Bir kahramanın hatırlattıkları / Yakan Cumalıoğlu

Bir kahramanın hatırlattıkları / Yakan Cumalıoğlu

Yakan Cumalıoğlu'nun yazısı: Bir kahramanın hatırlattıkları

Devletleri kahramanlar kurar, milletleri kahramanlar ayakta tutar. TÜRK tarihinin en eski zaman diliminden günümüze devletimizi ve milletimizi ayakta tutan nice isimsiz kahramanlar var olmuş ve bundan böyle de var olacaktır.

13.10.2024, Kıbrıs Türklüğünün varoluş mücadelesinde inkar edilemez rolü olan (TMT) “Efsanevi Türk Mukavemet Teşkilatının zorlu sınavdan geçtiği 1962-1967 döneminde direnişin lideri, Bayraktarımız, değerli büyüğümüz E.Gnl. Kenan COYGUN’un (Kod: Kemal COŞKUN) ebediyete intikalinin 19. yılı sene-i devriyesinde kendisini bir kere daha rahmetle ve şükranla anıyoruz.

Değerli komutanımız, bayraktarlık görevi sırasında bugün varlığı tescillenmiş KKTC’nin temeline harcı koyan o kahramanlardan biri olarak tarihin tozlu olduğu kadar şanlı sayfalarında yerini almıştır.

Görev yaptığı dönemde oluşturduğu temel yapı bir devletin nasıl kurulacağını veya kurulması gerektiğinin göstergesi idi. Görevi döneminde yaptıklarını hiçbir zaman:

“-Ben yaptım” diye dillendirmedi. Her zaman “-Biz yaptık” diye başarıları perçinlemesini bildi ve anonim bir dille mücahidinin hakkını vererek yüreklendirdi. Örnek davranışlarla safları sıklaştırıp, o mücadelenin karanlık ve umutsuzluk içeren günlerinde güven ve umut kaynağı olmasını bildi.

Söylemlerinde ben, sen, o yoktu. Ama mücadelecilerin tamamını kucaklayan, yüreklendiren biz ve bizler daima var oldu.

Durumdan görev çıkarmasını çok iyi biliyordu. Risk alıp görev yapmaktan hiçbir zaman kaçınmadı. İleri atılıp geri dönmeyen bir liderlik sergiledi.

O yüzdendir ki “Çılgın TÜRK” lakabına layık görüldü.

Komutanlığında efsaneler yarattı, askeri ve siyasi liderlik yetenekleri ile Kıbrıs Türk halkını görülmemiş bir iş birliği ve eşgüdüm içinde, inançlı ve kararlı bir duruma getirdi.

Komutanlığındaki başarısının sırrı; silah arkadaşlarına ve Kıbrıs Türk Halk’ına olan güveni ve inancı yanı sıra silah arkadaşlarının ve Kıbrıs Türk halkının da O’na olan güven ve inancında gizliydi.

Mümkün olmayanı mümkün kılmak, en önemli motivasyon unsuru olarak mücahide benimsetilmiş ve her mücahidin zoru hemen başarırız imkânsız biraz zaman alır fikir ve kararlığı ile pekişmesini, göstermesini sağlamıştır.

Dik ve kararlı duruşu, ketum tavrı liderlik meziyetlerinde en bariz vasıflarındandı. İyi bir aile babası oluşu yalnız ailesine karşı değil çevresine karşıda sevgiyi dağıtmasını ve güven aşılamasını bilmesi en önemli meziyetlerindendi. Gülen gözlerinden sevgi ışıltısı ile kararlılığı ve samimiyeti hemen sezilirdi.

Çok okuyan, saz çalan Türk musikisine meraklı, şarkı söyleyen özellikle güzel zeybek oynayan sosyal yönü de kuvvetli bir değerdi.

Türklük yolunda ülküdaş olmak, Türklüğe, Türk vatanına hizmet için bayraktar olmak her kula nasip olmaz.

Bayraktar sıfatı anlamlı yüce bir kavramdır. TMT’ nin kuruluşunda ve sonrasında görev yapan isimsiz kahramanlara komuta edenlere de boşuna bayraktar ismi verilmemiştir.

Onlar ne yaptıklarını ne yapacaklarını bilen kişilerdi.

Onlar zafer ordusunun isimsiz kahramanları değerli komutanlarımızdılar.

Bugün rahmetle andığımız değerli komutanımız, bayraktarımız E.Gnl.Kenan Coygun bütün bu vasıfları haiz bir değerdi. Bir sanatkâr gibi toplumu işledi şekillendirdi bir direnç abidesini kendisine inanan ve güvenen Kıbrıs Türkü ile zirveye çıkardı.

İkbal gözünde yoktu görevini eksiksiz yerine getirmenin huzuru içinde mütevazi yaşamını sürdürdü ve sırları ile gömüldü.

Bir asker olmanın ötesinde bir dava adamı gibi inisiyatif alıp kararlılıkla yolunda yürüdü. Uluslararası güçlerin Magosa, Larnaka ve Limasol daki yatırımlarında menfaatlerine dokunacak unsurları iyi değerlendirip; ateşi eliyle değil maşayla tutma becerisini gösterip bu güçlerin Rum Yunan oyununu bozması için onların Türkler üzerindeki baskısını kaldırmalarını sağlayıp Adaya gizlice çıkartılmış Yunan birliklerinin ve Grivas’ın adadan geri gönderilmesini sağladı.

Bir gün gelir tarih bu karanlıkta kalan başarılı girişimi bütün çıplaklığı ile gözler önüne serecektir.

1966 Nisanında Köfünya bölgesine Kovanbeyi (Tabur komutanı) olarak atanmış olan Üsteğmen Hasan Basri ATAR (kod adı: Günay Beyin ) bir komplo sonucu vurularak şehit edilmesinde; anında inisiyatif kullanarak belindeki silahını çıkarıp, kendisi gibi çılgın bir Türk olan Teğmen Recep BOZDAĞ’a (Kod adı Ringo ÇETİN) vererek gereğini yerine getirmesi emir ve talimatıyla bölgeye intikalini sağlamıştır .Korkusuz duruşu, ölümü göze alışı bu mücadelede başarılı olma yolunu açmıştır.

Anavatana döneceği zaman uluslar arası hava alanından silahsız çıkış yapmasını talep eden Rumlara :

“-Onuruyla geldiğini onuruyla çıkacağını dolayısıyla silahını bırakmayacağını ve müdahale olursa silahını kullanmakta tereddüt etmeyeceğini” bildirmişti. Dediği gibi oldu silahını teslim etmeden adadan ayrıldı.

O Mustafa Kemal’in bir askeri idi. Asker gibi yaşadı, asker gibi şerefi ile hayata veda etti. Gerçek Kenan COYGUN söylediklerinden çok sustuklarında saklıydı. Bir direniş komutanının asla konuşmaması gerektiğine inanırdı. Öyle de yaptı.

Türk Mukavemetçileri, Mücahitler ve Kıbrıs Türk’ü ebediyete intikalinin 19.senei devriyesinde komutanımızı şükranla ve rahmetle anıyor, sevgi ve saygıyla yadediyoruz.

Rahmetli komutanımız tarihin şerefli sayfasında yerini almıştır.

Vatan Sağ olsun!...