Bitlis’in Adilcevaz ilçesine bağlı Göldüzü köyünde yaklaşık 10 gün önce sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan P.E. (10) ve M.E. (12) yaralanmıştı. Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesine sevk edilen ve tedavileri burada devam eden hastalardan P.E. bu gün sabah saatlerinde taburcu oldu. Uçakla Muş Havalimanı’na, oradan da karayolu ile ilçeye gelen P.E., yakınları tarafından karşılandı. Okula giderken köpek saldırısına uğradığını ifade eden P.E., “Beni Ankara’ya gönderdiler. Benim sağlık durumum iyi. Ancak çok üzgünüm arkadaşım M.E.’nin sağlık durumu iyi değil” dedi.
''''KOMŞUMUN ÇOCUĞUNA ÇOK ÜZÜLÜYORUM''''
P.E.’nin babası Mahkum Ergün, “Benim çocuğum bir hafta önce köpek saldırısına uğradı. Önce Adilcevaz Onkoloji Hastanesine götürdüm orada Ankara’ya sevk ettiler. Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde tedavimiz bitikten sonra bu gün taburcu olduk. Çocuğumun sağlık durumu iyi ama komşumun çocuğuna çok üzülüyorum. Allah’tan şifalar diliyorum” dedi.
P.E.’nin amcası Fatih Ergün, “Çok şükür yeğenime kavuştuk. Temennimiz odur ki komşumuzun çocuğu da yeğenim gibi sağlığına kavuşur inşallah. Bizim köyümüz büyük ve yüzlercesi öğrencisi var. Korkudan okuluna gidemiyorlar. Başı boş köpeklerin bir an önce toplatıp hayvan barınaklarına göndermelerini rica ediyoruz” dedi.
"AĞIR KOMA DÖNEMİNDE"
Bitlis''te köpek ısırması sonucu kuduz olan çocuğun son durumunu Prof. Dr. Cengiz paylaştı. Çocuğun kendilerine geldiğinde semptomların belirgin olduğunu söyleyen Cengiz, çocuğu uyuttuklarını söyledi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz çocuğun kendilerine gönderildiğinde ısırılma olayı 5 haftayı geride bırakmıştı.
Cengiz, "Isırma olayı, Bitlis''in Adilcevaz ilçesinde 12 Eylül''den sonra gerçekleşiyor. Bize geldiğinde hasta 5 haftayı geride bırakmıştı. Bitlis''teyken kolunda uyuşma olunca doktora götürmüşler. Orada aşı yapılmış ama su korkusu başlama aşamasına gelinmiş. Hastalık oturmuş" dedi ve şunları söyledi:
21 Ekim''de hastamız bize geldiğinde; annesiyle birlikte tedaviye almıştık. Kasılmalar başladıktan sonra yoğun bakıma alarak tedaviye orada devam etmeye başladık. Yoğun bakımda iki haftalık tedavi sürecini geride bıraktık. Şu anki dönemi ağır koma dönemi olarak ifade edebiliriz. Bizim için önemli olan bu virüsün sinir sistemine yerleşmemesi. Bu süreci geçtikten sonra maalesef dünyada bunun tedavisi olmuyor. Biz, ümit veremeyiz ama ümitsiz de konuşamayız.
"VİRÜS BEYİN VE OMURİLİĞE YAYILMIŞTI"
Büyük beklenti içinde değiliz. Beyin etkilenmiş durumda. Hasta geldiğinde kuduz virüsü beyin ve omuriliğe yayılmıştı. Bilinç değişikliği, mantıksız konuşma, çevreye zarar verebilecek hareketler, aşırı korku, endişeli görünüm nedeniyle o gün uyutmak zorunda kaldık. Kendisine de zarar verebilirdi.
"ÖNLERİNDE ZORLU BİR SÜREÇ VAR"
Şu anda kan basıncının düşmesi ve yükselmesini kontrol ettiklerini belirten Prof. Dr. Cengiz, çocuğun nefes alımını sağladıklarını ve ağrılarının da olmaması için ilaç verdiklerini kaydetti. Önlerinde zorlu bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz, "Gereken ne ise yapılıyor. Hastalığın kötü seyri var. Daha önce de vakalarımız oldu. Bu bulgular geliştikten sonra yaşam süresi tıbben 1-2 hafta olarak öngörülür. Yaşam desteğiyle ağrılarını azaltarak iyi sonuç vermesini temenni ediyoruz" dedi. (HABERTÜRK/ İHA)