Eurostat'ın (Avrupa İstatistik Ofisi) verilerine göre Türkiye Avrupa Birliği üye ve üyelik sürecindeki ülkeler arasında cinayet oranlarında en yüksek üçüncü ülke. Her 100 kişiden 12'sinde silah var. 178 ülke arasında silahlanma konusunda Türkiye 14'üncü sırada. Silah ticareti ile ilgili şeffaflık konusunda 48 ülke arasında 31'inci sırada yer alıyor.
Yasal yükümlülükleri yerine getiren her Türk vatandaşı kurusıkı tabanca ve av silahı satın alma hakkına sahip. Kurusıkı tabanca satın alabilmek için gerekli şartlar 18 yaşını doldurmuş olmak, Adli Sicil Kaydını ibraz etmek, işlemler bittikten sonra 5 dakika 45 saniyede internet üzerinden resmi olarak silah alabiliyorsunuz. Son 23 ayda, 1 milyon 629 bin 587'si yivsiz tüfek ve 704 bin 111'i tabanca olmak üzere toplam 2 milyon 333 bin 698 yivsiz av tüfeği ve tabancanın ruhsatlandırıldı.
26 BİN 818 OLAYDA SİLAH KULLANILDI
2016-2017 yıllarına ait sayısal verilere yer verilen açıklamada, geçen yıl 26 bin 818 olayda ateşli silah kullanıldığı bildirildi. Açıklamada, bu olayların yüzde 31,1'inin “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması”, yüzde 26,8'inin “kasten yaralama”, yüzde 14'ünün “tehdit”, yüzde 4,3'ünün “taksirle yaralama”, yüzde 4,3'ünün “yağma (gasp)”, yüzde 3'ünün “kasten öldürme” ve yüzde 16,5'inin de “diğer olaylar” olarak sınıflandırıldığı, toplamda 10 bin 355 ateşli silahın ele geçirildiği, bu silahların ise yüzde 18,4'ünün ruhsatlı, yüzde 81,6'sının ise ruhsatsız olduğu belirtildi.
CİNAYETLERİN YÜZDE 14’Ü RUHSATLI SİLAHLA
Umut Vakfı 2018 yılı istatistiklerine göre Türkiye'deki silahlarla işlenen cinayetlerin yüzde 14'ünde ruhsatlı silah kullanıldı. 2018 yılında 3 bin 679 olay yaşandı. Sonu yaralama ve öldürmeye varan silahlı şiddette son 4 yılda yüzde 69 artış dikkat çekiyor. 2018'de bin 32 silahlı şiddet olayının basına yansıdığı Marmara Bölgesini, 646 olayla Orta Anadolu, 503 olayla Akdeniz, 483 olayla Karadeniz, 442 olayla Ege, 357 olayla Güney Doğu Anadolu ve 216 olayla Doğu Anadolu izliyor.
2018'de bu 3 bin 679 olayda insanlar tüfeklerle, tabancalarla, kesici aletlerle 2 bin 279 kişiyi öldürdü, 3 bin 762 kişiyi de yaraladı. Ateşli ve kesici aletlerle işlenen bu cinayetlerin bin 478'inde tüfekler, bin 429'unda (100'ün üzerinde beylik silahı olmak üzere) tabancalar, 772'sinde ise kesici aletler kullanıldı. İsteyen herkes, son yaşanan cinayetlerde de görüyoruz ki, çocuklar bile internetten silah sahibi oluyor ve kargoyla silahlar kapıya kadar gönderiliyor.
“ÇETELER PITIRAK GİBİ ÜRÜYOR”
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun, “Her ne kadar Türk Polisi siber suçlar kapsamında gerçekleştirdiği operasyonlarla ele geçirse de internet üzerinden çok basit bir şekilde kurusıkı silah alıp merdiven altında saatler içinde gerçek silaha dönüştüren vicdan yoksunu ve gözünü para hırsı bürümüş eli kanlı insanlar var. Irak ve Suriye gibi istikrarsız ve otorite boşluğu bulunan ülkeler üzerinden kaçak silah getirip satan çeteler de bulunuyor. Polis suçluları ele geçirse de silah satışı yapan diğer çeteler pıtırak gibi ürüyor. Diğer yandan sosyal medya platformlarında tespit ettiğim 200'e yakın sayfada ruhsatsız silah satan silah kaçakçıları var” dedi.
NE GİBİ TEDBİRLER ALINMALI?
İnternetten bir tıkla silah alımının önüne geçilmesine yönelik 6136 sayılı Ateşli silahlar, Bıçaklar ve Diğer Aletler hakkındaki kanununda ciddi düzenlemelerin gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Altun, “Kişilerden istenen sağlık raporlarının psikiyatri, ortopedi, nöroloji, KBB, göz, dâhiliye dallarını kapsayacak şekilde sağlık kurulu raporu olarak düzenlenmesi; mutlaka kişinin öfke, kişilik, tepkisel ve ruhsal hastalığını kapsayan ayrıntılı psikoloji testlerin zorunlu hale getirilmesi, 2 yılda bir yenilenmesi gerekir. Sağlık kurulu raporu doğrudan ruhsat vermeye yetkili kuruma kapalı ve gizli olarak gönderilmelidir. Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi ancak bu şekilde garanti altına alınabilir. Ruhsatlı silahlarda 2 yılda bir sağlık kontrolü şartı getirilmelidir. İstisnasız hiçbir silah veya malzemenin basın ve yayın yoluyla “aleni ve/veya gizli yöntemlerle” reklam ve tanıtımı yapılamayacağı gibi; her türlü ortam ve yöntemlerle tanıtım, pazarlama ve reklamı yasaklanmalıdır” diye belirtti.