BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, RS FM’de (Radyo Sputnik) bugün ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Türkiye''nin hiper enflasyona doğru ilerlediğini gördüklerini belirten Başi "90''larda yaşanan hiper enflasyon ortamında ülkenin üretimde ne kadar zorlandığını, vatandaşın tüketim kabiliyetlerini ortaya koymakta ne kadar zorlandığını biliyoruz. Bugün de buna yakın vahim bir tabloyu yaşıyoruz" diye konuştu.
Baş, devamında şunları söyledi:
“ÜLKEYİ KOCA BİR SURVİVOR OYUNU GİBİ YÖNETİYORLAR”
Ekonomi biliminin bizim duygusal sözlerimizle yönetilemeyeceğini gördük. Bu yöntemle ekonomi yönetmeye kalkmak bizim için felaket olur. Neden olur? Ülkeyi koca bir Survivor oyunu gibi yönetiyorlar. Ayakta kalanlar devam etsin, bu turu kaybettik yeni tura bakacağız gibi bir mantık var ama işin esası şu, sizin yüklediğiniz her yeni enflasyon, borç, döviz yükselişi aslında daha sonraki nesillerin, daha sonraki yöneticilerin yeni bir sorunla karşılaşması demek. Resmi rakamların doğru olduğunu baz alsak bile yüzde 48''lik enflasyon gelecek ay yüzde 1 olup biz rahatlamıyoruz.
“ENFLASYON EN ACIMASIZ VERGİ BİÇİMİDİR”
Enflasyon vatandaşın sırtına yüklenmiş en acımasız vergi biçimidir. Türkiye''deki enflasyonun sebebi maliyetlerdir, vergilerdir. Bu dolaylı vergiler bizim vatandaşımızın ve esnafımızın sırtında öyle bir yük ki bunlar devlete de bir fayda sağlamıyor, hükümetin de kârına değil. Bu vergiler enflasyon oluşturuyor, oluşan enflasyon dövize yansıyor, dövizdeki artış sizin bütçenizdeki 100 milyar lirayı 50 milyar liraya düşürüyor. Dolayısıyla bunun bir kârı da yok size. Başka bir bakış açısı koymak lazım. Vatandaşa para verelim, alım gücünü yükseltelim. Bugün siz nas var diyerek karşı çıkıyorsunuz ama uyguladığınız faiz de bugün birçok ülkede olmayan yükseklikte bir faiz. Devlet bankalarından vatandaşa faizsiz krediler verin o zaman. Niye vermiyorsunuz? Vatandaşı, üreticiyi desteklemek ve bunları faiz sarmalından kurtararak desteklemek lazım."
DİYANET CEVAP VERMEDİ
Baş, Diyanet’e sordukları bu sistemden kazanılan para haramı mı helal mi şeklindeki soruya, ‘soru istismara açık olduğu için cevap vermiyoruz’ şeklinde cevap geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz vatandaşımızı din, Diyanet şu bu adı altında kandırıyorsunuz. Ülkemizde dindar vatandaşlarımız rahatlıkla dinini yaşayabiliyor zaten. Senin helal dediğin kur korumalı mevduat sistemi benim cebimdeki parayı çalma sistemi. Bunu hukuki açıdan değerlendirirseniz, başkası yapsa suç dersiniz. Dini açıdan değerlendirirseniz o da yasaktır, Ekonomik bakımdan bugün yalancı bir bahar yarın hepimiz borç altındayız. İnsani olarak baksanız yine yasak. Dolayısıyla senin faize haram haram diyerek getirip ortaya koyduğun sistem benim kalbime hançer gibi bir sistem. Bize o veya bu manipülasyonla yönetilen ekonominin altında ezilmeyeceğiz. Türkiye''de gerçekliklerle örtüşen bir modele anlayışa ihtiyacımız var. Biz bu modele, Milli Ekonomi Modeli''ne sahibiz."