Bir kişi ne yapabilir?
Umudunuzu yitirmemenize hayranız ama toplum almış başını bir çıkmaza doğru sürükleniyor; biz tek başımıza siz tek başınıza ne yapabiliriz? Milyonların yanında üç beş kişinin sözü mü olur, diyenlere bir kişinin neler yapabileceğine dair iki örnek vereceğiz. Birini yıllar önce Türkiye gazetesinde Gürbüz Azak ağabey kaleme almıştı. “Bu kadına dikkat!” diyerek Helana Rubinstein’dan bahseden bir yazı idi.
“Bu kadın unutulması güç bir Yahudi idi” diye başlayan yazı şöyle devam ediyordu:
Gerçi İsrail’de yaşamıyordu ama, Yahudi ırkına, kültürüne toz kondurmazdı. Sadece kendi ırkı için yaşadı, öldü.
90 yaşının üstündeyken Avustralya’da bir gazeteci ile aralarında geçen konuşma şöyle:
“-Bayan Rubinstein... Kadınları süslemek, güzelleştirmek için yetmiş yıldır yüzlerce kozmetik üretiyorsunuz. Dünya güzellik piyasası sizin elinizde. Bunca krem, losyon ve müstahzarın sahibisiniz. Doğru söyleyin, bu yaşınıza kadar hangilerini kullandınız?
Cevaba dikkat:
-Hiçbirini...
Gazeteci şaşkınlık ve dehşet içindedir.
- Anlamadım efendim... ’Hiç birini’ mi dediniz?
- Evet, hiçbirini...
- Niye ama?
- Çünkü kozmetiğin faydasına inanmam...
-Peki ama o halde yetmiş yıldır niye hâlâ imal ediyor ve dünyanın dört bir yanına pazarlıyorsunuz?
Bu cevaba da dikkat:
-Tevrat’ta denir ki: “Bir gün İsrail oğulları simsiyah kuşlara binip, çok uzaklardan vatanlarına dönecekler.
“Peki bunda ne var?” demeyin... 1949 yılında Amerika Yahudileri filolar halinde aylarca ve aylarca İsrail’e göç ettiler. Bütün uçakları çok çok önceden siyaha boyanmıştı... İşte İsrail’i binlerce yıl sonra Filistin’e Helana Rubinstein gibi idealist Yahudiler taşıdı. Bugün Türk milleti ve İslâm dini için dünyada herhangi bir konuda tekel olmuş bir Türk, bir Müslüman var mı?
Gelelim bir kişinin neler yapabileceğine dair ikinci örneğe...
İngiliz ressam j.H. Valdan’ın bir çalışmasında “Maraton”un hikâyesi resmedilir.
Evet, Maraton’un hikâyesi...
Eski İranlılar Yunanlılara devamlı saldırırdı. İsa aleyhisselamın doğumundan 512 sene evvel İranlılar Yunanlılara yine saldırdılar. Limni adası ile Kiklad adalarını zapt edip yerleştiler.
Bu tarihten 22 yıl sonra büyük bir ordu ile Yunanistan’ı istila ettiler ve Atina üzerine doğru ilerlemeye başladılar. Yıldırım hızıyla, Atina’ya 30 kilometre mesafedeki stratejik önemi hayli yüksek Maraton mevkiine geldiler.
İran askerlerini Maraton’da gören bir vatandaş hemen harekete geçti, hiç durmadan koşarak İranlıların Maratona kadar geldiklerini soluk soluğa Atinalılara söyledi, son kelime ağzından çıkar çıkmaz da düşüp öldü. Bu haber üzerine Atinalılar toplanıp Maraton’daki İranlılara saldırdılar ve ülkelerini İran istilasından kurtardılar. Demek ki, bir kişi isterse, vatanını istiladan kurtarma gücüne sahip.
Dünyayı değiştiren fikirler önce bir kişiden neşet eder, sonra topluma mal olur. Keşifler de böyledir. Her durum karşısında herkesin yapabileceği bir şey mutlaka vardır. Biz insan olarak Allah’ın yeryüzündeki halifesiyiz. Allah kâinatı yaratmış ve yarattığı kâinatı insanın emrine sunmuştur. Çocuklarını “Okusun da iş bulsun, aç kalmasın” diye yetiştiren nesiller fıtrata ihanet etmektedirler. Her anne baba önce bozulmuş dünyaya bakacak ve çocuğunu “dünyayı değiştirecek adam” olarak yetiştirecek. Onlara Maraton koşabilecek ve Helana Rubinstein olabilecek bir enerji yükleyecek ki, kendisi mesuliyetten, mensup olduğu millet ve değerler sürünmekten kurtulabilsin... Selam ve dua ile..