BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 4,98 puan artarken, toplam işlem hacmi 146,7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.
Bankacılık endeksi yüzde 0,93 ve holding endeksi yüzde 0,14 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 4,75 ile ulaştırma, en çok gerileyen ise yüzde 2,87 ile taş, toprak oldu.
Fed'in faizleri uzun süre yüksek seviyelerde tutacağına dair beklentiler günden güne artarken, ABD Kongresi'nde de bütçe üzerinde anlaşma sağlanamaması halinde hükümetin kapanma olasılığına ilişkin artan endişeler pay piyasalarında risk iştahını törpüleyen başlıca etkenler olarak öne çıkıyor.
ABD ekonomisi, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,1 ile beklentilere paralel büyüme kaydetti. ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 23 Eylül ile biten haftada 204 bine çıkmasına rağmen piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
Analistler, iş gücü piyasasının gücünü koruduğuna dikkati çekti.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 4,68 ile Temmuz 2007'den bu yana en yüksek seviyesini test etti.
ABD ekonomisindeki büyümeye etki eden önde gelen kalemlerden bir tanesinin tüketici harcamaları olduğunu dile getiren analistler, bunun da ülkede enflasyonist baskının devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirtti.
Yarın yurt içinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P) beklenen Türkiye değerlendirmesi, yurt dışında ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarının piyasaların odağında bulunacağını dile getiren analistler, veri gündeminde yurt içinin sakin olacağını, yurt dışında ise Japonya'da Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), işsizlik oranı, perakende satışlar, sanayi üretimi, Çin'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), İngiltere'de büyüme, ABD'de kişisel gelir ve harcamalar, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin öne çıkacağını söyledi.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.300 ve 8.400 seviyesinin direnç, 8.200 ve 8.100 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.