Bir şeyler oluyor!

Etrafımızda, içerimizde bir şeyler oluyor, oluşturuluyor... İyi şeyler mi? Göreceğiz! Gündemin ortasına güm diye düşen bir haber: ABD Hazine Bakanlığı’nın, terör örgütü PKK’nın lider kadrosunda yer alan Murat Karayılan, Ali Rıza Altun ve Zübeyir Aydar’ın, uyuşturucu kaçakçısı ilan edildiklerini, ABD’de bulunan mal varlıklarının dondurulmasına karar verildiğini açıkladı...
Bu çok önemli haber, her nedense çoğu gazetelerde pek yer almadı. Sadece gazetemiz Yeniçağ manşetinden verdi.
Ben, yorum yapmadan, yüksek sesle düşünüyor ve soruyorum: Bütün dünya alem, Amerikan hükûmeti ve Avrupa istihbarat örgütleri PKK’nın uyuşturucu kaçakçılığından beslendiğini, kaçakçıların PKK liderleri olduklarını ve APO’nun da PKK’yı kurduktan sonra, Suriye’de dağda olduğu zaman işlerı bizzat idare ettiğini, başından beri biliyordu... MİT de biliyordu, biz de biliyorduk. Şahsen ben defalarca yazdım... Öyleyse, acaba bu “operasyon” tam şu bağlamda neden yapıldı?
Acaba, “Kürt Açılımı” projesinin tasarımcısı ABD’nin, “senaryo gereği” Erdoğan’a destek vermesi için yapılmış ve açıklanmış olmasın!
Öyle ya, TSK’nın Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyon yapması kararının TBMM’den çıkması üzerine bu “operasyon” bir önleyici vuruş nu? “PKK’yı böylece bitireceğiz, artık askeri operasyona gerek yok” mu demek istiyorlar? Bu arada Erdoğan’ın Irak’a gitmesi ve oralardan Maliki’den-Talabani’den ve Barzani’den PKK’yı bitirmek ve “açılıma” destek sözünü alması da bu oyunu tamamlamıyor mu?
Barzani-Talabani, PKK’nın uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını bal gibi bilirler de neden şimdi cellalendiler ve son zamanlara kadar terör örgütü diyemedikleri PKK’ya karşı mücadeleye girişecekler? Ve DTP de kaçakçılığa muhtemelen ortaktır... ABD’nin son operasyonu üzerine Ahmet (Türk) ve APO, kendisi İmralı’dan ne diyecek. ABD istihbarat örgütleri işi genişletseler kaçakçılığın DTP’lilerle bağlarını, farzı mahal ve “muhal” ortaya koysalar ne olacak? Ve en önemlisi, bu operasyondan sonra PKK hakikaten silah bırakacak, dağda, kırda ve de kentlerde kanlı kahpece eylemlerine son verecek mi?
Bu operasyonla, PKK -sözde- bitirildikten sonra Erdoğan’a “açılımın” diğer boyutlarını uygulamaya koymak yolu mu açılacak?


ABD’nin sicili!...
ABD’nin PKK ile mücadele konusunda uzun ve kötü bir sicili var. Teröristlere paraşütle silah ve lojistik yardım yapmasından, TSK’nın Kuzey Irak’ta operasyon yapmasına engel olmaya kadar!
Dünkü Yeniçağ’da Önsel Ünal arkadaşımızın yazdığı gibi Ecevit’e APO’yu vermişlerdi şimdi de, sözün gelişi Erdoğan’a Karayılan ve şürekasını teslim ediyorlar... Herhalde zamanı gelince istismar edilmek üzere! Muhakkak bir bildikleri vardır... Ne yaptıklarını bizden iyi bilirler!
Gene düşünüyorum.. Bu Amerikalılar Orta Doğu’daki sadık muhafızlarını kızdırmak riskini neden ve nasıl göze aldılar... Büyük Kürdistanı desteklemek siyasetinden, Obama döneminde hakikaten vaz geçtiler mi, vaz geçerler mi? Yoksa “danışıklı dövüş” mü? Ancak ABD’nin milli çıkarları, “derin devletinin” -Pentagon’un- ileriye dönük planları ve haritaları kolay değişmez!.
MİT eski müsteşarlarından Cevat Öndeş, MİT’in ötedenberi PKK ile temas halinde olduğunu, malum Taraf’a söyledikten sonra “PKK’ya altı ay içinde silah bıraktırılır” demiş... Herhalde, onun da bir bildiği var!...
Düşünüyorum da Öndeş, temas ettikleri PKK liderlerinin uyuşturucu kaçakçısı olduklarını biliyor muydu? Biliyorsa, hükümeti bilgilendirdi mi? Sorular çok!
Ben bunları, “yüksek sesle” düşündüm. Herkesi de düşünmeye davet ediyorum!


Ve Ermeniler
Ermenistan “açılımı” konusunda, futbol maçından 2-0 galip çıktık... Ama bence gerçek hayatta, Ermenistan hükmen galip! Bu maç dolayısıyla Bursa’da yaşananları ileride tarihçiler nasıl yorumlayacaklar? Alana, ya işgüzarlıktan, ya da FIFA -hakikatte Ermeni- baskısıyla Azerbaycan bayrakları sokulmazken, Hrant Dink ailesinin tribünlerde baş köşelere oturtulması gafletten de öte bir durumdu! Sarkisyan’ın oturduğu -rivayete göre- onbin dolara mal olan, fakat bedeli Türk milletine ağıra mal olacak “koltuk” bana göre bu gafleti simgeledi! Bir, Hülya Avşar’ın, Sezen Aksu’nun ve Ajda Pekkan’ın, Aznavur eşliğinde Ermenice şarkılar söylemeleri eksikti!

Yazarın Diğer Yazıları