Ele aldığı konulara, kundakçının emeline ulaşmak için izlediği yol, yöntem ve çevirdiği dolaplar penceresinden bakan İbrahim Okur, hâlâ uyumakta olanların gözlerini açmasına yardımcı olması umulan bu çalışması hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Kitabımız aynı zamanda, 20. ve 21. yüzyıl şartlarmda kendi halkına iktidar olabilmek için kendi halkının düşmanlarıyla önceden anlaşanlarla ilgilidir. Her bölümün merkezinde bu gibi kişiler vardır. Çoğunu biraz biraz tanıyor olabilirsiniz ama biz yine de onları olabildiğince yakından tanıtmaya girişeceğiz. Düzeni kundaklayanları tanımadan, izledikleri yöntemleri anlamadan, kullandıkları aletleri görmeden iyi ile kötüyü, doğru ile eğriyi, yalanı, dolanı tanımak, anlamak, bilmek, çözümlemek ve görmek mümkün değildir. Zaten günümüz tıbbı, görenin göz değil beyin olduğunu, gözlerimizin beynin aleti olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır.
Kitap, dünyanın çeşitli ülkelerinde cereyan etmiş olan ve yıllarca süren, radyolardan, televizyonlardan, gazetelerden ve ideolojik saplantı ya da bilimsel nitelikli çeşitli kitaplardan haberdar olduğumuz siyasal, toplumsal, kültürel, ekonomik ve askeri konular üzerinde yaptığımız mümkün olduğu kadar derinlemesine incelemelere, uzun yıllar boyunca süren ısrarlı takibimize dayanır.
Gelişmekte zorlanan bazı ülkelerin röntgenini çekeceğimiz bu çalışmada, söz konusu ülkelerin hepsi neoliberal söylemlerle kafeslenmiş, (ya da neoliberal söylemler aklama aracı olarak kullanılmış) istisnasız bütün yöneticileri hırsızlıklarıyla tescilli ülkelerdir. Konu edilen bütün ülkelerin liderleri, Büyük Güçler tarafından sıfırdan sivriltilmiş kimselerdir. Kimisi çavuşken general, hatta mareşal yapılmıştır, kimi işgal güçlerinin muhbiridir, kimi de kaçakçılık mesleğinden gelmektedir. Hatta uyuşturucu tacirleri arasından transfer edilen de vardır. Dahası -abarttığım sanılmasın- umumhane işleten bile vardır.
Mercek altına aldığımız bütün ülkelerde, neoliberal olarak ifade edilen yeniden sömürgeleştirme politikalarının propagandası yerel akademisyenler tarafından yaptırılmış ve pek de dirençle karşılaşmamıştır. Kitapta, Musaddık dönemi İran''ı, Filipinler, Endonezya, Demokratik Kongo, Sierra Leone, Şili, Peru, Kolombiya, Dominik, Haiti ve Rusya''daki neoliberal uygulamalar ve yirmi yıl önce ortaya çıkan sonuçları incelenmiştir. Son bölüm, müstakbel küresel lider olarak görülen Çin''in arka bahçesiyle ilgilidir. Elinizdeki kitap, 2021 itibariyle dünyanın siyasi, ekonomik ve sosyal durumunu teşhis edebilmek amacıyla yıllardır yaptığımız çalışmaların ve kararlı takibin sonucunda ortaya çıkmıştır. Reçete yazmak amacı taşımaz ama bu konuya da tamamen göz ardı etmiş değildir. Yeri geldikçe kısa kısa görüş öne sürülmüştür. Geçerli olabilecek, uygulanabilir reçete için öncelikle teşhiste kamuoyu birliği sağlanmak durumundadır. Her kafadan bir ses çıkan, dünya gerçeklerini kavramadan yapılan tartışma ortamının ortasındayız. Aslına bakılırsa, dünyanın her tarafında da durum bu minvalde görünüyor.
Yaşadığımız çağı şaşırmak, geçmişe özlem duymak anlamında üzerinde epey durduğumuz bir konudur. Ama yaşadığımız coğrafyayı şaşırmak biraz açıklamaya muhtaçtır. Mesela, AB''ye uyum yasaları adı altında Batı Avrupa ülkelerinin kendi etki ve baskılarıyla ortaya çıkardıkları mevzuatı Türkiye''ye ithal etmeye çalışmak hataların en büyüklerindendi. Oysa AB ülkeleri söz konusu mevzuat sayesinde kalkınmadı. O mevzuat neden değil, sonuçtu. Bizler nedenleri sonuç, sonuçları neden olarak algılayınca umduğumuz gibi Avrupalı olamadık. Üstelik borca battık. Çok daha gerilere düştük.
Bilimsel düşüncenin mantığı çerçevesinde söylemek gerekirse, tek tek örnekler üzerinde yapılan deneylere ve alınan sonuçlarla ilgili dikkatli gözlemlere dayanarak tümevarım yapabilmek için gerekli bilgileri derledik. Ne var ki, bu ülkelerde ortaya çıkan uygulamalar ve sonuçlarla Türkiye''nin 21. yüzyılın ilk yirmi yılında aldığı sonuçları kıyaslamak için ayrıca bir çalışmaya ihtiyaç vardır."
Kitaptaki önemli konu başlıklarından bazıları şöyle:
*İran''da Musaddık nasıl devrildi?
*Zaire''de Çavuş Mobutu Sesu Secu ve Sierra Leone''de sosyalist Saika Stevens Koltan, altın, elmas ve uranyum çeteleri
*Güneydoğu Asya''nın Hitleri Marcos ve Filipinler
*Yeni doğmuş bir ülke olarak Endonezya ve Suharto yönetimi
*Diktatörler adası Hispanyola
*Şili''de kalkınmacılık ve neoliberalizm
*ABD güdümlü kleptokrasi rejimi
*Bolivya ve denizi sabanla sürmek
*Kokain baronlarının ülkesi Kolombiya
*Peru''nun Japon kökenli lideri Fujimori
*Rus Pinochet''i Yeltsin ve medyanın yarattığı yeni çar: Putin
*Dengeleri zorlayan küresel güç: Çin
Okursoy Kitapları Tel: (0532) 584 54 04
****
"Devletlü tarihçi"nin efsane eseri
Türk iktisat tarihçiliğinin büyük ismi Ord. Prof. Ömer Lütfi Barkan''ın, "İstilâ Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri / Nüfus ve İskân Meselelerine Dair Toplu Çalışmalar" adlı efsane eserinin yeni baskısı Ötüken Neşriyat tarafından ilim alemiyle buluşturuldu. Prof. Dr. Yahya Kemal Taştan''ın titiz çalışmasıyla hazırlanıp yeniden yayınlanan eserde Barkan''ın, 1936-1960 yılları arasında nüfus ve iskân meselelerine hasredilmiş çalışmaları, 1942''de Vakıflar Dergisi''nde neşredildikten sonra bir klasik hâline gelen "Osmanlı İmparatorluğu''nda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler I: İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler" başlıklı oylumlu makalesinin çatısı altında bir araya getirilmiş, ayrıca bu toplama kapsamlı bir analitik dizin eklenmiştir.
Ömer Lütfi Barkan''ın tarihçiliğimizin Köprülü sonrasında uluslararası mecrada boy gösteren ve onun Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası''nı çıkararak açtığı çığırın kendisinden sonraki ilk büyük ismi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yahya Kemal Taştan değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor:
"Barkan''ın en önemli yanı, tahrir defterlerini ilk defa sistematik olarak incelemeye başlayan ve bunların Osmanlı toprak ve nüfus meseleleri açısından değerini ortaya koyan bir bilim adamı olmasından kaynaklanır. Strazburg''da okuduğu yıllarda Lucien Febvre ve Marc Bloch gibi Annales ekolünün kurucusu olan tarihçilerin ders ve yayın faaliyetlerinin etkisiyle; ayrıca onların da üstadı olan meşhur Orta Çağ tarihçisi Henri Pirenne''in eserlerinin gölgesinde gelişen düşünceleri ve bilhassa bu ekolün sonraki temsilcisi Fernand Braudel''in çalışmalarına duyduğu ilgi, Türk tarihçiliğini bu yolda hazırlamak konusunda da kendisini bir öncüye dönüştürmüştür.
Barkan''ın ilmî Türkçülüğü''nün, rakamlarla meşgul olması sebebiyle gayet soğukkanlı bir ton taşıyor olmasıdır. Barkan''ı ve her biri çığır açan eserlerini anlamak için bu eserlerin kaleme alındığı dönemin siyasî, sosyal ve kültürel şartlarını göz önünde bulundurmak gerekir. Akademiye intisabından ve ilk yazılarından itibaren onu bu zemini de dikkate alarak ele aldığımız takdirde karşımıza, hem pür-tarihçi hem de ideolojik üst anlatılara -gözle görülür bir biçimde- itibar etmeyen bir ilim adamı çıkar. Barkan, fikri ve kaygıları olan biridir fakat tabiri caizse o, milliyetçiliğini ve devletçiliğini, akademik kisvesinin altında rahatlıkla gizleyebilmiştir.
Eserlerindeki bazı cümleleri cımbızlayıp bağlamından koparılmış bu cümlelerden hareketle devasa külliyatını itibarsızlaştırmak isteyenlerin göremediği en önemli özelliği belki de budur."
Eserin ana başlıkları şöyle sıralanıyor:
*Osmanlı İmparatorluğu''nun Teşekkülü Meselesi
*Osmanlı İmparatorluğu''nda Kuruluş Devrinin Toprak Meseleleri
*Osmanlı İmparatorluğu''nda İskân ve Kolonizasyon Metotları: Sürgün
*Osmanlı İmparatorluğu''nda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler
*Osmanlı İmparatorluğu''nda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Sürgünler
*Osmanlı Târihinde Rumeli''nin İskânı İçin Yapılan Sürgünler Meselesi
*Türkiye''de Muhâcir İskânı İşleri ve Bir İç Kolonizasyon Planına Olan İhtiyaç
*Toprak Reformları ve İç Kolonizasyon Meselesi
Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50
***
HAFTANIN KİTABI:
İnsanoğluna damga mı?
Çin''den yayıldığı duyurulup dünya düzenini alt üst eden koronavirüs (Covid-19) konusuna ilk ortaya çıktığı günden itibaren hep şüpheci bir gözle bakan gazeteci yazar Arslan Bulut bu süreçteki gözlem ve tespitlerini, "Karekodlu Vatandaş" adıyla kitaplaştırdı. Meseleye farklı bir pencereden bakan Arslan Bulut çarpıcı iddialarını okurlarıyla paylaşıyor: Pandeminin bir proje olduğu tespiti, özellikle Time dergisinin ''Büyük sıfırlama'' konulu kapağından sonra ağırlık kazanmıştır. İnsanlık, Pandemi ilan edilerek ve ölümle korkutularak, genetik bir sıvıya razı edildi. Gerçekte aşı denilemeyecek bu sıvılar ile insanoğlu genetik kontrol altına alınıyor. Domatesin bile koronasını ürettiler! Yaşlılar patır patır ölüyor, gençlerin, çocukların başına ne geleceği meçhul! Kirlenme, deniz salyası gibi dünyayı kaplamış ama çoğunluk, kirli suyu kana kana içmek için birbirini eziyor! İnsanoğlu, kare kodla damgalanmaya koşuyor"
Bilgeoğuz Yayınları Tel:(0212) 527 33 65
***
Büyük dönüşüm
Hem SSCB, hem de ABD ile ilişkiler açısından 1945 Türkiye için çok önemli bir yıldır. Türkiye 1945''te kapsamlı bir şekilde Batı''ya yönelmeye başlamıştır. Ancak 1945''in izleri 1939''dan başlayarak II. Dünya Savaşı yılları boyunca görülmektedir.
Hazal Yalın, "1945 Türkiye-SSCB İlişkileri" kitabıyla bu büyük dönüşümün en önemli gerekçesi olarak savunulan SSCB''nin Türkiye''den üs ve toprak talep etmesi konusunu derinlemesine incelemektedir.
Üstelik bugüne kadarki yapılanlardan farklı olarak, Türk, Amerikan ve İngiliz belgeleri dışında, Rusya arşivlerinden çok önemli belgeleri de inceleyerek.
Kitap, 1945 yılına odaklansa da, ayrıca hem II. Dünya Savaşı''nı hem de Soğuk Savaş''ın ön çarpışmalarını incelediği için, önemli bir kaynak olma özelliğinde
Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82
***
KÜTÜPHANEMDEN:
Toplumların ezberini bozan düşünceler
Bugün her ortalama aydının okumuş olması gereken bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabın adı bile bu gerekliliği adeta bağırıyor: "Dünyayı Değiştiren Kitaplar"... Dünyayı hangi kitapların değiştirdiğine girmeden önce bu temel kitabın seyir defterine bir bakalım... Kitap ilk defa 1956 yılında aynı adla ABD''de yayınlanmış. Robert B. Downs''un eserinin bizdeki ilk çevirisi ise Prof. Erol Güngör tarafından yapılarak 1980 yılında Tur Yayınları tarafından 1. baskısı yayınlanmış. Dünyada olduğu gibi Türkiye''de de büyük ilgi gören kitap daha sonraki yıllarda Ötüken Neşriyat tarafından çeşitli defa basılmış. Elimdeki 1997''de basılan 4. baskısı, ancak sanırım bu kadar popüler bir kitabın yeni baskıları da yayınevinde bulunabilir.
Gelelim dünyayı değiştiren kitapların neler olduğuna... Kitapta yer verilen 16 eserin isim ve yazarları şöyle:
Hükümdar (Niccolo Machiavelli), Sağduyu (Thomas Paine), Milletlerin Zenginliği (Adam Smith), Nüfus Artışı Üzerine Deneme (Thomas Malthus), Sivil İtaatsizlik (Henry David Thoreau), Tom Amca''nın Kulübesi (Harriet Beecher Stowe),
Kapital (Karl Marks), Tarihin Akışı Üzerine Deniz Gücünün Etkisi (Alfred T. Mahan), Tarihin Coğrafi Mihferi (Sir Halford J. Mackinder), Kavgam (Adolf Hitler), Gök Kürenin Dönüşü Üzerine (Nicolaus Copernicus), Principia Mathematica (Sir Isaac Newton), De Motu Cordis (William Harvey), Türlerin Kökeni (Charles Darwin), Rüyaların Yorumu (Sigmund Freud), Özel ve Genel İzafiyet Teorileri (Albert Einstein)
Ahmet Yabuloğlu