Bir lider düşünün, paşa çocuğuydu, köşklerde büyüdü ama ticari taksi ile VIP'e geliyordu. Ayrıcalık istemedi, babası da ayrıcalık yapmadı

Bir lider düşünün, paşa çocuğuydu, köşklerde büyüdü ama ticari taksi ile VIP'e geliyordu. Ayrıcalık istemedi, babası da ayrıcalık yapmadı

Makam araçları ve fiyatları Türkiye'de sık sık gündemine geliyor. Oysa bir zamanlar Türkiye'de farklı siyasiler de vardı. Onlardan biri olan ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü siyasi parti genel başkanlığı ile Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde makam aracı yerine ticari taksiyi tercih ediyordu...

Deri koltuklar… Arka camın hafif aralanması ve gelen tatlı bir esinti… Cam açmak istenilmezse püfür püfür esen bir klima… Hızsa hız… Cakaysa caka… Marka fark etmiyor ama tercihen Alman! Lüks makam otomobilleri Türkiye’nin gündeminden hiç düşmüyor.

Türkiye'de işsizlerin bir ordu, ekonomik krizin bir buhran olduğu bir dönemde söz konusu durum günümüz siyasetçileri adeta bir gelenek haline geldi. Oysa Türkiye'de bir zamanlar farklı siyasiler de vardı...

Mesela Erdal İnönü...

Milli Mücadele kahramanı, ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü, paşa çocuğu olmasına ve köşklerde büyümesine rağmen ezber bozan siyasilerden biryidi.

Çocukluğu Çankaya Köşkü'nde geçti. Sonraki hayatı ise İsmet Paşa'nın pembe köşkünde... Solda birliği sağlamak için aktif siyasete girdi. SODEP ve SHP'nin Genel Başkanlığını yaptı. 1991'den itibaren 4 yıl boyunca Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak devlet yönetiminde bulundu. 

Devletin imkanlarından yararlanmak hakkıydı...

Ama O, devletin kendisine tanıdığı makam aracı, özel koruma, özel konut gibi reddetti. Sade bir vatandaş gibi, sokaktan taksi çevirdi hep... 

Neredeyse dünyanın en zor işlerinden biriydi Erdal İnönü'nün koruma polisliğini yapmak. Çnükü İnönü, koruma polislerini haber vermeden sokaktaki vatandaşın arasına karışır, görenleri şaşırtırdı...

Farklı bir portre çiziyordu. Aslında ise, her siyasi örnek olması gereken bir sadelik sergiliyordu...

Erdal İnönü, bir cuma namazı çıkışında ayakkabısını kendi giyerken...

ATATÜRK HAVALİMANI'NIN EFSANE MUHABİRLERİNDEN FAİK KAPTAN ERDAL İNÖNÜ İLE ANISINI ANLATIYOR;

Devamlı güler yüzlüydü. Hiçbir soruyu cevapsız bırakmaz ve cevapları da ince nüktelerle olurdu. Havalimanı muhabirleri olarak İnönü’yü karşılamak bizim için görevden ziyade keyifti. Fotoğrafta gördüğünüz gibi makam aracı ile beklediğimiz zaman karşımıza taksi ile gelen bir liderdi.

Bir gün inanın karşılamaya gittim. Yan yana yürüyoruz. Ben devamlı lideri olduğu SODEP ile ilgili bir şeyler soruyorum. O devamlı gülümsüyordu. Bir süre eski VİP karşısında oto park içinde döndük durduk. Bir ara Jandarma’nın olduğu bölmeye yöneldi.

Orada da turladıktan sonra son olarak THY’nin oto parkına geldik. Yaklaşık 15-20 dakika sonra nihayet durdu ve bana döndü; “ Yahu sen onu bunu bırak ta ben arabayı nereye koydum. Sabah geldiğimde burada mıydın? Belki hatırlarsın” dedi. Sorduğum soruları unuttum. Başladım gülmeye. Bu sefer bana “ Gülme. İlerde senin de başına gelecek” dedi. İnanın şimdi bazı zamanlar oto parkta aracımı ararken hep sevgili İnönü’yü anarım.
Böyle bir liderdi. Nur içinde yatsın. İnanın böyle liderleri çok özlüyorum...

 

İlgili Haberler