Daha çok ekmek, tütün mamulleri, yoğurt, süt, yumurta, çay, şeker gibi günlük ihtiyaçlara yönelik ürünlerin satıldığı bakkallarda, kısıtlama sürecinde evinden çıkamayan müşterilere telefonla sipariş alıp eve teslim imkanı da sunuldu. Dolayısıyla bakkal sayısı da artışa geçti.
Bakkalların iş yaptığını görenler bakkalcılığa yöneldi. İstanbul''da bakkal sayısı 20 binin üzerine çıktı.
İstanbul Bakkallar Odası (İSTBAKO) Başkanı İsmail Keskin, pandemi döneminden itibaren açılan bakkal sayısının yüzde 20 arttığını belirtti. Keskin, bakkalların yoğun olarak açıldığı ilçeleri ise sırasıyla Kağıthane, Esenyurt, Bağcılar ve Güngören olarak sıraladı.
İstanbul Bakkallar Odası''na üye olan bakkal sayısı da arttı. Üye sayısı son 4 yılda artarak 7 bin 500 oldu, bu sayı 4 yıl önce 5 bin 500 olarak kayıtlara geçti.
Bir buçuk ay önce bakkal açan Mustafa Aslanoğlu bakkalcılığın gıda kaynaklı olduğu için risksiz olduğunu belirterek, "Bakkalların artmasının sebebi milliyetçiliğe dönme, mahalle bakkalı sevecenliğine dönme olayı olabilir. Eğer yakınında bir yerde market varsa riski var. Mahalle arasındaki bakkal zihniyetleri genelde veresiye üzerine çalıştıkları için alt gelirli kesimler tarafından tercih edilebiliyor. Marketlerde veresiye olayını yapamıyorsunuz. Marketlere gidip 300 liralık bir şey alıp ''ben sonra vereyim'' diyemiyorsunuz ama bakkallarda bunu yapabiliyorlar.” dedi.
50 senedir bakkalcılık yapan Hayati Kahriman ise "50 senedir bu işi yapıyorum. Bu işin getirisi var ile yok arasında bir şey. Bakkalcılık ne öldürür ne süründürür" dedi.