Diyetisyen Sanem Apa, kafein miktarı açısından kahve tüketimine daha iyi bir alternatif olarak bitki çayı tüketimini arttırmanın sağlık için yapılacak en doğru tercih olduğunu ve içerisindeki flavanoidler ile kalp ve kanser gelişim riskini de azaltıcı etki gösterdiğini söyledi.
ANTİOKSİDAN BİTKİ ÇAYLARI…
Beyaz çay, yeşil çay, siyah çay türlerinin hepsi sinensis ailesinden geldiğini belirten Diyetisyen Apa, ‘Bu çaylar içerdikleri flavanoidler ile benzersiz antioksidanlardır. ECGC olarak da bilinen bu etken madde kansere yol açan serbest radikalleri azaltır. Ayrıca kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki yaratırken damar tıkanıklıklarının önlenmesinde de yardımcı olur’ diye açıkladı.
Apa, bunların dışında kafein ve theaninenin içerikleri ile beyin fonksiyonları üzerine de etkili olduğunu ancak bu çaylardan faydalanabilmek için işlenme sırasında dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Aksi halde çok işlenmiş yapraklardaki polifenol içeriği azaldığından beklenen etkinin görülemeyeceğini söyleyen Diyetisyen Apa, ‘Beyaz çay ya da yeşil çay ile siyah çay karşılaştırıldığında siyah çayın polifenol içeriği azdır ama hala antioksidan gücü yeterlidir. Özellikle son yıllarda beyaz çay üzerine yapılan çalışmalar, beyaz çayın en yüksek kansere karşı koruyucu etkiyi taşıdığını göstermektedir. Ayrıca beyaz çay beslenme alışkanlıkları ile beraber günlük düzenli kullanımlarda 1 ayın sonunda bel çevresinde ortalama 0,5- 1,5 cm incelme yarattığını göstermiştir’ dedi.
BİTKİ ÇAYLARI NASIL KULLANILMALI
Çay tüketimi ile ilgili çok merak edilen sorulardan birinin de çayın demlenme süresi olduğunu söyleyen Apa, kaynatılmış suyu 1- 2 dakika beklettikten sonra ortalama 3- 4 dakika beklettiğiniz çay ile en yüksek faydayı yakalanabileceğini bitki çaylarını doğru şekilde saklayabilmek için ise güneş almayan, serin ve kuru bir ortamda muhafaza edilmesi, bitki çaylarınızın kullanım süresini arttırıcı etki göstereceğini söyledi.