlar. Hani CIA ajanları dünyanın dört bir tarafında cirit atıp dünyayı kurtarıyorlar ya bizimkiler de “bizim neyimiz eksik” demişler, işe koyulmuşlar.
CIA ne yapıyor? Rusya’yı dize getiriyor; Latin Amerika ülkelerinde, Afrika’da, Orta Doğu ülkelerinde darbeler yaptırıyor; zalim diktatörleri deviriyor; mazlumları veya kendi vatandaşlarını kurtarıyor. Amerikan ajanları dünyanın en nişancı, en dövüşken, en kahraman adamları. Yalnız ülkelerinin değil dünyanın da kurtarıcıları onlar. Eh, biz onlardan geri kalır mıyız? Bizim istihbaratımız, bizim kahramanlarımız ne güne duruyor? Biz de diziler yaptırır, imajımıza imaj katarız.
İyi düşünmüşsünüz de efendiler, önce icraat lazım değil mi? CIA gerçekten dünyanın dört bir yanında operasyonlar yapıyor; bunların çoğunda da başarı sağlıyor; ondan sonra film yaptırmaya, dizi yaptırmaya kalkışıyor.
Şimdi bakın, eğri oturalım, doğru konuşalım. Bir zamanlar bir adamı içinizde çalıştırdınız; sonra o adam bölücü bir örgüt kurarak, on binlerce insanın kanına girdi; ülkenin başına bela oldu. Sonra da Oslo süreci diye tutturdunuz; eğri mi doğru mu yaptığınızı bilmem ama müzakereleri sızdırdınız veya sızdırılmasına engel olamadınız. İçinizde en yüksek makamlara kadar ulaşan bir adam emeklilikten sonra televizyonlara çıkıyor; örgütün ağzıyla konuşuyor. Siz mi yönlendiriyorsunuz bilmem ama süreç diye tutturdukça adamlar güçleniyor ve ülkemizin bir bölümü âdeta sahipsiz kalıyor.
İsterseniz biraz da dışarıya bakalım. Irak’ta iki milyondan fazla, Suriye’de bir milyona yakın Türk var ve bu iki ülkede sadece onlar bir varlık gösteremiyor. Dünkü çapulcular Irak’ta devlet kurdu; Suriye’de özerk yönetim kurdu. Bilmem nereden gelen Kaideciler mi nedir, Irak-Şam İslam Devleti kurdu; o kadar Türk’ün bırakın devlet kurmasını, özerk olmalarını; varlıklarını sürdürmelerini dahi sağlayamıyorsunuz. Kime ne götürdüğünü bilmediğimiz (sizin bildiğinize şüphe yok tabii) TIR’larınız dökülüp saçıldı.
Durum vaziyeti böyleyken dizilerle imaj yapmak mümkün mü? Türkistan nutukları, Turan nutukları, Kızıl Elma nutukları attırarak imaj yapmak mümkün mü? Sahi ne zamandan beri bizim istihbaratımız Turan’la, Kızıl Elma’yla ilgileniyormuş ki? Yönlendirmeniz gereken, Türklüğe inandırmanız gereken adamlar, Türk’ü etnik gruplar seviyesine indirip duruyor; milliyetçiliği ayaklar altına almaktan bahsediyor; siz dizilerde Turan nutukları attırıyorsunuz? Öyle anlaşılıyor ki bu milleti gerçekten çok saf kabul ediyorsunuz.
Bari teşkilatın adını kullanmasaydınız, kullandırmasaydınız. Biz de hayali bir teşkilatın imajıyla avunurduk. Fakat şimdi nasıl avunalım? Her şey gözlerimizin önünde. Her şey dökülüyor. Her şey ellere yüzlere bulaştırılıyor... Haydi bunlar benim iddiam diyelim. PKK denilen bela da mı bir iddia? Binlerce insanın canice katledilmesi de mi bir iddia? Yıllardan beri ülkemize verdiği maddi ve manevi zararlar da mı iddia? Siz varsanız ve başarılı iseniz böyle olmaması gerekmez miydi? Peki paralel yapıya ne dersiniz? Size rağmen nasıl bu kadar palazlandılar ve devletin içine bu kadar sızdılar? Onları çook ferasetli politikalarınızla siz mi sızdırdınız, yoksa sızmalarına engel mi olamadınız? Ne tarafından bakarsanız bakın bu işte de yaya kalmışsınız beyler.
İyisi mi efendiler, ne bizi kandırın, ne de kendinizi! Dizi yaptırmayı veya desteklemeyi bırakın da Türk’ü esas alan bir politika belirleyip icraat yapın. Sayenizde önce vatandaş canından ve malından emin olsun. Vatanının bölünmeyeceğinden ve bu topraklarda hür yaşayacağından emin olsun. Benim güvenlik güçlerim, benim istihbaratım var, diyerek kendini emniyette hissetsin. Önce bunları sağlayın, sonra belki dizilere destek olmaya da sıra gelir.