Necati Bölükbaşı... Kırk yıllık avukat ama öyle sıradan bir avukat değil, hukukun üstünlüğüne ve adaletin vazgeçilmezliğine inanan, hukuk felsefesi üstüne kafa yoran bir değerli hukuk adamı...
Benim kırk yıllık dostum...
1980 öncesinde Erzurum’da MHP il Başkanı idi, birlikte mücadele ediyorduk. MHP’deki hukuk tanımazlıklara, terör heveslerine ve lidere kayıtsız koşulsuz biat etme saplantısına karşı çıktı, kafa tuttu Türkeş gibi bir adama ve istifa etti görevinden...
12 Eylül sonrasında ANAP il Başkanı oldu seçime girip kazanarak. Fakat orada da Özal’ın ahlak tanımaz, ilkesiz, kayırmacı tutumlarına karşı çıktı ve bu görevinden de istifa etti Özal’ı protesto ederek. Sonra Aydın Menderes’le parti kurdu, o partinin il başkanı oldu, fakat orada da aradığını bulamadı.
Ve sonra Bölükbaşı bıraktı politikayı ER-VAK adlı (Erzurum Kalkınma Vakfı) vakfın başına geçti, önce Erzurum Tabyaları’nın (Aziziye-Mecidiye ve Hamidiye) askeri birliklerin içindeki yasaklı konumundan çıkarılıp halkın ziyaretine açılmasına öncülük etti.
Bölükbaşı sık sık kayak kaymaya geldiği Sarıkamış’ta, neredeyse her çamın altında bir şehit yattığının bilincindeydi, bu bilinçle, Sarıkamış Harekatı’na da el attı. Toplantılar, sempozyumlar ve Sarıkamış’ta, Anadolu’nun her yanından gelen on binlerle büyük yürüyüşler... Bütün bunları Sarıkamış Dayanışma Grubu ile birlikte başardılar. Şehitlikleri kurtardılar, anıtlar diktirdiler ve Sarıkamış’ı ülke gündemine soktular.
Necati Bölükbaşı Dostum, dört beş yıldır İstanbul’da oturmakta. Kırkından sonra saz çalınmaz derler ya, o ellisinden sonra ud çalmaya başladı ve de Sarıkamış’a dair tüm bilgi birikimini bir kitap haline getirdi. Kitabın adı “Tarihin Arka Yüzündeki Sarıkamış Harekâtı” (Kendi Yayını; hemen edinme adresini vereyim: 0216 455 46 90 telefon ve e-mail: necatibolukbasi@hotmail.com)
Evet gelelim şimdi kitabın içeriğine... Bazı sözde bilimsel eserlerdeki gereksiz ayrıntılar, şişirme bilgi yığınları yok bu kitapta, özenle seçmiş Kardeşim konuları, bilgileri, bulguları; ne, ne kadar gerekliyse o kadar konulmuş. Sarıkamış Harekâtı hakkında bilgi edinmek isteyen bir aydın için ideal bir kitap olmuş.
Bu yönüyle kutlamaktayım. Ancak eleştirilerim de olacak. Bölükbaşı Dostum’la Enver Paşa konusunda hiç anlaşamadık, bu kitap bu anlaşmazlığımızın sürdüğünü bir kez daha bana kanıtladı. Sevgili Bölükbaşı, Enver Paşa’yı sütten çıkmış ak kaşık gibi takdim etmekte, netmişse doğru etmiş... Oysa kazın ayağı hiç öyle değil. Enver Paşa hayatı boyunca fiili olarak girdiği hiçbir muharebeyi kazanamamış “nagalip” bir askerdir. Bazı dinci ve Osmanlıcı kalemler son yıllarda, Enver’in bu eksikliğini ve “namağlup” Atatürk karşısındaki ezikliğini telafi için bazı saptırma gayretlerine girmektedirler. Kitapta gördüm, Nevzat Kösoğlu’ndan (bir zamanlar ortak dostumuzdu) alıntılar yapmış arkadaşım. Kösoğlu; Nurcu, Gülenci ve de Osmanlıcı bir adamdır, dolayısıyla onun görüş ve değerlendirmeleri benim nazarımda kabul görmez (bunu sağlığında da yazdım).
Yani demem şu ki; pek hoşlanmadığım Bingür Sönmez’in “Ateş Dönen Dünya Sarıkamış” adlı kitabındaki görüşler bana daha yakındır bu bağlamda.
Bunun dışında kutlama, alkış... Eline, emeğine sağlık güzel dostum...
