Bırakın da bıraksınlar!
12 Ocak 2016: İstanbul/Sultanahmet patlaması (IŞİD'in canlı bomba saldırısında 13 kişi öldü, 13 kişi de yaralandı.)
*
17 Şubat 2016: Ankara patlaması (TAK'ın üstlendiği ancak hâlen PKK&YPG şüphesinin de bulunduğu ve Merasim Sokak'taki askeri servis araçlarının geçişi sırasında düzenlenen intihar saldırısında 29 kişi öldü, 61 kişi yaralandı.)
*
13 Mart 2016: Ankara patlaması (TAK'ın üstlendiği, Güvenpark önündeki otobüs durakları yakınında düzenlenen PKK saldırısında, 38 kişi öldü, 125 kişi yaralandı.)
*
19 Mart 2016: İstanbul/Taksim patlaması (IŞİD'in canlı bomba saldırısında 4 kişi öldü, 36 kişi yaralandı.)
*
27 Nisan 2016: Bursa patlaması (Ulu Cami önünde düzenlenen, TAK'ın üstlendiği PKK saldırısında 13 kişi yaralandı.)
*
1 Mayıs 2016: Gaziantep patlaması (İl Emniyet Müdürlüğü'nü hedef alan IŞİD saldırısında 3 polis şehit oldu, 23 polis yaralandı.)
*
12 Mayıs 2016: Diyarbakır patlaması (PKK'nın bomba yüklü kamyoneti patlatması sonucu 16 kişi öldü, 23 kişi yaralandı.)
*
7 Haziran 2016: İstanbul/Vezneciler patlaması (TAK'ın üstlendiği, Çevik Kuvvet noktası önünde bomba yüklü araçla yapılan intihar saldırısında 7 sivil vatandaş, 5 polis memuru şehit oldu, 36 kişi yaralandı.)
*
8 Haziran 2016: Mardin/Midyat patlaması (İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bomba yüklü araçla düzenlenen PKK saldırısında, 3 sivil vatandaş, 2 kadın polis şehit oldu, 51 kişi yaralandı.)
*
28 Haziran 2016: İstanbul/Atatürk Havalimanı patlaması (IŞİD katliamında 45 kişi öldü, 236 kişi yaralandı)
*
10 Ağustos 2016: Diyarbakır patlaması (PKK'nın Sur'da bombalı araçla düzenlediği saldırıda 5 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.)
*
10 Ağustos 2016: Mardin/Kızıltepe patlaması (PKK'nın polis servis aracını hedef alan bomba yüklü araç saldırısında 1 polis şehit oldu, 2 sivil vatandaş hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı.)
*
17 Ağustos 2016: Van patlaması (PKK'nın polis merkezine düzenlediği saldırıda 2 polis şehit oldu, 2 sivil vatandaş hayatını kaybetti, 72 kişi de yaralandı.)
*
18 Ağustos 2016: Elazığ patlaması (PKK'nın İl Emniyet Müdürlüğü'ne bomba yüklü araçla düzenlediği patlamada 3 polis şehit oldu, 217 kişi yaralandı.)
*
20 Ağustos 2016: Gaziantep patlaması (IŞİD'in Şahinbey'deki sokak düğününde, küçük bir çocuğu kullanarak düzenlediği canlı bomba saldırısında 57 kişi öldü.)
*
6 Ekim 2016: İstanbul/Yenibosna patlaması (Polis merkezini hedef alan bombalı saldırıda 10 kişi yaralandı.)
*
16 Ekim 2016: Gaziantep patlaması (Hücre evine düzenlenen operasyonda bir teröristin kendini patlatması sonucu 3 polis şehit oldu, 8 kişi yaralandı.)
*
4 Kasım 2016: Diyarbakır patlaması (Bağlar'da Çevik Kuvvet Şube Binası önünde, bomba yüklü araçla yapılan PKK saldırısında aralarında bebek ve çocukların da olduğu 6 sivil ve 2 polis şehit oldu, 100'den fazla kişi yaralandı.)
*
10 Kasım 2016: Mardin patlaması (Derik Kaymakamlık makamında bombalı paketle düzenlenen PKK saldırısında Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk şehit oldu.)
*
24 Kasım 2016: Adana patlaması (PKK'nın Adana Valisini hedef aldığı intihar saldırısında 2 vatandaş hayatını kaybetti, 31 kişi yaralandı.)
*
Şimdi...
Beşiktaş saldırısında, hiçbir dilde, hiçbir kelimeyle tanımı mümkün olmayan bir caniliğe, dehşete kurban giden 38 şehit evladımızın ardından da, yukarıda sıraladığım bütün o saldırıların ardından zaten tekrarladığımız isyan, öfke, acı, intikam nidalarını -bir kere daha- tekrarlamak, artık şehitlerimizin ruhuna, bu milletin yasına hakaret geliyor bana...
Hiçbir şey yazacak yüzümüzün kalmadığını düşünüyorum.
O nedenle...
Pişkinliğe gerek yok.
Sadece...
Dünden beri izlediğim, dinlediğim, okuduğum tepkilerden yola çıkarak bir tek şeyi sormak ihtiyacı duyuyorum:
Ey bu olaydan sonra da suçu iktidarın basiretsizliği, beceriksizliği, iradesizliği, gafleti olarak belirleyip, lafı "bırakın biz yapalım"a getiren arkadaşlar!
Madem bu iktidar bu kadar basiretsiz, beceriksiz, gaflete düşmüş halde; neden bu fiili halin yasallaştırılmasıyla mücadele edeceğinize, yasallaştırılması mücadelesi veriyorsunuz öyleyse?
Evet, memleketi kan gölüne çevirdiler, O kanı da ellerine yüzlerine bulaştırdılar.
Ama bırakmıyorsunuz ki bıraksınlar!
***
Kimine göre "gurur gecesi"; bana göre İstanbul sokaklarından bu vatanın kahraman evlatlarının etlerinin kazındığı bir gecenin ardından atılmış "utanç manşeti"...