YENİÇAĞ/TOLGA ŞAHİN
Bartın Amasra’da bir maden ocağında meydana gelen Grizu patlamasında şu ana kadar yapılan resmi açıklamalara göre 40 madenci hayatını kaybetti.
Yaşanan kaza Manisa’nın Soma ilçesinde 2014’te meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği kazayı akıllara getirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük kazası olarak tarihe geçen maden göçüğünde ihmaller zinciri dikkat çekmişti.
69 GÜN SONRA KURTARILDILAR
Soma’da en büyük ihmal zinciri ise yaşam odalarının yetkili firma tarafından kapatılmasıydı. Yaşam odalarının madencilikte önemi ise 2010 yılında Şili’de meydana gelen maden kazasında ortaya çıkmıştı.
Şili’de 2010 yılında San Jose Altın ve Bakır madeninde meydana gelen kazada madende mahsur kalan 33 madenci yaşanan felaketten 69 gün sonra yerin 700 metre altından sağ olarak kurtarılmıştı.
“BIÇAK GİBİ AZALIR HALE GELDİ”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, patlamanın olduğu maden ocağını 20 Eylül''de ziyaret etmiş. Dönmez burada yaptığı konuşmada "Bir başka husus da 2013 yılında o elim kazadan sonra özellikle maden iş kolunda çalışanlarımıza dönük özellikle yeraltında bir takım özel tedbirler alındı. Çalışma şartları iyileştirildi. Çalışma saatleri kısaltıldı. Hafta sonu tatilleri kesinlik kazandırılmış oldu. En az iki asgari ücret şartı getirildi. Şimdi o tarihten sonra o tedbirlerden sonra arkadaşlarla da ben özellikle iş kazalarını da yakinen takipteyim. Bu alınan hukuki tedbirlerin regülasyonunun iş kazalarına etkisi ne olmuş. Bıçak gibi azalır hale gelmiş.
“EVET SIFIRLAYAMADIK”
Evet sıfırlayamadık gönül ister ki hedefimiz o. Sıfır ölümlü iş kazası olsun. Ama dünyada da en riskli iş kollarının başında da maden sektörü geliyor. Orada işveren kadar emekçi işçi kardeşlerimizin de çok hassas dikkatli olması lazım. Yıllarca yaşanmışlık tecrübeler insana bazı şeyleri öğretti. Uzunmehmet''ten bu tarafa kaç yıl geçti? Bir asra aşkın madencilik kültürü var. Orada da yaşanmışlıklar var. Devlet sonunda oturdu standartları belirledi ve artık herkes uymak zorunda. Olumlu neticelerini hep birlikte görüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
İHMALLER 20 MADDEDE SIRALANMIŞTI
Soma Maden Kazası sonrası bilirkişi raporunda ihmaller şu şekilde sıralanmıştı:
- Sensörlerden gelen bilgiler, ocakta meydana gelen kazanın olacağını önceden bildirmesine rağmen bilgilerin dikkate alınmadı ve çalışma durdurulmadı.
- Havalandırma şekli ve yöntemi yangın tehlikesi olan yeraltı ocağı için uygun değil.
- Olay esnasında kaçışı sağlayacak yolun, iş güvenliği gözardı edilerek, sadece kömür rezervi düşünülerek iptal edilmiş.
- Üretim 2 katından fazlasına çıkarılmış, çalışan sayısı artırılmış olmasına rağmen havalandırma sistemi aynen korunmuş.
- Yangına meyilli olan böyle bir işletmede yangın riskine karşı altyapı oluşturulmamış.
- Gaz maskelerinin kontrolleri yapılmamış, kontrol kayıtları denetlenmemiş.
- Gaz ölçüm defterlerinden elde edilen veriler ile sensörlerden elde edilen veriler birbirini tutmuyor. Kayıtlar rastgele tutulmuş.
- Yeterli sayıda gaz ve sıcaklık sensörü bulunmaması nedeniyle karbonmonoksit için ölçüm yapan sensörlerden 9 adedinin düzgün veri üretmemesine rağmen bu durum göz ardı edilmiş.
- Risk faktörlerinin yükselmemesine neden olan Kara Tumba yönteminin daha fazla kömür kazanılmasına izin verilmiş.
- Üretim zorlaması yapılmış.
- Vantilatör ve aspiratörler gerektiğinde hava akımını ters yöne çevirebilecek tipte düzenlenmemiş.
- Elektrik sistemi güvenilir değil.
- Sensörlerin yedek güç kaynakları yeterli olmamış.
- Haberleşme cihazlarının çalışmıyor. Merkezi alarm sistemi bulunmuyor.
- Terk edilen eski üretim alanının kontrolü yapılmamış. Yangınlara karşı önlem alınmamış.
- Yeraltı maden işletmelerinde yapılması gereken risk değerlendirmelerinin içerisinde ocak yangınlarına karşı kapsamlı bir risk değerlendirmesi ve alınacak önlemlere ilişkin bölüm bulunmuyor.
- En az 32 saatlik mesleki eğitim ve 16 saatlik iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri tam olarak verilmemiş.
- Yeterli bilgi ve deneyimi olmayan iş güvenliği uzmanlarına görev verilmiş.
- Tahliye amaçlı planlama yok. Çalışanların işyerini terk edecek kısa ve alternatif yollar yapılmamış. Alarm ve haberleşme sistemi yok.
- TKİ asli işi olan yeraltı kömür üretimini hizmet alım sözleşmesi ile iş güvenliğini göz ardı ederek maliyet kaygısıyla alt işverene devretmiş.