Bodrum’da esrarengiz cinayet. Elleri arkadan bağlı başında çöp poşeti vardı. Cinayetteki büyük ipucu

Hürriyet Gazetesi’nden Musa Kesler’in haberine göre, Ukraynalı Kristina Noystka’nın ölümüyle ilgili sır perdesi aralanmaya çalışılıyor. Polis hem intihar hem de cinayet ihtimali üzerinde duruyor. Evin kapısının arkadan kilitlenmesi ve bütün pencerelerin kapalı olması intihar şüphesini doğuruyor. Ancak Kristina’nın sandalyede oturur vaziyette ellerinin arkadan kelepçeli olması ve başındaki mavi çöp poşeti, ‘Bütün bunları kendi başına nasıl yaptı’ sorusuyla birlikte çok profesyonel bir cinayet şüphesini de gündeme getiriyor. Savcılık soruşturması her iki ihtimale de odaklanmış durumda.
KELEPÇEYİ SİPARİŞ EDEN KİM?
Kristina’nın cesedinin yanında kollarındaki kelepçenin kutusu bulundu. Kelepçenin anahtarı da kutunun içindeydi. Polis ilk olarak kelepçeyi kimin sipariş ettiğini tespit etmeye çalışıyor.
Öte yandan evdeki bütün parmak izleri de toplandı. Kapının arkadan kilitli olmasının yanı sıra pencerelerin hem kapalı hem de dışarıdan demir parmaklıklı olması da olayın gizemini arttırıyor. İlk belirlemelere göre Kristina’nın vücudunda herhangi bir darp veya cebir izine rastlanmadı. Kesin ölüm sebebi için detaylı otopsi raporu bekleniyor.

TEŞHİS KONULAMALAN BİR HASTALIĞI VARDI
Kristina’nın 5 ay önce Bodrum’a geldiği ve zaman zaman İstanbul’a ve Ukrayna’ya da gittiği belirlendi. Bodrum’daki arkadaşlarından biri Hürriyet’e, “Çok iyi Türkçe konuşurdu. Bodrum’u çok severdi ama burada çok kalmazdı. Daha çok Ukrayna’ya gider gelirdi. Henüz teşhis konulamayan bir hastalığının olduğunu, hatta Ukrayna’da bu yüzden bir süre tedavi gördüğünü annesi söylemişti. Neşeli biriydi” dedi.

ERKEK ARKADAŞI VAR MI?
Yine onu tanıyanların ifadelerine göre bir süre tercümanlık yapan Kristina, Ukrayna’da bir hukuk bürosunda da çalışmış. Komşuların ve Kristina’yı tanıyanların ifadeleri alınıyor. Hem kelepçeler üzerinde hem de diğer noktalarda parmak izi incelemesi de devam ediyor. Kristina’nın bir erkek arkadaşının olup olmadığı da araştırılan konular arasında.
SANDALYEDEYDİ EŞOFMANI VARDI
Çilingirle birlikte eve giren komşulardan biri ise gördüklerini Hürriyet’e şöyle anlattı: “Ev marinanın olduğu bölgede. Bodrum’un merkezi yani. Zemin katta, 1+1 evdeydi. Üst katta da ev sahibi oturuyor. Polisle birlikte girdik eve. Sonra savcı geldi. Etrafta boğuşma izleri yoktu. Ev düzenliydi. Sandalye kapının karşısındaydı. Kristina sandalyede oturur vaziyetteydi. Kafasında bir çöp poşeti vardı. Üzerinde eşofmanı vardı. Ev kıyafetleriydi üzerindekiler.”

31 ARALIK’TA YEMEK SİPARİŞİ VERMİŞ
Kristina’nın oturduğu sitenin güvenlik görevlisi Ramazan Aşkın (65), son karşılaşmalarını şöyle anlattı: “30 Aralık’ta kargosu geldi. Evine götürdüm ama dışarıdaymış. Saat 19.30 gibi döndü. Nerede olduğunu sordum, ‘Dışarıda gezdim’ dedi. Kargoyu söylediğimde sevindi, teşekkür etti. Bir daha da görmedim. Beyaz montu vardı, güzel giyinmişti. Yüzünde şişlik, morluk gibi herhangi bir şüpheli durum da yoktu. Sitenin kayıtlarına göre en son 31 Aralık’ta yemek sipariş etmiş.”
BU SORULAR YANIT BEKLİYOR
Kristina’nın elleri sandalyeye kelepçeyle arkadan bağlanmıştı, başında poşet vardı. Kendi kendine yapılabilir mi?
Evin kapısı arkadan kilitli, pencereler kapalı, camlarda demir var. Bu durum intihar şüphesini arttırır mı?
Kristina’nın vücudunda darp izine rastlanmadı. Ev de dağınık değildi. Profesyonel bir cinayet mi söz konusu?
Kristina, geçim sıkıntısı veya sağlık sorunu yaşıyor muydu? Ölümünde böyle bir sıkıntının etkisi olabilir mi?