Bu fotoğraflar gerçek mi?

Elime geçen bazı aşı fotoğraflarını günlerdir Sağlık Bakanlığı''na sormama rağmen yanıt alamadım.

Tek taraflı yazmak, istediğim bir şey değil ancak sorulması gerekenleri kamuoyuna açık bir şekilde sormaktan başka da bir seçeneğim kalmadı.

Ama daha önce yazdığım bir yazıyı hatırlatmam gerek…

Hatırlarsanız Sayıştay raporlarında tarihi geçmiş, çöpe atılması gereken milyonlarca aşının olduğu tespit edilmişti.

Sayıştay, Aşı Takip Sistemi (ATS) üzerinden bir inceleme yapıyor. Ve görüyor ki teslimat takviminin gerçek ihtiyaçlara uygun belirlenmemesi nedeniyle toplam 1.6 milyon doz KKK aşısının merkez depoda ortalama 290 gün beklediğini tespit ediyor.

Miadının dolmasına ortalama 45 gün varken, 1.2 milyon doz Hepatit B aşısının ise merkez depoda ortalama 729 gün bekledikten sonra ve miadının dolmasına ortalama 80 gün varken bekletildiği anlaşılıyor.

80 bin 600 doz Kızamık aşısının da merkez depoda ortalama 501 gün bekledikten sonra ve miadının dolmasına ortalama 74 gün varken tutulduğu, 18 bin 600 doz PPD aşısının da depoda ortalama 304 gün bekledikten sonra ve miadının dolmasına ortalama 96 gün varken İl Sağlık Müdürlüklerine gönderildiği tespit ediliyor.

Dahası…

ATS üzerinden yapılan incelemede 2018 yılında 808 bin 380 doz PPD, 383 bin 60 doz Kızamık, 293 bin 793 doz KKK, 42 bin 682 doz Mevsimsel Grip ve 32 bin 500 doz Hepatit B olmak üzere toplam 1.6 milyon doz aşının İl Sağlık Müdürlüklerinin deposunda iken miatlarının dolduğu tespit edilmiş.

Kullanılmadan çöp olan bu aşıların toplam değeri ise 11.3 milyon TL.

O dönemde Sayıştay raporlarında yazan satırları okuyunca donup kaldım.

Çünkü yapılan incelemelerde, çocuklarımıza tarihi geçmiş binlerce doz aşıyı yapmışlardı. Endişelenmeyin bu aşılar arasında koronavirüs aşıları yok. Zaten çocuklara da koronavirüs aşısı yapılmadı. Fakat Aşı Takip Sistemi''ne bu aşıların yapıldığını girmeyerek "uygulanmadı" gözükmesini sağlamışlar.

Bu hususta Sağlık Bakanlığı, Sayıştay''ın raporunu yalanladı ve ''''tarihi geçmiş aşılar çocuklara uygulanmadı'''' açıklamasını yaptı.

Elime ulaşan yeni fotoğraflarda ise Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Hastanesi''nde kullanma tarihleri geçtiği halde üzerine yeni tarihli etiket yapıştırılarak kullanılan ilaçlar olduğuna ulaştım.

Son kullanma tarihi 2013, 2018 olan ilaçların üzerine etiket yapıştırıp son kullanma tarihinin 2020 yapıldığı açıkça görülüyor.

Bitmedi.

Buradaki asıl olay Kahramanmaraş''ta hastane çalışanlarına bu ilaçları vurmaları için dayatmaları.

Açık açık yönetim "bunu vuracaksınız" diyorlar.

Servistekiler, "Bunlar vatandaşa vurulmaz tutanak tutacağız" diyorlar, "o zaman sizin hakkınızda işlem yaparız" diyorlar.

Baskı yapıyorlar, vurun diye.

Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca''nın buna müdahale etmesi için ulaşmaya çalıştım ama karşılık alamadım. Doktorlara bunun mantıklı bir sebebinin olup olmadığını sordum. Geçerli bir sebebi yok.

İnsan sağlığına çok ciddi bir tehlike söz konusuyken üst üste yapılan bu "hataların" tesadüf olmadığını düşünüyorum.

Asıl sorulması gereken sorular ise şunlar…

Bu ilaçlar ihale ile mi alındı?

Alındıysa ne kadara kimden temin edildi?

İhale ile alındı ise firma eski tarihli ürünü nasıl veriyor?

Söz konusu ilaçlar da kasa veya damar içine uygulanan enjeksiyonlu çözelti. Etkin maddesi de feniramin maleat. Yani alerji ilacı. Son kullanma tarihi geçtikten sonra hastalara uygulandığı, nasıl bir etki yapacağını düşünmeden baskıyla kullandırılması akıl alır gibi değil.

Daha önceki yazımda şöyle demiştim:

Koronavirüs sürecini geçirirken nasıl bir sağlık sistemiyle karşı karşıya olduğumuzu da böylelikle görmüş oluyoruz.

Milyonlarca sağlık emekçisi canla başla mücadele etse de maalesef, her şeye müdahil olamıyorlar...

Yazarın Diğer Yazıları