Bu CV'yle mi "evrensel gazetecilik" yapacaksın?

İçinde bir tek tahkir, hakaret, aşağılama ifadesi yoktu ama son yıllarda okuduğum en hakaretamiz yazıydı; "paralel yapının TSK imamı" olmakla suçlanan Tarık Toros'un Türkiye'ye vedası.

***

"Bir savcı çıkmış sen Kara Harp Okulu imamısın ifadeye gel dediğinde 4 ay sonra gidip bir zindanın köşesinde unutulmayı düşünmüyor"muş!

Bir savcı çıkıp "sen darbecisin ifadeye gel, sen teröristsin ifadeye gel" dediğinde Türk Ordusu'na komuta etmiş bir Genelkurmay Başkanını, Kuvvet Komutanlarını, rektörleri, tıp doktorlarını, avukatları, gazetecileri, meslektaşlarınızı değil 4 ay, 4 yıldan fazla bir hücrede unutturmayı düşünebildiniz ama;

Çalıştığınız kurumların o "bunu da, bunu da", o "tut, tut, tut" manşetleri, o hedef göstermeler, o azgın haysiyet cellatlığı "düşünmeden" yapılan işler değildi ya…

***

Memlekette tek akılı siz varsınız çünkü; onca insanın kafası çalışmıyordu, onca "kurmay" zeka-kabiliyet sahibi insan ortamı koklayamıyor muydu? O savcıların ayağına giderken tutuklanacaklarını bilmiyorlar mıydı? Dünyanın öbür ucundan, okyanuslar aşarken teslim olmak için, "kaçma şüphesi"yle bir hücrede unutulacaklarını düşünmemişler miydi?

avcs-001.jpg

Bile bile niye öyle ağır bir bedele razı geldiler dersiniz?

Bu milletin gözündeki perdeyi indirebilmek; nasıl bir kumpasın pençesinde olduğunu gösterebilmek için! Devleti "kuşatıldığı" gerçeğiyle yüzleştirebilmek, "düşman"ını tanıtmak, göze aldıklarının boyutuyla tanıştırmak için!

Biz buna kısaca "vatanseverlik" diyoruz Tarık Toros! Bildin mi?( O insanların canları, sağlıkları, aile saadetleri, rütbeleri, kariyerleri, hürriyetlerine pahasına ödediği o bedel sayesinde "arınıyor" şimdi "Türk devleti"!)

"Ben kendimi ne kaçak, ne sürgün, ne de hasretlik hissediyorum" diyebildiğine göre bilemezsin! Bu cümle senin bu vatana "aidiyet" hissetmediğinin belgesi çünkü bir nevi!

***

"Yıllar geçecek, iddianame yazılacak, duruşmalar olacak"mış, "hayatını böyle çürütemez"miş, bu yüzden "Türkiye'deki yaşamını sonlandır"mış!

Meslektaşınızı, Tuncay Özkan'ı pekala çürütebildiniz/çürüttürebildiniz ama…

Bir bilim adamını Fatih Hilmioğlu'nu pekala çürütebildiniz/çürüttürdünüz…

Madalyaya boğmanız gereken bir askeri Levent Ersöz'ü pekala çürütebildiniz/çürüttürdünüz…

"Türkiye'deki yaşamlarını sonlandırıp" dünyanın bir ucunda yaşamayı bilmiyor muydu onlar;

Kuddusi Okkır'ın Türkiye'de yaşamını sonlandırmasının…

Ali Tatar'ın Türkiye'de yaşamını sonlandırmasının…

Abdülkerim Kırca'nın Türkiye'de yaşamını sonlandırmasının…

Kaşif Kozinoğlu'nun, Muzaffer Tekin'in, Cem Aziz Çakmak'ın, Murat Özenalp'in vebalinden korkmadınız…

***

Neymiş… İngiltere'de "evrensel dille gazetecilik yapmanın yollarını" arayacakmış!

Bugün'de attığınız o manşetleri de koyun ama mutlaka CV'nize…

Bir tek "evrensel dille gazetecilik yapan" kurumundan sokacaklar mı bakalım içeriye!

-----------

Fark var…

Yunus Emre Enstitüsü Roma Kültür Merkezi'ni ziyaret eden TBMM Başkanı İsmail Kahraman Atatürk fotoğraflarının yer aldığı salonu görünce "Neden burada devlet başkanımızın da fotoğrafı yok" diye sormuş. Fazla merakta kalmasın. Efendim şöyle;

Atatürk dünyaya yön veriyordu, "devlet başkanınız"a dünya yön veriyor!

-----------

"Arapça eğitim" ayrıcalık değil mi?

Biri kanal kanal dolaşıp "O işler sizin bildiğiniz gibi değil… Suriyelilere ayrıcalık diye bir şey yok... Onlar da diğer ülkelerden gelenler hangi şartlarda okuyorsa öyle okuyorlar üniversitelerde…" diye büyüklere masallar anlatan manipülasyon uzmanına sorabilir mi:

Suriye'den kaçanların yoğun yaşadığı illerdeki kimi üniversitelerin tıp ve mühendislikler dahil hemen her bölümün "Arapça"sını açma hazırlıkları ne ola?

-----------

İyi hoş da, biraz geç galiba…

Boğaziçi Üniversitesi rektörlük seçimi için, bazı akademisyenler tatillerini yarıda kesmişler, bazıları da yurtdışı programlarından izin alıp gelmişler oy kullanmaya. Keşke bu duyarlılık topyekün "rektörü atayacak" kişinin seçiminde de sergilenmiş olsaydı da; teoride pek takdire şayan olan bu çaba pratikte de karşılık bulsaydı…

Malum yüzlerce akademisyenin kimi seçtiğinden ziyade bir tek kişinin kimi atayacağı belirleyecek rektörlük makamının yeni sahibini!

Yazarın Diğer Yazıları