Bu anket neyi anlatıyor?
Bu âlemde savaş topla tüfekle değil, anketle, bazen kulis diplomasiyle, bazen açıktan beyanat yoluyla yaşanır... Today’s Zaman’da yayımlanan ankete geçmeden önce şu gerçeğin altını çizelim: Mısır’da yaşanan darbe ve ardından yaşanan katliam sonrasında hükûmet pasiflikle suçladığı İslâm İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na fazlaca yüklendi... Hatta istifa etmediği için İhsanoğlu ‘onursuzluk’la suçlandı...
Cumhurbaşkanı Gül’ün bu tür olaylarda Başbakan’a oranla daha düşük yoğunluklu açıklamalar yapması, dünyadaki ve Türkiye’deki güç odaklarını ürkütmemeye yönelik politika gütmesi uzun zamandır seziliyordu... Bunu Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle de ilişkilendirmek elbette mümkündü... Kendisinin Gezi olaylarında hükûmetin umduğu dozajda tavır koymadığı, bir anlamda yalnız bıraktığı da bir gerçek... Sanki kutuplar arasında ‘mâkul’ü ve ‘itidal’i temsil ederek, gerilimler üstü bir kimlik sergilemeye çalışır hâli vardı...
Şüphe yok ki, bunu kendisini Cumhurbaşkanlığına taşıyan ‘kardeş’i Erdoğan da fark ediyor... İşte bu çerçevede Ekmeleddin İhsanoğlu’na yönelik tepkilerin aslında kendisini İİT Genel Sekreteri yapılmasında en önemli faktör olan Abdullah Gül’e yönelik ‘adrese teslim’ bir eleştiri olduğunu yakalamak gerekiyor... Açıkçası İhsanoğlu üzerinden Köşk dövülüyor...
Gelelim Today’s Zaman’daki ankete... Anketler bilimsel çalışmalardır ve gerçeğe yakın sonuçları ortaya çıkarırlar... Fakat bu alan öylesine ‘profesyonelleşmiş’durumda ki, ‘bulunanlar’la ‘açıklananlar’ zaman zaman farklılık taşıyor... Durum tesbitinden ziyade ‘kamuoyu oluşturma ve yönlendirme’ amacı öne çıkıyor... Dolayısıyla bir anket duyduğumuzda sonuçlarından önce, kimin kime yaptırdığı, siyasî amacının ne olabileceği ve ilân zamanlaması çok daha önemli hâle geliyor...
Söz konusu anketin Today’s Zaman tarafından organize edilip, Metropoll’e yaptırılması bir mesajdır... Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili propagandanın bir parçası olması ‘zamanlama’ açısından bir mesajdır... Hükûmetle sürtüşmenin artık gizlenemeyecek boyuta ulaştığı bugünlerde ‘cemaatin eğilimi’ni vurgulama açısından stratejik bir mesajdır...
Doğruluğuna yanlışlığına girmeden rakamlara göz gezdirdiğimizde zaten ‘gerilim’ açıkça ortaya çıkıyor... Geçtiğimiz Haziran’da Pollmark’ın yüzde 51, Andy-Ar’ın ve Anar’ın yüzde 49 dedikleri AKP’nin oy oranının Metropoll anketinde kararsızlar dağıtılmamış durumda yüzde 35’e gerilemiş gösterilmesi önemliydi... Aynı kamuoyu araştırma firmasının son anketinden çıkan ‘ana fikir’e göre, Erdoğan sürekli düşüyor, Gül ise yükseliyor... Siyasetçiler içinde beğenilme oranı en yüksek kişi yüzde 76.5’le Abdullah Gül... Erdoğan ise neredeyse 14 puan geride... Ayrıca ankete katılanların yarısı Erdoğan’ın ‘daha otokrat’tavra büründüğünü söylüyor...
Esas mesaj Cumhurbaşkanlığı konusunda... Ankette Gül ve Erdoğan yarıştırılarak şu sonuç elde ediliyor: İki aday arasında seçim olması durumunda seçmenin yüzde 50.3’ü Gül’ü tercih ederken, Erdoğan ancak yüzde 29.3’te kalıyor... Sadece genel seçmenler değil, AKP’li seçmenler baz alındığında da benzer bir tablo ortaya çıkıyor... Sonuçları yayımlayan ve analiz eden Today’s Zaman buradan hareketle Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı’na ‘aday olma, bıçak sırtındasın, kaybedebilirsin’ mesajı gönderiyor... Gül’ün popülaritesinin daha yüksek olduğu, Erdoğan’ın Gül’le bir yarışa girmesi durumunda yenileceği, dolayısıyla riske girmemesi ‘tavsiye’ediliyor...
Türkiye’de anketçilik ‘bilimsel’ niteliğinden ziyade, ‘siyasî pazarlama’ sektörü... O yüzden yukarıdaki rakamlara da, diğer firmaların rakamlarına da mesafeli yaklaşmak işin doğrusu... Ama işin ciddiye alınması gereken bir tarafı var... O da ciddi bir kapışmanın ayak sesleri duyuluyor... Ve sanki bugünlerde yaşananlar ‘ısınma turları’...
Kozlar birer birer açılıyor ve ‘koalisyon’u oluşturan iç dinamikler hızla değişiyor...