Bize demokratik hukuk devleti gerek - Kerim Yılmaz

Bize demokratik  hukuk devleti gerek - Kerim Yılmaz

Unutmayalım ki bu ülkede herkes için sığınılacak en salim liman da hukuk devletidir...

Derin devlet kisvesine bürünüp işledikleri suçları meşrulaştıranların, kamu gücünü kullanarak haksız hukuksuz biçimde menfaat ve şöhret kazanma derdindeki bir takım kişilerin kirli çamaşırları saçılıyor. Pis kokular ülkenin her yerine yayılıyor. Adalet talebi hep "yetersiz bakiye" olan toplum Sedat Peker videolarına merak sarıyor, heyecanla bekliyor. Ama işin magazin boyutunu aşıp hala ülkede neler oluyor? diye sorgulamıyor. İzliyor olması tabi ki iyi bir aşama, sonrasında sorgulamada gelecek diye umuyorum.

Geleneksel kültürümüzde örgün-yaygın eğitim ve mahalle baskısıyla devletin kutsiyeti herkesin az ya da çok zihni genetik kodlarında mevcut olduğundan olayları değerlendirme çoğunluk hala biraz şaşkınlık yaşıyor. Oysa konu çok basit; Siyaset millete hizmetin en temel aracı, devlet de bunun mekanizmasıdır.

Ham hamaseti sığ sloganları unutun ve bir kenara atın. Devlet: Ülke+Millet+Hukuktan ibarettir. Vatanlaşan toprak parçası üzerinde iradesini koyan millet olsa da devlete soyut bir şahsiyet ve kimlik kazandıran unsur hukuktur. Hukuk, devleti içeride kuran unsur olmasının yanında dışarıda da muhatap olma kişiliği kazandıran, gayrıya karşı işlem ve icraya imkan ve hak sağlayandır. Devlet denen soyut varlığı ete kemiğe büründüren hukuktur. Devletin hukuku olmazsa eğer ortada haydut kalır.

Ülke gündemini kilitleyen videoların ilgi görmesi merak uyandırması ve toplumun her kesiminde tartışılmasının sebebi, anlatılanların aksinin eşit düzeyde ikna edici biçimde izah edilememesidir. İçeriğindeki kendi dahil birçok kişinin işlediği suçları ihbar eden videoların bu yanı es geçilip; o organize suç lideri-mafya vs denilerek etkisizleştirmek imkansız hale gelmiştir. Zira toplamda 120 milyon izleyicisi olan youtube''da 60 milyon kişi izlemiştir, bu yönüyle dünyada bir ilktir.

İşin hukuki yönü kısaca şöyle;

Ceza Muhakemesi yasamız 160.maddesinde ''''Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar'''' der. Bu Savcıya verilen açık bir yasa emridir. Olayı araştıran Savcı ilgilisi yani faillerinin örneğin, Bakan, milletvekili veya memur olması nedeniyle özel soruşturma hükümlerine bu araştırmadan sonra bakar. İlgili meclis, makam veya kurum amirinden izin verilip verilmemesi sonraki iştir. Sonrasında verilse de verilmese de Savcı işini yapar.

Suç ihbarında bulunan kişinin sabıkasına bakılmaz, işi, mesleği ve karakteri de sorgulanmaz. Maddi gerçeği bulmak olan ceza yargılama hukukumuzda birçok suç için var olan etkin pişmanlık hükümlerinin amacı da budur. Suça karışan ya da birlikte işleyenlerden birilerinden edinilen bilgileri yasamız diğerlerinden daha çok geçerli ve doğru saydığı için bunlara ceza indirimi öngörmüştür. Sedat Peker bir yıl öncesine kadar iktidarın en muteber adamı olup, koruma polisi verilen geçiş üstünlüğü, kolaylığı sağlanan plaka tahsis edilen biridir. Şimdilerde velev ki sabıkalı olsa bile söylediklerinin peşinen reddi hukuken imkansızdır. Hatta birlikteliği, beraberliği nedeniyle verdiği bilgiler gerçeğe en yakın bilgilerdir. Zira bir suçu en iyi onu işleyenler ve ortakları bilir.

Hatırlayın, bu ülkede hem de bu iktidar döneminde, 1993''de 33 silahsız erimizi şehit etmekten mahkum Şemdin Sakık''ın gizli tanıklığıyla genelkurmay başkanı terör örgütü kurmaktan yargılandı mahkum oldu. Sonrasında iktidarın iç koalisyon çatışmasıyla ancak kurtuldu. PKK''lı terör elebaşının dediklerini muteber sayıp Paşayı mahkum edenlerin videoları mafya liderinin sözüdür diye etkisizleştirmesine inanmayın.

Videolarda görüntüyü buzlayın, ismini, cismini unutun sadece sesi açın dinleyin. Denilenlere hemen inanmayın, sahip olduğunuz zeka ve akıl ölçeğinde analiz yapın. Sonuç değişir mi? Değişmez çünkü anlatılanlar ilgili ve meraklıları için yeni şeyler değil. Birçoğu haber oldu, yargılama konusu yapıldı. Hürriyet gazetesi basıldı, AKP eski vekili karakolda dövüldü, Venezuela bakanı Türkiye''ye gidecek 5 ton kokain yakaladık dedi. Pandemide sokağa çıkma yasağı var diye bizim bakan bunu soruşturmamış!

Elinde çok daha güçlü kayıtlar olduğu anlaşılan Peker vites yükseltti. Ülkemizi uluslararası camia ve hukuk nezdinde zora sokacak işlerden söz etti. Ahmakça bir refleksle bunu millilik milliyetçilik bağlamında ele alıp vatan millet edebiyatı yapacaklara sözüm, o bilgilerin hepsi çok önceden dış istihbarat servislerindedir. Gizlemeniz savunmanız işe yaramaz ikinci Zarrap vak''ası olur. Ülkede yolsuzlukları yargı eliyle kapatırsanız elin oğlu alır kullanır sizi köşeye sıkıştırır.

Naçizane devlet, toplum ve savcılara önerilerim. Devleti yönetenler -ki hükumet yetkilileri- bu olayları derhal soruşturmalıdır aksi halde başımız daha çok ağrır. Toplum bu konuları etrafıyla konuşarak, anlatarak halkın adalet ve hukuk devleti talebinin yükselmesini sağlamalıdır. Savcılar da tümü ağır cezalık suç şüphelerini araştırarak dosyasını hazırlamalı. Akabinde ne olacağı ve yapılacağını düşünmeden yasanın kendisine verdiği emri icra edip, yarınlarda sorumluluktan kurtulmalıdır.

Hakikatler bihakkın anlatıldığında her şeye rağmen bu toplum-ülke mafyokrasi yönetime karşı çıkacaktır. Makbul ve muteber olan derin değil demokratik olanıdır. Unutmayalım ki bu ülkede herkes için sığınılacak en salim liman da hukuk devletidir.