Bir 'tengricilik' mi var?!
Bir yıl önce "Hafızlık şart mı?" başlığı altında "Neden anlamaya yönelik Arapça öğretilmiyor da, bilinmeyen bir dilden Kur'ân-ı Kerîm ezberleniyor? Üstelik güzel sesli olması esas alınıyor?" diye yazmıştım. (Yeniçağ, 7 Haziran 2017).
Kur'ân-ı Kerîm, ilk zamanlarda, muhafaza edilmek, kitlelere ulaştırabilmek için ezberleniyordu. Dijital çağda ezberlemenin mantığını anlamıyorum. Elbette ezberleyeceğimiz âyetler var. İhtisas sahipleri hem Kur'ân'ı ezberliyorlar, hem Arapçayı biliyorlar. Anlatırken, Arapçasını söyleyip manasını da veriyorlar. Aslında ezberlemeseler de olur. Açarlar kitabı âyeti bulurlar ve açıklarlar.
Tekrar yazıyorum. Hafızlık üzerine düşünelim. Hafızlık eğitimi yerine Arapça dersine ağırlık verelim.
Dönem arkadaşım Salih Akça, DTCF Birlik'in WashApp grubuna bir video göndermiş. Muhabir yoldan gelip geçene "Lâilâhe illallah"ın manasını soruyor. Bir bilen çıkmıyor. Vahim gerçekten.
"Vahim" dememden bütün okullara Arapça dersi konsun manası çıkarılmasın. İslâmın temel değerlerinin ehil hocalarca öğretilmesi şart. Ramazan boyu televizyonlarda hocaları gördük. Bir ikisi istisna, hemen hepsi şaklaban. Kimse onlara benzemeye çalışarak din öğretmeye kalkışmasın; çocukların zekâlarını da köreltirler. Öğretici, insanı ağlamaya, hislenmeye değil; akıl yürütmeye, anlamaya yöneltmelidir.
Cemil Kılıç, bir ilâhiyatçı. Son olarak "İslâm Bu-Muhammedî İslâm" kitabını çıkardı. (399 s., Kırmızı Kedi Yayınevi). İlk bölümün başlığı "Lailahe illallah".
Cemil Kılıç İslâmı alışılmışın dışında anlatıyor. İtirazınız olabilir. Önce okumalı.
Söze "Lailahe illallah" ile başlamasının bir mantığı var:
"Araplar Allah'a inanmakla birlikte ona, put denilen bazı nesneleri ortak koşuyorlarmış. Hz. Muhammed de putları Allah'a ortak koşmayın, demiş de müşrik Araplar buna öfkelenmiş. Bu nedenle 'Allah'tan başka ilah yoktur; yani bu putlar ilah değildir, ilah olan yalnız Allah'tır,' diye haykıran Hz. Muhammed'e çok zulüm etmişler.
Eğer gerçekten olay bu kadar basit ise o zaman hâşâ İslâm'ın hiçbir ağırlığı ve önemi yok demektir. Lakin deyim yerindeyse kazın ayağı öyle değil!
Net, açık ve kararlı bir biçimde gerçeği haykıralım...
Lailahe illallah aslında büyük bir toplumsal hareketin devrimci sloganıdır!"
Cemil Kılıç, neden "devrimci slogan" dediğini uzun uzun anlatıyor.
Kitapta 48 başlık yer alıyor. İki başlıktan bahsedeceğim sadece... Birincisi "Türk'ten halife olmaz!" başlığı. Okumalı, derim. Benim de söylediğimi söylüyor. Halifelik semboliktir ve dinî hiçbir mahiyeti yoktur. İslâmları birleştirmek aldatmacadan ibarettir.
Hurafeleri, bid'atları yıkalım!
İkinci başlık: "Bir de Tengricilik Var". Ülkemizde İslâmcıların hüküm sürdüğü şu zamanda yayıldığı iddia edilen iki akımdan birinin "Tengricilik" olduğunu yazıyor Cemil Kılıç. "Tengricilik" akımını yeni duyuyorum. Diğeri biliniyor: "Deizim". "Tengri," eski Türk dilinden alınma bir kelime, "tanrı" demek. "Tengricilik" İslâma yedirilmiş Arap kültür emperyalizmine başkaldırıymış.
İslâmcılarımız nerede yanlışlık yaptıklarını bir düşünmeliler. Yeni akımlar neden kendilerinin iktidarında ortaya çıktı?