Bir zamanlar Yaşar Kemal
Türk aydını, sanatçısı ve halkı, edebiyatımızın ve sosyal dünyamızın müstesna isimlerinden Yaşar Kemal’i yitirmenin üzüntüsünü yaşıyor.
Gerçekten de, yeri ve müktesebatı kolay kolay doldurulamayacak bir şahsiyetin aramızdan ayrılışı gönülleri adeta dağlıyor.
Gerçekçi bir röportaj üslubu ile kaleme alınan romanlarıyla halkımızın sevgi ve saygısını kazanan Yaşar Kemal için, mutlaka çok güzel sözler söylenirken çok derin satırlar kaleme alınması bekleniyor.
Ne var ki Yaşar Kemal’in; mesleğimizde çok yakından ilgilendiğimiz “röportaj” yönü üzerinde durmak de bize düşüyor.
Özellikle, gazetecilikte “röportaj” deyip geçilmiyor.
Gerçi gazeteciliğin temelinde “haber” yatıyorsa da, röportaj bazen daha ön plana çıkabiliyor.
55 yıllık gazetecilik hayatımızda, mesleğin çeşitli kademelerinde yer almamız hatta zirve sayılan, “Genel Yayın Yönetmenliği” konumunda yıllarca çalışmış olmamıza rağmen, “röportaj yazarlığı” nın değeri bizi daha da etkiliyor.
Dünyadaki en büyük röportajcıların, aynı zamanda büyük romancı oldukları ve bunların arasında Hemingway, Ehrenburg, Şolohof, Simonov, Kessler, Sartre, Malaparte ve Fallacı gibi isimler belirtiliyor.
Ülkemize gelince; Evliya Çelebi’yi anarak, Orhan Kemal, Fakir Baykurt, Sait Faik, Aziz Nesin, Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Hikmet Feridun Es, Atilla İlhan, Hıfzı Topuz, Necati Zincirkıran ve Yaşar Kemal’i sayarak, Tahir Kutsi Makal, Necmi Onur, Celalettin Çetin, Yılmaz Çetiner, Halit Çapın, Fikret Otyam, Mete Akyol, Lütfü Akdoğan ve Leyla Umar’ı kaydetmek icap ediyor.
Günümüzde ise Hulusi Turgut, Ertuğrul Akbay, Cengiz Çandar, Ramazan Öztürk, Emin Karaca, Nuriye Akman, Selcan Taşçı, Ahmet Hakan ve Ayşe Arman gibi isimler öne çıkıyor.
Bu satırların yazarının da, seri röportaj dalında 11 kitabı ve bir o kadar ödülü olduğu biliniyor.
İlk röportajı 17 Mayıs 1951’de yayımlanan Yaşar Kemal’in “Röportaj Yazarlığında 60 Yıl” eseri halen büyük ilgi uyandırıyor.
Kitabın çıkışında, Yaşar Kemal’in yayımlandığı dönemde yankılar uyandıran ve okuyucuyu sarsan röportajları böylece 60 yaşını da kutlamış oluyordu.
Yıllar sonra gün ışığına çıkan “Hasankale Yerle Bir” röportajı, 1952’deki büyük Erzurum depremi sonrasında yaşananları bütün canlılığıyla hatırlatıyor.
’Röportaj Yazarlığında 60 Yıl’, günümüzde bazı gazeteciler tarafından bile “söyleşi” ile karıştırılan, unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği yeniden gündeme getirmiş bulunuyor.
Yaşar Kemal, ön sözünde “Röportaj bir edebiyat türüdür, onun için bize insan yaşamını, gerçeğini en güzel veren bir daldır” diyor.
Türk edebiyatının en önde gelen yazarlarından Yaşar Kemal’in ilk romanı İnce Memed’in, yaklaşık kırk dile çevrilmesi ve yayınlanması, bizlere onur kazandırıyor.
Pek çok yapıtında Anadolu’nun efsane ve masallarından yararlanan Yaşar Kemal’in, Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ilk Türk yazarı olduğu da unutulmuyor.
Yaşar Kemal röportajlarının çoğunun haberi de aşarak makale etkisini gösterdiği görülüyor.
Büyük üstat Yaşar Kemal’i, yıllar önceden tanımanın kıvancı bir yana, bir resepsiyonda smokinli giysim karşısında, “Allah belanı versin Kenan, bu ne hal” muzipliği veya gönül açıklığı akıldan çıkmıyor.
Son söz olarak, Yaşar Kemal’i benliğimizde yaşattığımızı belirtmemiz gerekiyor.
Sevenleri, dostları Yaşar Kemal’e yüce Allah’tan rahmet diliyor.