Birlikte Türk Milletiyiz Hareketi
Bıçak kemiğe dayanmıştır. Ülkemizi bölmek isteyenlerin azgınlıkları sabır taşını çatlatacak raddeye gelmiştir. Bölücü terörcüler, vatanın bir parçasını işgal etmeye yeltenmişler, özerk yönetimler ilan etme cüretini göstermişler; ülkemizin kalpgâhında canlı bombalar patlatarak devlete meydan okumaya kalkışmışlardır.
Bundan daha vahim olmak üzere:
Bölücü terörcülerin amaçları açıkça bilindiği hâlde ülkemizi yönetenler, devlet görevlilerini ayaklarına göndererek onlarla pazarlığa oturmuşlar; "çözüm süreci" adını verdikleri pazarlık sürecinde vatanımızın bir bölgesinde silah stoklamalarına göz yummuşlardır. Üstüne üstlük terörle mücadele eden subaylarımızı yıllarca hapislerde tutarak yargılamışlar ve böylece düşmana cesaret ve moral vermişlerdir.
Ana muhalefet partisine gelince:
Onlar da çözüm sürecinin özüne karşı çıkmamışlar, sadece yöntemine itiraz etmişlerdir. Süreç denilen pazarlık görüşmelerinin gizli kapılar ardında değil, TBMM'de yapılması gerektiğini söyleyip durmuşlardır. Yani Oslo'da, İmralı'da değil, TBMM'de.
Bir yandan pazarlıklar sürerken bir yandan da Türk milletini pazarlıklara ikna etmek için "âkil" denilen heyetler kurmuşlar, bunları Anadolu'ya göndererek devlet kurumlarının, üniversitelerin salonlarında konuşturmuşlar, itiraz eden öğretim üyelerini üniversitelerden atmaya girişmişleridir.
İktidar, ana muhalefet ve âkillerden oluşan koroya basın yayının büyük kısmı da katılmış, ülkeyi bölme, Türk adını Anayasa'dan silme senaryolarına halkı alıştırmak için televizyon ekranlarında her akşam tartışma programları hazırlayarak beyinleri yıkamaya çalışmışlardır.
Giriştikleri pazarlık sürecine rağmen bölücü terörcülerin askerimizi, polisimizi, korucumuzu, halkımızı öldürmeye devam ettiğini görünce süreci buzdolabına kaldırdıklarını söyleyenler hâlâ süreç masalı okumaya devam etmektedirler. "Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına" aldıklarını bağıra bağıra ilan edenler şimdi Arif Nihat'tan şiirler okuyarak, vatan ve bayrak diyerek ortalıkta dolaşmaktadırlar.
Bir yandan da "yeni anayasa" denilerek süreç pazarlıklarında, Dolmabahçe mutabakatlarında gündeme gelen anayasadan Türk kavramının kaldırılması, egemenliğin paylaşılması çalışmaları devam ettirilmektedir. Yani terörün amacı olan bölücülük ve bu devletin sadece Türk milletine ait olmadığı safsatası âdeta hak gibi görülmektedir. Bölücülere âdeta "haklısınız ama bunu silahla yapmayın" denilmektedir.
İşte ihanete varan bütün bu girişimlere karşı "Birlikte Türk Milletiyiz Hareketi" kurulmuştur. Hareket mensupları aylarca çalışarak ülkenin içinde bulunduğu vahim durumu anlatan ve ne yapılması gerektiğini belirten bir kitapçık hazırlayarak 414 imza ile milletimizin huzuruna çıkmıştır. 06.04.2016 tarihinde Türkiye Barolar Birliği salonunda yaptıkları basın toplantısı ve panelle de varlıklarını kamuoyuna ilan etmişlerdir.
"Terörün amacı olan bölücülük, hak gibi görülerek mücadele yapılamaz. Bu bakımdan, bölücü terörün ideolojisi, silahlı-silahsız saldırıları ve bütün yasal ve yasa dışı unsurları birlikte ele alınarak topyekûn ve çok yönlü bir mücadele başlatılmalıdır." diyerek yola çıkan "Birlikte Türk Milletiyiz Hareketi"ne bütün Türkler davetlidir. btmhareketi@gmail.com adresine girerek ve facebook.com/birlikteturkmilletiyiz adresinde haberleşerek siz de harekete katılabilir; kitapçıktaki isimlere siz de adınızı ekleyebilirsiniz.
İsimler on binleri, yüz binleri bulmalı ki Türk'ün uyumadığı cümle âlem tarafından anlaşılsın. Aksi takdirde olanlardan dolayı hiç kimsenin hayıflanmaya, ahüvah etmeye hakkı olmaz.