Soğan sarımsak kürü vücudu toksinlerden arındırarak hastalıklara karşı mücadele veriyor, hatta kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları, eklem ağrıları, diyabetle de savaşıyor…
Soğan ve sarımsağın sağlık üzerindeki olumlu etkileri saymakla bitmez.
Bu ikiliden oluşturulan kürü 21 gün tükettiğinizde olacaklara aklınız şaşacak. İşte ayrıntılar…
Soğan B6, C vitamini, folat ve potasyumdan zengin. Sarımsak ise yüksek miktarda fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içeriyor. Soğan ve sarımsak gerçekten de vitamin, mineral ve antioksidan içeriği ile tam bir şifa deposu.
KÜKÜRTLÜ BİLEŞİKLER
Soğanda 25 çeşit flavonoid bulunuyor. Flavonoidler ve C vitamini hücre hasarına neden olan zararlı molekülleri tutar kanser, diyabet ve kalp hastalıklarının önüne set çeker. Kırmızı soğana rengini veren antosiyanin kalbin ve damarların koruyucusudur. Kapsamlı, çok sayıda katılımcıyı içeren bilimsel bir çalışmada antosiyaninden zengin besinleri tüketmenin kalp hastalıklarına yakalanma riskini yüzde 32 oranında azalttığı saptanmış.
Soğan ve sarımsağın en önemli biyokimyasal özelliklerinden biri vücuttaki zehirli toksik maddeleri atmaya yardımcı olan antioksidan potansiyelidir. Soğan ve sarımsaktaki yüksek düzeyde C vitamini bağışıklığı düzenler, kollajen yapımını ve doku tamirini artırır, demir emilimini sağlıyor. Soğan ve sarımsak birçok antioksidan flavonoidleri içerir.
BAĞIŞIKLIĞIN LİDER KORUYUCUSU MU
Yapılan çalışmalar da çiğ ya da pişirilmiş sarımsak ve soğan tüketimi ile mide, bağırsak, prostat, gırtlak ve meme kanseri arasında ters orantı olduğu sonucunu gösteriyor. Bilimsel 26 çalışmayı içeren bir incelemede allium ailesinden gelen sebzeleri tüketen bireylerde mide kanseri riskinin yüzde 22 oranında azaldığı açıklandı.
Amerika Kanser Araştırma Merkezi bir araştırma yaptı, soğandaki fisetin ve kuersetin, sarımsaktaki allisin gibi fitokimyasalların immun sağlığı destekleklediğini ve DNA, hücre hasarı ve inflamasyonu önleyerek kanser gelişim riskini azalttığını ortaya çıkardı.