Ayşegül Çakan Atebetü’l-Hakayık’ı Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesi’ndeki Arapça harflerle yazılmış uygurca nüshayı esas alarak günümüz türkçesine aktardı.
Eserin yazarı Edib Ahmed Yüknekî (yaklaşık 11. yy sonu-12. yy ilk yarısında yaşadığı bilinmekte) Atebetü’l-Hakayık’ta, doğduğu yerin Yüknek, baba adının Mahmud-ı Yüknekî olduğu belirtmiştir. Bunun dışında kendisi hakkında çok az bilgiye erişilebilmiştir. Arapça ve Farsça bildiği tahmin edilmekte, esere sonradan eklendiği düşünülen bölümde gözlerinin görmediği söylenmektedir. Doğum ve ölüm tarihi gibi Yüknek ilinin yeri de kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Atebetü’l-Hakayık, Hakaniye lehçesi de denilen Karahanlı dönemi Türkçesinin nadir örneklerindendir ve Türk edebiyatı tarihinde ayrı bir öneme sahiptir. Uygur Türkçesi ve aruz ölçüsüyle yazılmış olan Atebetü’l-Hakayık, kolayca anlaşılacak ve akılda tutulabilecek şekilde düzenlenmiş, yazarı tarafından Büyük Emir Dad Sipehsâlâr Bey’e armağan edilmiştir.
Atebetü’l-Hakayık’ın parçalarında savunulan temel düşüncelerden bazıları şöyle:
Mutluluğa kavuşmanın yolu bilgili olmaktan geçer Bilgi ve insan kemik ile ilik gibidir. Bilgisiz insan iliksiz kemik gibi değersizdir Bilgi, insanın adını yaşatır. Bilgisiz insanın sağken bile varlığı hissedilmez Bilgili bir insan bin insana bedeldir. Peygamberimiz bilgiye ulaşmamızı emretmiştir. Bilgili insan bilerek konuşur, bilgisiz insan konuşmasından bile zarar görür Yaratan bile bilgi ile bilinir, bilgisiz insanlar cehalet içindedir. Bilgi, önemli bir hazinedir.
İş Bankası Kültür Yayınları Tel: (0212) 252 39 91