Bozkurt İşareti ile Kürdistan!
Nisan ayındaki referandum için elde ne varsa pazara çıktı.
Topluma ağacı gösterip ormanı kaçırıyorlar....
Bu nedenle hep "büyük resim" diyorum... Gelişmeleri sonuçları açısından okursak geleceği de öngörebiliriz.
Bir cümle söyleyip geçeceğim; "Almanya'nın bir Türk bakanın konuşmasını engellemesi kabul edilebilir bir durum değildir. Şiddetle kınıyorum!"
Ancak, dikkat edin; yaşanan tartışma, sonuçları açısından Saray'a yaramıştır. Referandum öncesinde milliyetçi oyları bir mıknatıs gibi çekmenin kaldıracı olarak kullanılmıştır.
Almanya bunu niye yaptı, anlamak mümkün değil?! Benzer olaylar devam ederse, AKP'nin topluma aşıladığı "dünya bize karşı" argümanını güçlendirmekten başka işe yaramaz.
AKP'li Bakan'ın konuşmasının engellenmesine AKP içinden gelen tepkiler düşündürücü... Çünkü demokrasiden, hukuktan, hürriyetten söz ediyorlar!
Yani referandum ile yok etmek istedikleri değerlerden!
Abartıyor muyum? Meral Akşener'in sesinin kısılmasına, konuşma yapacağı salonun elektriklerinin kesilmesine, hukuku sopa gibi kullanıp türlü engeller yaratılmasına ne diyeceğiz?
Hak, hukuk diyen AKP yönetimi ve besleme kalemleri Akşener'e uygulanan "devlet barikatı" ile ilgili neden sus pus?!
Üstelik henüz sandıktan tek adam rejimi çıkmamışken bu gücü kullanıyorlar!
Bir de evet çıktığını hesap edin!
***
Biz yine ormana bakalım; büyük fotoğrafa...
Başbakan Binali Yıldırım, Bozkurt işareti yapmasından kısa süre sonra Barzani'yi ağırladı!
Barzani'nin gelişi öyle basit bir olay değil.
Referandum öncesinde, Kürdistan bayrağını Türk Bayrağı ile göndere çekerek verilen mesajı emperyalistler anlamlı bulmuştur.
Zaten hedefleri de o yönde! İki bayrağın birleşmesi! Birleşmek için önce ayrışmak gerekiyor. Böl, parçala, yut hikayesi...
Türkiye kendi eli ile, adını da çekinmeden söyledikleri; Irak Kürdistanı'nı kurdu!
Suriye Kürdistan'ı da pkk/pyd üzerinden oluşturuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı, Barzani'nin çok yakını olan İlnur Çevik, New York Times'a; "Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürt kantonunu tolere edebilir" dedi!
Yani Saray'ın danışmanı İlnur Çevik'e göre Suriye sınırımızdaki Kürdistan da "tamam!"
Geriye bizim memleket kalıyor!
***
Referandum sonrası gördüğüm, planladıkları süreci özetleyeyim:
1) Barzani'ye "pkk ile mücadele et" görevi verilecek. Çatışmalar şimdiden başladı! Tahmin edersiniz; al gülüm ver gülüm mücadelesi! Bu süreçte ölenler emperyalizmin büyük oyununda figüran olacak.
2) PYD'ye de benzer şekilde pkk ile ayrışması öğütlenecek! Böylece Türkiye'de kamuoyu Barzani'ye nasıl ısındırıldı ise, pkk ile ayrışan PYD'yi de içine sindirecek!
3) PKK görevini yapmış ve geri çekilmiş olacak. Silahını bırakmadan etkinliğini azaltacak, oyun kurucular tarafından sahne gerisine alınacak ama bitirilmeyecek.
4) Bu yeni "barış" ortamı ve yeni "komşularımızla" birlikte ekonomik işbirliği süreci başlayacak. Barzani ile olan ekonomik ve sosyal ilişkiler tavan yapacak. Türk kamuoyunu uyuşturmak için Irak'ın kuzeyindeki petrol ve doğalgaz Türkiye'ye akıtılacak... zamanla Irak ile Suriye sınırımızın bir bölümündeki "Kürdistan"a alışmış olacağız.
Kürt bölgelerine milyarlarca dolar akıtılacak. Sınırın öte yanı, Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımız için cazibe merkezi olacak. Siyasi bölünmenin öncesinde ekonomik ve sosyal entegrasyon yani...
***
Barzani boşuna gelmedi. Bir taraftan Bozkurt işareti yaparak ülkücüleri etkilemeye çalışan iktidar öte yandan Barzani hayranlarının oylarına talip!
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisi Genel Başkanı Kadir Kartal; "Emperyalizmin çocuğu Barzani'yi nasıl başkan gibi ağırlarsınız!" diyerek haklı tepki gösteriyor.
Yanıtı belli bir soru ile bitirelim: "Emperyalizmin tek çocuğu Barzani midir?"