Bu filmdeki olaylar tamamen gerçektir!
Çok çok sıra dışı bir film setindeyiz sanki…
Soygun için bir dükkâna giren hırsız, çekmecede Türk bayrağı görünce öpüp alnına götürüyor, sonra dükkânı soymaya devam ediyor!..
Bugüne kadar yedikleri yemediklerinden fazla olan sözde sanatçı, halka simit yemeyi tavsiye ederken, daha çok yedikleriyle değil kokladıklarıyla gündeme gelen bir başka sözde sanatçı da ona lâf edenleri ısırmakla tehdit ediyor!..
Neredeyse eş zamanlı biçimde iktidar destekçisi televizyon kanalında, Almanya''nın nasıl iflas ettiği, perişan olduğu sokak röportajlarıyla destekleniyor!.. Böylece Helga, Türk erkeklerine bir kere daha bayılıyor!..
TBMM''de bütçe görüşmeleri sırasında bazı milletvekilleri ABD''de enflasyonun 100 kat arttığını vurguluyor!.. Yani Almanya gibi onların da batışının yakın olduğunu müjdeliyor!..
Sunucu hanım, ekonomiyi sorunca, yeni Maliye Bakanımız gözlerine bakılmasını tavsiye ediyor… Biraz daha üzerine gidilse Zonguldak''ın kestane balıyla ünlü köyünden tüm dünyaya selâm gönderecek gibi davranıyor!..
Sıra dışı filmimizin bir başka sahnesinde, ''çıkar telefonu örgütü''nün yaşlı üyeleri, yarım yüzyıl öncesine giderek "Gaz yağı alamadııııhhhh" diye gençlere diş gösteriyor ama şimdi Dolar''ın düşüşünü fetih coşkusuyla kutlarken, artan fiyatların niye eski düzeye gerilemediğini bir türlü yorumlayamıyor!..
Kendisine ''Yeliz'' kod adını yakıştıran milletvekili ekmek kuyruklarının yalan olduğunu, kuyruğa gelenlerin film çevirmek için geldiğini söylüyor!..
Referandumdaki "Var mısın?" kampanyasında Şeytan''la rol paylaşan futbolcunun karısı, yurt dışından getirdiği siyah tuvalet kâğıdının fiyatı dolayısıyla dertleniyor!.. Bu dram, ülkenin üzerine kâbus gibi çöküyor!..
***
Filmin diğer kahramanlarına bakar mısınız: Kendisini soyanın yabancı olmadığını, ''milli hislere sahip bir hırsız'' olduğunu öğrenen ve göğsü kabarması gereken bir dükkân sahibi…
''Ekonomik kurtuluş savaşı''nı simitle sürdürmesi gereken bir halk…
Battıklarını fark etmeyen, lânet olası federallerden bıkmış ''ahmak Amerikalılar'' ve hâlâ ordunun Moskova''yı düşürmek üzere olduğunu zanneden ''zavallı Almanlar''…
Tosun Paşa gözlerinden ateş çıkaramamıştı ama ondan daha iddialı Maliye Bakanı''nın ilham verdiği gözlerinden ''ekonomik müjdeler'' çıkarması beklenen bir hanım sunucu…
İthal siyah tuvalet kâğıdındaki artış dolayısıyla gam kasavet içinde kalan futbolcu eşi!..
''Çıkar telefonu örgütü''nün yaşlı üyelerine lâf anlatamayıp deveye hendek atlatmaya çalışan gençler…
***
Bütün bunları ''fıkra'' diye anlatsanız kimse gülmez… ''Film'' diye bir prodüksiyon firmasına gitseniz, daha patrona sıra gelmeden çaycı tarafından dövülerek kovulursunuz… Ama gerçek!.. Evet gerçek!..
Bundan yıllar önce Lüleburgaz''da bir markete girip 30 bin TL''lik sigarayı çalan hırsızlar güvenlik kamerasına takılmışlardı… Hırsızlık esnasında sabah ezanı okununca, hırsız "Allah''ım sen bana yardım et" diye duaya koyuluyordu…
Daha sonra benzer bir olay da Kadıköy''de yaşanmıştı… M. Ş.''ye ait gayrimenkul şirketine Kadir Gecesi giren hırsızlardan birisi çekmecede Kur''an-ı Kerim''i görünce huşu içinde öpüp alnına götürüyor, sonra yerine koyuyor… Ardından çek, senet, cep telefonu ne varsa çalıp götürüyor…
O zaman gurur duymuş ve "Biz hırsızın bile imanlısını severiz" diye yazı yazmıştım!.. Şimdi bayrağı öpüp sonra işine devam eden hırsızı görünce gururum bir kat daha arttı!..
Bize böyle dâvâ adamları lâzım!.. İnandığı gibi yaşayacak!.. Milleti soyarken bile milletin değerlerine saygılı olacak!.. Kahramanlarımızın hepsi göğsümüzü kabartıyor yeminle!..