M.R.B, son zamanlarda artan dolandırıcılık olaylarına bir yenisini daha ekledi. Eylül ayında 30 kişiyi yaklaşık 6 milyon lira dolandırdığı iddia edilen M.R.B, çevresine ‘Miras kaldı bana. Altın işine girdim. Siz de bana para verin, daha çok kazanalım’ diyerek güvenlerini kazandı. İlk aylarda aldığı paraları faizle geri veren M.R.B, üç ay sonra ‘Mirasımı almaya gidiyorum’ diyerek kayıplara karıştı. 30 mağdurun 15’i Şehremini Karakolu’na giderek şikayetçi oldu. M.R.B ise ortadan kaybolduktan sonra mağdurlara bir mektup yazarak, şikayet etmezlerse ve hapse girmezse borçlarını ödeyeceğini iddia etti.
“BAŞKALARININ PARASIYLA OYUN OYNUYORDUM”
M.R.B, mağdurların şikayet ettiğini duyunca, bir mesajlaşma uygulamasından Yıldırım’a ses kaydı yolladı. “Hülya, sana ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok kötü duruma düştük. Ben bu işleri bırakmıştım. Ama sonra tekrar başladım. Belki kurtarırım diye düşündüm. Başta her şey iyi gidiyordu. Ama sonra yine kumara başladım. Belki kazanırım diye. Altın işi, bu iş, o iş hepsi yalan. Bir yerden alıp, başka yere satıyordum. Başkasının parasıyla borçlarımı ödüyordum. Kredi kartlarımı ödemeye çalışıyordum. Birinden alıp, ötekine veriyordum. Tefecilere bulaştım. Tefeciler de bana faiz bindirdi. Sonra işler iyice bozuldu. Paralar yetmez oldu. Başkasının adına çektiğim paralarla işi döndürmeye çalışıyordum. Telefonları satarak taksit ödemeye çalışıyordum. Siz ne derseniz haklısınız.
Bu para nasıl ödenecek bilmiyorum. Benim canımdan başka bir şeyim yok. Başka söyleyecek bir şeyim de yok. Beni öldürerek bu iş çözülür mü? Ben zaten ölmeye hazırım. Ailem, çocuklarım, her şeyim bitti. Hiçbir şeyim kalmadı. Yine de direniyorum. Borcum borç, ödeyeceğim diyorum. Sen karar ver, durmak istiyorsan dur, istemiyorsan git şikayet et istediğin yere, buyur meydan. Televizyona mı çıkacaksın, ne yapacaksan yap. Ne anlatacaksın ki? Ben ne yaptım? Bu işi bir anda batırdım. Bunu sen de biliyorsun. İş bir ay aksayınca hepiniz üstüme geldiniz. Hemen gidip şikayet ettiniz. Hakkını hukukla mı arıyorsun? Hem hukukla hakkını aramak istiyorsun hem de benimle konuşmak istiyorsun. Kendine bir yol seç. Hukukla arayacaksan hakkını ben giderim cezamı çekerim” diye konuştu.
“TOMAR TOMAR PARAYLA GELİRDİ”
Hülya Yıldırım, 20 yıllık iş arkadaşı M.R.B’nin kendisini 280 bin lira dolandırdığını anlattı. Yıldırım, M.R.B’nin tekstil atölyesinde çalışırken, çok zengin olduğunu ve altın alıp sattığını söylediğini belirtti. “İşe çok para getirirdi. Tekstile her gün tomar tomar parayla gelirdi. Bize, ‘Bunlar karımın ve kızımın hediyeleri’ diye altınlarını gösterirdi. Bize, ‘Bana kredi ver, sana kar veririm’ dedi. Biz de durumunun iyi olmasına sevindik. Bir gün bana, ‘Al bu bin TL’yi, annen hasta. Onun için dua et’ dedi. Ben de ona, ‘Parasız da dua ederiz’ dedim. Böylece bize güven aşıladı” dedi.
“BU İŞE KAR İÇİN GİRDİM”
Yıldırım, M.R.B’nin kendisini nasıl kandırdığını şöyle anlattı: “Biz bu işe Eylül ayında başladık. Başta aldığı paraları faizle geri veriyordu. İlk ay 20 bin TL verdim, bin TL faiz aldım. Ben de onu 20 yıldır tanıdığım ve güvendiğim için daha çok kazanmak istedim. Benim annemle babam hasta ve yaşlı. Onlara ben bakıyorum. O da bunu biliyordu. Şimdi 30 kişi mağduruz. Hem bizim iş yerinden hem de eşinin akrabalarından insanları dolandırdı. Kimine altın, kimine para vereceğini söyledi. Kimine kredi çektirdi, kiminden de altın aldı. Son görüşmemizde Şanlıurfa’ya mirasını almaya gittiğini söyledi. Ertesi gün kaçtığını duyduk. 15 kişi Şehremini Karakolu’na gidip şikayet ettik. Haber bekliyoruz. Toplam 30 kişi mağduruz ama 15 kişi şikayetçi olduk. Toplam 6 milyon TL’ye yakın zararımız var. Buradan ona sesleniyorum. O kadar çok para ile kaçtın. Paramızı geri vermiyorsun. Hepimiz senin peşindeyiz. Ya paramızı öde ya da gel teslim ol. Biz de rahatlayalım” diye konuştu.