Sözde ‘milli irade’ savunucusu Erdoğan, CIA Başkanı’yla görüşmesinden sonra açıklama
yapmaya tenezzül bile etmedi, Türk milletini bilgilendirmek ise ABD Büyükelçiliği’ne düştü
Milletten niye gizleniyor!
BaŞbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Başbakanlık Resmi Konutu’nda CIABaşkanı David Petraeus’la yaptığı görüşme, ABD’nin açıklamasıyla ortaya çıkarken siyasilerden de sert tepki aldı. Milli iradeyi hiçe sayan hükümet tek satır açıklama yapmazken, ziyareti ABD elçiliği duyurdu.
En son o konuştu...
BaŞbakan Erdoğan, ABD Büyükelçiği’nin açıklamasından saatler sonra, Karadağ Başbakanı Luksiç ile yaptığı basın toplantısında yöneltilen bir soru üzerine görüşmeyle ilgili konuştu. Erdoğan, “Petraeus MİT’in davetlisi olarak geldi. Görüşmede MİT Müsteşarı Hakan Fidan da hazır bulundu” dedi.
Arınç ve Çelik’in bile bu ziyaretin içeriğine dair bilgileri yokmuş!
BaŞbakan Erdoğan’ın CIA Başkanı Petraeus ile yaptığı zirveden, hükümet ve AKP’deki sağ kolları Bülent Arınç ile Hüseyin Çelik bile habersizmiş. Arınç, “Belki sormak istediği konular vardı” derken, Çelik, “Dünyanın en büyük devletinin istihbaratının başındaki insanla görüşmüşse, Türkiye’nin menfaatinedir” diye konuştu.
Türk devlet geleneği ayaklar altına alındı!
‘Milli irade’ söylemini ağzından düşürmeyen Başbakan Erdoğan, CIA Başkanı Petraeus’un ziyaretine ilişkin sessizliğe gömüldü. Bu durum muhalefetin
tepkisini çekti
Haber : Fatih ERBOZ - Ceyhun BOZKURT
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Başbakanlık Resmi Konutu’nda Amerikan Haber Alma Teşkilatı (CIA) Başkanı David Petraeus’la yaptığı görüşme siyasilerden tepki aldı. Milli iradeyi dilinden düşürmeyen ama millete saygısı oy alana kadar nohut, kömür yardımından öteye gitmeyen iktidar, CIA Başkanı’nın ziyareti için bir açıklama yapmaya bile gerek görmedi. Türk kamuoyu görüşmeden ABD Büyükelçiliği Sözcüsü Thomas J. Grubisha’ın bilgilendirmesi ile haberdar oldu.
Gelenek ayaklar altında
Muhalefet partileri Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da CIA Başkanı David Petraeus’la gizlice görüşmesine tepki gösterdi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, gizli görüşmenin Başbakanlık tarafından kamuoyuna duyurulmamasını eleştirerek, “Bu tip konular gündeme geldiğinde AKP iktidarı döneminde artık normal görülmeye başlanıyor. İktidarın uygulamaları millette artık maksatlı bir şekilde yapıldığı izlenimini uyandırıyor. Devlet geleneği ile bağdaşmayan uygulamaları yapmak için adeta gayret ediliyor. Millete saygısını yitirmiş bir şekilde TBMM’yi görmezden gelen bir tutum içerisinde hareket ediyorlar” dedi. Büyükataman şöyle konuştu: “Ben bunun tesadüf olduğunu düşünmüyorum. AKP, Türk devlet geleneğinin usullerini ayaklar altına alıyor. Uluslararası güç odaklarının temsilcileriyle istediği gibi görüşmeler yapabiliyor. Milletin temsilcisi gibi değil de adeta BOP Eş Başkanı gibi davranıyor. Bu pervasızlık millet adına bizi çok fazla endişelendiriyor. AKP iktidarının ortaya koyduğu bu tablo Türkiye’nin uluslararası saygınlığını zedeliyor. Türkiye bu tavırlar nedeniyle mevzi kaybediyor.”
Mehmetçiğin başına çuval geçirtmişti
4 Temmuz 2003’te, Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde karargah kurmuş bulunan 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından gözaltına alınmışlardı. Başlarına çuval geçirilen, tokatlanan ve hakarete uğrayan 11 askeri görevli Süleymaniye’den alınarak Bağdat’a götürülmüştü. Askerlerimiz, 60 saat sonra serbest bırakılmıştı. Bu “çuval olayı” olarak tarihe geçmişti. Baskın emrini verdiği belirtilen Orgeneral Petraeus daha sonra ödüllendirilmiş, önce Afganistan’daki NATO güçlerinin komutasına getirilmiş, ardından da CIA Başkanı yapılmıştı. ABD Senatosu tarafından CIA Başkanlığı’na atanan Orgeneral David Petraeus, görevine başlamadan önce 2011 Temmuz ayında ilk ziyaretini de Türkiye’ye gerçekleştirmişti. Bu ziyarette Petraeus, Genelkurmay yetkilileriyle bir araya gelmişti.
“Erdoğan, gizli görüşmeyle ilgili Meclis’i bilgilendirmeli”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Reşat Doğru, ABD ve AB’nin Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynadığını, bu oyunların Türkiye’yi komşularıyla zor durumda bıraktığını söyledi. Doğru’nun tepkisi şöyle: “ABD Irak’tan çekilirken Türkiye’nin başını belaya sokuyor. Kuzey Irak Barzani ve Talabani’ye bırakılmış durumda. Bunun sonunda Kuzey Irak’taki fiili durum meşruiyet kazanıyor. Öbür taraftan Arap Baharı’nı Suriye’ye sıçratmak istiyorlar. Bunun yanında ise Irak ve Suriye’deki Türkler yardım bekliyorlar. Geçtiğimiz günlerde ABD Başkan Yardımcısı Türkiye’ye geliyor ve ’İsrail’in güvenliği bizim için her şeyde önemli’diyor. Biz ne yaparsak yapalım Malatya’ya üs inşa ediliyor. Tüm bunlar gözümüzün önünde olurken AKP iktidarı Türk milletinden neyi gizliyor? Başbakan başta olmak üzere AKP’nin yetkilileri Türk milletine derhal açılama yapmak zorundadır. Gizli kapaklı yapılan görüşmelerden Türkiye Cumhuriyeti hep zararlı çıkıyor. AKP derhal yapılan tüm görüşmeler için TBMM’ye bilgi vermeli. Devlet ciddiyetinden uzak bir takım görüşmeler yapılıyor. CIA yetkilisi Türkiye’ye geliyor ve Türkiye Başbakanıyla görüşüyor. Ciddiyetin olmadığını ortaya koyan bir durumu gözler önüne seriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları için yapılan görüşmelerde dahi devletin haysiyet ve şerefinin korunmasına özellikle dikkat edilmesi gerekiyor.”
Arınç: Belki sormak istediği bir şey vardır
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CIA Başkanı Orgeneral David Petraeus’ın önceki gün Türkiye’yi ziyaret edip Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la yaptığı görüşmeyi değerlendirdi. Bülent Arınç, “Diplomatik kuralların, protokol kurallarının nasıl ölçüldüğünü bilemem. Ama CIA, dünyada dikkatle izlenen bir istihbarat örgütü. Ülkemizi ziyaret eden böyle bir kurumun başında olan kişiyle en azından MİT Başkanı’nın görüşmesi kadar, sayın Başbakan’ın da sormak istediği konular varsa kendilerini kabul etmesinde bence hiçbir sakınca yok” dedi.
Soru gelince görüşmeyi açıkladı
Başbakan Tayyip Erdoğan, Petraeus ile yaptığı görüşmeyle ilgili ancak ABD Büyükelçiliği’nin açıklamasından sonra konuştu. Erdoğan, Karadağ Başbakanı Luksiç ile dün düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin “Dün CIA Başkanı ile bir görüşmeniz oldu. İçeriği neydi” sorusuna, “CIA Başkanı, aslında MİT’in misafiri olarak buradaydı ve bizimle de görüşme taleplerini ben de olumlu buldum, istihbarat teşkilatı müsteşarım da görüşmedeydi. Gerek bölgedeki gelişmeleri değerlendirme fırsatımız oldu, gerekse son gelişmeler, malum Suriye, Irak, Irak’ı da iyi bilmesi hasebiyle değerlendirme fırsatımız oldu. Bunları değerlendirdik” yanıtını verdi.
MHP’li Yalçın: Küresel güçlerin vagonu oldular
Yapılan görüşmelerin basından ya da Wikileaks belgelerinden bilgi sahibi olduklarını ifade eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, “Seçimlerde yüzde 50 düzeyinde oy alan iktidarın yaptıklarına, icraatlarına baktığımızda millet iradesinden bağımsız hareket etme isteği içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu tür uygulamalar parlamenter rejim ve demokrasi içerisinde kabul edilemez. Bu tür görüşmelerin ardından BOP Eş Başkanlığı’nı dünyaya ilan etmiş bir kişi olarak küresel güçlerin vagonluğunu yaptığını söyleyebiliriz. Bu görüşmenin içeriği Suriye bataklığına Türkiye’nin çekilmesi üzerinedir. Bilindiği gibi Suriye küresel güçler tarafından Lübnanlaştırılmak isteniyor ve en büyük yardımı Türkiye’den almak istiyorlar.
“AKP, Kürdistan kurulması için çaba gösteriyor”
CIA Başkanı’nın Türkiye’deki temaslarının milli iradeden saklandığını belirten CHP Milletvekili Ali Özgündüz, “Ülkeyi böyle bir felakete götüren hükümet CIA ile pazarlıklar yapıyorsa, bunun Meclis’te paylaşılması lazım. Türkiye savaşa mı giriyor? Ziyaretin kokusu yakında çıkar. Tahminime göre Suriye’ye dönük bir ziyaret. ABD, Suriye’ye Mehmetçiğin girmesini, İran’la Türkiye’nin çatışmasını ve sonuçta bölgede Kürdistan’ın kurulmasını, özünde de Müslüman İsrail’in doğmasını istiyor. İsrail, Kürdistan ve Ermenistan Batı’nın desteğini alan üçlü koalisyon. Proje budur” dedi.
CHP’li Altay: Ülkenin itibarı ayaklar altında
Milli iradenin olmadığını, her şeyin Başbakan Erdoğan’ın tekeli ve ipoteği altında bulunduğunu ileri süren CHP Milletvekili Engin Altay’ın tepkileri de şöyle: “CIA Başkanı ile Erdoğan’ın görüşmesine gerek yok. Muhatabı MİT Müsteşarı’dır. Devletin itibarı ve düzeyi bakımından dış politikamızda yeni bir leke. Başbakan’ın bu işlere bu kadar meraklı olmasını da anlamak mümkün değil. Belli ki ’Her şey benim kontrolümde, benim tekelimde olsun’psikolojisinin yansıması. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarı bakımından bence doğru bir davranış değil. Suriye ile ilgili bir operasyon sürecinin gündemlerinde olduğu anlaşılıyor.”