Bir lider üç felsefe
Yöneticilerin izleyebilecekleri yöntemler tarihin derinliklerinde saklıdır. Lao Tzeu, Farabi ve Fenelon bu konuda liderlere ciddi ipuçları verir. Onların söylediklerine kısaca değinmek yararlı olacaktır.
İsa'dan 600 yıl önce yaşamış olan Lao Tzeu, "Hiçbir Şey Yapmazlığın Mutlu Sonuçları" adlı bir strateji ortaya atmıştı. Ona göre;
1. Ustalık peşine düşülmezse, kimse kimseyi itip kakmaz. Az bulunur nesnelere değer verilmezse, kimse bir şey çalmaz. Hoşa gidecek şeyler gösterilmezse, insanların yürekleri rahat eder.
2. Onun için bilgelerin politikası, insanların kafalarını boşaltmak, karınlarını doldurmak; iş yapma güçlerini yumuşatmak, kemiklerini sertleştirmektir. Onların bütün özendikleri, halkı bilgisizlik ve uyuşukluk içinde tutmaktır.
3. Bilgelerin yaptığı, akıllı kişileri iş görmekten çektirmektir; çünkü hiç bir şey yapmayarak düzelmeyecek şey yoktur.
Sönük, suskun ve silik karakter psikolojisine sahip liderler, Lao Tzeu'nin yukarıdaki ilkelerini adeta kutsayarak hayatlarına sokarlar.
Eğer bir yerde aktifler hakkında kararı pasifler, çalışkanların kaderi hakkındaki hükümleri tembeller, cesurların hakkındaki kararları korkaklar veriyorsa orada bu tarihi strateji uygulanıyor demektir.
Ünlü düşünür Farabi ise bir liderde bulunması gereken erdemlerin neler olduğu hususunda "Arai Ehil Medinetülfazıla" adlı eserinde bir (başkanda) yöneticide bulunması gereken erdemleri şöyle sıralamıştır: Organları tam olmalıdır, anlayışlı olmalıdır, belleği güçlü olmalıdır, akıllı ve ince görüşlü olmalıdır, güzel konuşur olmalıdır, öğrenmeye gönüllü olmalıdır, yiyeceğe içeceğe ve eğlenceye tutkun olmamalıdır, doğruluğu sevmeli ve yalancılıktan tiksinmelidir... Dindar olmalı ve dünya kaygılarında gözü bulunmamalıdır, adaletli olmalı ve kötülük yapmaktan çekinmelidir. İşinde ayak diremeli ve dilekli olmalıdır.
Farabi, 'bu erdemler tek kişide bulunmazsa, bir kaçı birinde, bir kaçı da ötekinde bulunursa o iki kişi başkan olur. Eğer bu erdemler üç kişide bulunursa o üç kişi başkan olur. Bu erdemler için çok kişi gerekiyorsa o kadar kişi başkan olur' der.
Bir hareket, mensuplarının bilgi, yetenek ve zekâlarını kullanabildiği ölçüde yönetilebilir. Mensuplarının akıllarını küçümseyen, yeteneklerini yok sayan, zekâlarıyla alay eden anlayış yönetmez; güder. Amaçlar doğrultusunda insanların özelliklerini bir araya getirerek örgütleyen ve onları motive edenler için başarısızlık diye bir şeyden söz edilemez.
Fenelon ise bir kral ya da yöneticinin nasıl bir tutum, tavır, algı ve davranış içinde olması gerektiğini şöyle yazar: Kral, halka her şeyi yapabilir ama, yasalar da krala her şeyi yapabilir. Kralın iyilik yapmakta sınırsız bir gücü vardır ama kötülük etmek istedi mi, elleri bağlı olmalıdır. Yasalar ona halkları en değerli hazine olarak emanet ederler, ama uyruklarına bir baba olmak şartıyla.
Kralın başkalarından fazla varlığı olmamalı, yalnız zor görevini hafifletmek, ya da yasaları desteklemekle görevli adamı, halkta saygınlık uyandırmak için ne gerekli ise onu elinde bulundurmalı.
Kralın öbür insanlardan daha zengin, daha keyfince yaşayan bir insan değil, daha akıllı, daha dürüst ve daha onurlu olması gerekir. Dışarıya karşı ordularının başında yurdunun koruyucusu, içeride ise, halkın daha iyi, daha uslu akıllı ve daha mutlu olmasını sağlayan bir yargıç durumundadır. Tanrılar onu kendisi için kral seçmiş değillerdir; halkın adamı olmak için kral olmuştur; Bütün dikkatini, bütün kaygılarını, bütün sevgisini halka vermek zorundadır. Kendini unuttuğu ve halkın yararına canını verdiği ölçüde krallığa layıktır.
Lao Tzeu, Farabi ya da Fenelon günümüzde de bir liderin takınacağı tavırları ortaya koyan üç düşünürdür. Zaman, durumu ve şartları anlamak, gereğini de ona göre yapmak zamanıdır.