Birleşik Krallık’ta, Hazine İdaresi’nin 30 yıllık tahvil ihalesinden sonra 30 yıllık tahvil getirisi %5.27’ye yükseldi. Bu, 1998 yılından bu yana görülen en yüksek seviye olarak kaydedildi. Hazine İdaresi, £2,25 milyar değerinde 30 yıllık tahvil satışı gerçekleştirdi ve ihalenin getirisi %5.198 oldu. İhale, ulusal borcun artışı ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz indirim beklentilerinin zayıflaması ile şekillendi.
Birleşik Krallık hükümeti, 2024 mali yılında toplamda £297 milyar tutarında tahvil ihracı yapmayı planlıyor. Bu rakam, ülke tarihindeki ikinci en büyük borçlanma miktarı olarak öne çıkıyor. Bu büyük borçlanma planı, ülkenin borç seviyelerinin artmasına yönelik endişeleri derinleştiriyor. İngiltere Merkez Bankası'nın, daha fazla faiz indirimi yapması beklenmiyor. Önceki tahminlerin aksine, bu yıl yalnızca iki kez 25 baz puanlık faiz indirimi yapılması öngörülüyor. Bu, geçtiğimiz ay başlarında üçten fazla faiz indirimi yapılması bekleniyordu.
Almanya tahvilleri son yedi haftanın zirvesinde
Ancak, tahvil ihalesinin sonuçları karmaşık bir tablo sunuyor. İhalenin başvurularla olan oranı, bid-to-cover oranı 2.75 ile son dönemdeki en düşük seviyeyi gösterdi. Bu oran, talebin zayıfladığını ima ediyor. Ancak, ihalenin 'tail' (en düşük kabul edilen getiri ile ortalama getiri arasındaki fark) yalnızca 0.3 baz puan olarak kaldı. Bu da tahvillere olan güçlü ilgiyi işaret ediyor. Yüksek getiri oranına rağmen, yatırımcıların 30 yıllık tahvilleri satın almaya devam etmesi, piyasanın daha karmaşık bir yapıya büründüğünü gösteriyor.
Tahvil ihalesindeki bu karışık sinyaller, İngiltere’nin borçlanma stratejisinin geleceğini de şekillendirebilir. Ekonomik belirsizlikler, özellikle yüksek enflasyon ve ulusal borç seviyelerindeki artış, yatırımcıların piyasaya olan güvenini etkiliyor. Ancak, faiz oranlarının sabit kalması veya sınırlı bir şekilde indirilmesi durumunda, uzun vadeli tahvillere olan ilginin devam etmesi bekleniyor.
Birleşik Krallık’ta 30 yıllık tahvil getirisi tarihi zirveye tırmanırken, hükümetin borçlanma planları ve Merkez Bankası’nın faiz politikasına yönelik belirsizlikler piyasa dinamiklerini etkilemeye devam ediyor.