Bir teklif, bir de çağrımız var
PKK’lılara, açılımcılara, her çeşit bölücülere ve etnikçi ırkçılara, küresel liberallere ve ikinci cumhuriyetçilere, siyasal dincilere ve hepsinin hâmisi siyaset erbabına bir teklifimiz var. O da şudur: Madem, Türk Milletinin üniter-milli devlet yapısını tasfiye edip yerine “Türkiye Birleşik Devleti” veya “Anadolu” yahut “Mezopotamya Birleşik Devleti” gibi çok ortaklı bir devlet kurmak istiyorsunuz, gelin bunu Türk Milletine açıkça, dürüstçe ve samimi olarak anlatın.
Bu teklifi; demokratlığı, liberalliği, özgürlükçülüğü, eşitlikçiliği, milli iradeyi, meşruiyeti, dürüstlüğü, şeffaflığı, uzlaşmacılığı, insan temel hak ve hürriyetlerini, dilinizden düşürmediğiniz için, yine:
1) Israrla; “Toplum bunu istiyor. AKP’ye ve BDP’ye verilen oylar bunun delilidir” ,
2) Yine ısrarla; Üniter-milli (ulus) devlet yapısı Türkiye’yi sıkıyor, büyümemizi engelliyor. Dünya federasyonlara (tek örneği olmasa da) geçiyor, biz de çağa uymak zorundayız,
3) Osmanlı, herkesin devletiydi. Yıkılınca yerine Mustafa Kemal ve arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türk Milletine göre kurdu. Böylece ‘Kürt, Arap, Gürcü, Roman, Laz, Çerkez... vs.’ inkâr edilerek devlete ortak yapılmadı. (Osmanlı’da, milletin bu parçaları egemen ortakmış gibi). Bu ‘ayrımcılığı ve haksızlığı’ ortadan kaldırmak için, hiçbir etnik referansa (‘Türk ve Türk Milleti gibi) yer vermeyen “yeni” bir anayasa hazırlanmalıdır,
Dediğiniz için yapıyoruz.
Bu teklifi açık yüreklilikle kabul eder, gereğini yaparsanız, işte o zaman, tarihe geçersiniz. Bununla da kalmaz, siz de, biz de, millet de kurtulur.
Başta siz kurtulursunuz çünkü:
Türk Milletinden gizlice köşe bucak kaçarak; İmralı mahkumu bebek katiliyle, Kandil’de eli kanlı teröristlerle, Habur’da devletin ve milletin şerefini, haysiyetini ve hukukunu hiçe sayarak, Oslo’da BOP elebaşısı yabancıların arabuluculuğunda, bölücü örgüt militanlarının önünde süklüm püklüm ezilerek, PKK şartlarını kabule zorlanmanıza ihtiyaç kalmaz.
Yine, bütün bölücü ve terörist şefler ile haçlılara aşikâr, ama Türk Milletinden saklı olarak yapılan teslimiyet görüşmelerinin basına sızması üzerine; şerefinizi, namusunuzu kefil yapıp, şiddetle inkâra kalkışmak zorunda kalmazsınız. Bu kefaletli inkâra rağmen, yıllardır sürdürülen kirli görüşmelerin gerçek olduğu belgeleriyle ortaya çıkınca da, yine milletin önünde itiraf etmek mecburiyetinde kalıp; kanuni, ahlaki ve siyasi suçlu konumuna düşmezsiniz.
Eğer teklifimiz kabul edilirse, hakikat ortaya çıkar; vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, devletin milliliğini koruma asli görevi hatırlanır, insanlarımızın gerçek ihtiyaçlarına dönülür. Milleti aldatmaya değil, inanca ve ihlasa dayanan bir siyaset ortaya çıkar ki, bölücülük ve terörün tasfiyesinin yolu da açılmış olur. Yani herkes kurtulur.
***
Çağrımız ise; siyasi iktidarın azat kabul etmez destekçileri olarak görünen; Türk milliyetçilerine, muhafazakârlara, Atatürkçü-Kemalistlere, sosyal demokratlara, liberal demokratlara, ulusalcılara ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen tuzu kuru, gemisini kurtaranlaradır.
Bu nereden çıktı diyenlere açıklayalım. Sabah gazetesi’nin 3 Ekim 2011 tarihli şu haberinden çıktı. Başbakan Erdoğan 12 Haziran seçimlerinde alınan yüzde 50 oy kimlerden, hangi çevrelerden gelmiş, bunu araştırın diye Başbakan Yardımcısı Atalay’a talimat vermiş. O da Anar ve Pollmark şirketleriyle çalışmış. 22 Haziran-10 Temmuz tarihlerinde 26 ilde 28 bin 723 AKP seçmeni üzerinde araştırmış ve şu sonuca ulaşmış:
AKP’ye oy veren 21 milyon 466 bin 356 seçmenin yüzde 27.1’i kendini muhafazakâr, yüzde 24.4’ü Türk Milliyetçisi, yüzde 16.4’ü Atatürkçü- Kemalist, yüzde 7.2’si sosyal demokrat, yüzde 5.9’u liberal- demokrat, yüzde 3’ü ulusalcı ve yüzde 1.4’ü Kürt Milliyetçisi olarak tanımlıyormuş.
Bu sonuca göre “İdeolojik kalıplar kırıldı” değerlendirmesi yapılmış.
Bunda ne var diyenler bilsin ki, her şey var. 1.4’lük Kürtçü/ırkçı grup hariç, ötekilerin ideolojisi ülkenin bütünlüğünü esas almaz mı? Ya Türk Milliyetçileri... dünyaya milletler gerçeğinden bakmaz mı? Peki Türk milletini inkâr eden, milli devleti sonlandırıp, çok ortaklı bir egemenlik tasarlayan siyasetle beraber olmak, neyin nesi?
Başarılısınız (!) övünebilirsiniz...