"Biz müstemleke ülkesi miyiz"

Biz, -malum- "ambargolu taife"den olduğumuz için hiç "iktidar erkanı"mız ile gidip görmedim. Bilmediğimden soruyorum:

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin "2 numarası" ABD'ye gittiği vakit, -misal Numan Kurtulmuş- ondan günler önce zırhlı araç filosu, koruma ordusu filan yolluyor muyuz biz de? Türkiye can güvenliği tehdidinin had safhada olduğu bir "terör ülkesi" de, ABD de bir "mutlu Bhutan Krallığı" değil ya!..

İkiz Kuleler ne çabuk unutuldu.

Sonuçta -komplo teorilerini, işkillendiğimiz kimi makul şüphe delillerini bir kenara koyup da çıplak gözle görünen somut gerçekten hareketle- Pentagon'u, yani kendi milli güvenliklerinin kalbi/beynini bile koruyamamış bir ülke ABD!

***

Bir Mehmet Şimşek, bir Tuğrul Türkeş, bir Lütfi Elvan ziyarete gittiğinde, onlar için de ülkenin en büyük metropolünün, iş dünyasının, sermayenin kalbi sayılabilecek noktada, ana yollar kapatılıyor mu?

Yahut Yalçın Akdoğan gitti diyelim... Bir Adam Kinzinger, bir Curt Clawson, bir Tom Tancredo'yu (Cumhuriyetçi Parti yani "muhalefet" milletvekilleri) filan bardak gibi etrafına dizip de "Kardeş sen bu Ermeni işini fazla kurcama... Birader "İslami terörü" bırak da Esad için bastır Obama'ya" diye muhalefet dizayn edebiliyor mu? Hayır aradaki "al gülüm-ver gülüm ilişkisi daha dolaylı olduğundan" iktidar dizayn etmekten çok daha zor olması beklenir muhalefetin dizaynının da o bakımdan...

***

Türkiye'den bir Joe Biden geçti.

Geriye ne kaldı derseniz, sizi bilmem, bende, Avrupalılara "Sizin kralınız kim ki bizim padişahımızla muhatap olacak, derdinizi veziri azama, sadrazama anlatın" diye kükreyen Osmanlı'nın, padişahlarını önce "muhatap almadığı" krallarla eşitleyip, sonra da ancak -o da talimat almak üzere- müstemleke valileriyle muhatap edebildiği büyük çöküşü çağrıştıran bir yığın "sembolik ayrıntı" kaldı.

***

Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın dünkü kulisine göre "Ankara'nın gözde tartışma konusu ABD Başkan Yardımcısı'nın ziyareti. Ancak Joe Biden'ın söylediklerinin yanı sıra 'söyleme şekli' de çok konuşuluyor Dışişleri Bakanlığı koridorlarında…Türk diplomatlara en çok, ABD Başkan Yardımcısı'nın farklı partilerden milletvekillerini aynı masada toplayıp, 'ders verir gibi' konuşması dokunmuş. Kimle konuşsam, 'Biz müstemleke ülkesi miyiz?' diyor, başka bir şey demiyor..."

ABD: Milliyetçilik küçük halkların ürünüdür, kendine güvenen bir halkın 301 gibi yasa maddelerine ihtiyacı olmaz. 301. Maddenin değişme zamanı geldi...

14 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı: 301. Madde Türkiye'nin imajını yıpratıyor. Değişmeli...

ABD: Milliyetçilik bir hastalıktır... Mesele, Türkiye'de milliyetçiliğin olup olmaması değil, iyi liderlerin bu konuda ne yapacağıdır.

14 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı: Milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız.

ABD: Türkiye'nin Irak'a girmesinin ciddi riskleri var. Bu seçenek önlenmeli...

14 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı: Kandil'e bayrak dikmekle siz orada terörü durduramazsınız. Kandil senin ülkeni sınırları içinde değil. Bayrağı dikmişsin terör mü bitecek. Böyle saçmalık olur mu?

ABD: Türkiye'nin (Mahmur'dakilerin geri dönmesini sağlamak için) yapabileceği şeyler var...

14 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı: Mahmur'u BM ile masaya yatıracağız; gerekirse boşaltırız.

ABD: Türkiye'nin kendi içine iyice bakması ve kendi tarihi konusunda dürüst olması gerekiyor. Ve Ermenistan'a el uzatıp ileriye dönük bir yol önermesi gerekiyor. Türkiye, bu konuda liderlik gösterebilir ve göstereceğini umuyorum.

14 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı: Türkiye ile Ermenistan arasında nihai bir normalleşmeyle ilgili bir plana herhalde hiçbir zaman bu kadar yaklaşmamıştık... Sınırı da açarız... Acılarını da paylaşırız...

Bunlar ilk aklıma gelenler...

Yoksa daha;

Kürecik'e kurulan füze kalkanı, İncirlik'in açılması, Kuzey Kıbrıs konusunda rahmetli Denktaş'ın hasta yatağında kafakola alınmaya çalışılması, Oslo, İmralı müzakereleri, Suriye'ye operasyonlardaki "dur-kalk"lar, Türk Ordusu'nun kayıtsız şartsız NATO çizgisine sokulması için vurulan "balyoz"lar... Neler var neler...

Ki bana sorarsanız bütün bu siyasi, diplomatik, askeri "hay hay"lara gerek bile yok ulaşmak için cevaba...

Üç gün boyunca gazetelerin o her hecesinden aşağılık kompleksi akan başlıkları ve hatta Biden'ın alışveriş yaptığı lokumcu amcanın, coğrafyamızdaki milyonlarca insanın katili, tecavüzcüsü, işkencecisi, şantajcısı olan iradenin temsilcisi için "onu burada ağırlamak çok onur verici" açıklaması kafi...

Soru neydi?

- Biz müstemleke ülkesi miyiz?

Sizce!..

Yazarın Diğer Yazıları