Bir kadın Genel Başkan olarak Akşener
Sosyal medya hesaplarında kendisini 'Türk Milliyetçisi, Ülkücü, eş, anne, babaanne, kadın ve çocuk hakları savunucusu, sokak canlıları gönüllüsü' olarak tanıtan Merâl Akşener Milliyetçi Hareket Partisi'ne Genel Başkan Adayı değil yalnızca… Yüzünden hiç eksik etmediği zarif tebessümüyle Genel Başkanlık makâmına aynı zamanda bir zârâfet, bir terbiye, bir letâfet, bir samimiyet taşıyacak ve bunu bir 'kadın' olarak yapacak… Kendi tanımlamasıyla 'eş, anne, babaanne ve kadın' olarak…
Genel Başkanlık makâmında 18 yıldır sergilenen, eski tâbirle 'kerih'ü menzâr' portrenin yerini mütebessim, kibar ve lâtif bir portre alacak; bir kadın Genel Başkan olarak…
Toplumun her kesimiyle ve her zeminde konuşacak, hâlleşecek, sohbet edecek, dert dinleyecek, tasaya ortak olacak, düğünün halayına girecek bir samimiyet makâmına oturacak; bir kadın Genel Başkan olarak…
28 Şubat döneminde dirâyetin ve liyâkatin sınavından geçtiği ilkeli cesur duruşuyla ülkenin bölünmez bütünlüğünün, kırmızı çizgilerinin, millî hassasiyetlerinin, devletin mehâbetinin kararlı savunucusu olacak; bir kadın Genel Başkan olarak…
Ülkücülerin ne kendilerinin ne de seslerinin ulaşamadığı bir odada yalnız başına ya da âvânesiyle birlikte oturan değil, ulaşılabilir, konuşulabilir, dinleyen, kulak veren, dikkate alan, istişâre eden, müeddep tenkide açık, kürsüleri kapamayan, pravdist bir tek ses değil, bir kadro hareketi olan ülkücülerin ablası ve Genel Başkanı olacak; bir kadın olarak…
Zamanını ve mesâisini tespihlere, yüzüklere ve klasik arabalara değil, Ülkücü Hareketin ve Türk Milliyetçiliğinin başarılarına teksif edecek; bir kadın Genel Başkan olarak…
Silsile-i merâtipte tek kriteri liyâkat ve adâlet olacak, hiçbir partilinin kariyerini ve kaderini iki dudağı arasına hapsetmeyecek, kin tutmayacak, kıymet bilecek ama hesap da sorabilecek bir kararlılığın Genel Başkanı olacak; bir kadın olarak…
Hareketi şahsen kendileri değil, prensipleri, dürüstlüğü, hassasiyetleri, kuralları, vatanseverliği, milliyetçiliği, ülkücülüğü, devlet telâkkîsi, ciddiyeti ve adâleti yönetecek, hiçbir partili kendisini güçsüz hissetmeyecek, hiçbir partili kendisini âciz hissetmeyecek, hiçbir partili kendisini mahçup hissetmeyecek, Ülkücüleri ve Türk milliyetçilerini hiç mahcup etmeyecek, bir kadın Genel Başkan olarak…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, Adana Karataş yolu üzerinde Yüntaş iplik fabrikasında işçi olarak çalışan ve buradaki MİSK'e bağlı sendikanın kadın işçiliği temsilciliğini yaparken, 12 Haziran 1980 günü 31 yaşında evine gelen komünist militanların kurşunlarıyla şehit olan ülkücü Ayşe Çetinkaya gibi…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, Konya'nın Karapınar ilçesine bağlı Emirgazi kasabasında Lise'nin tarih dersi öğretmenliğini yapan Ülkü-Bir mensubu babası ve ev hanımı olan annesi ile birlikte Konya'da, bindikleri dolmuştan bir grup komünist militan tarafından indirilerek, ailece dövüldükleri sırada başına aldığı tekme darbeleriyle şehit olan ülkücü ailenin iki yaşındaki kızı Bilge Özsoy gibi…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, 25 Haziran 1980 tarihinde İstanbul Rami'de bulunan evlerine baskın düzenleyen komünist militanların kurşunlarıyla kocası ve kızıyla birlikte şehit olan İstanbul Gaziosmanpaşa MHP kadın kolları başkanı ülkücü Fahriye Altınok ve kızı Nilgün gibi…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, 27 Ağustos 1980 tarihinde Adana'nın Şehit Duran mahallesinde evlerine gelen komünist militanların kurşunlayarak şehit ettiği ülkücü Figen Çöktü gibi…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, 17 Nisan 1978'de, evlerine gelen bir paketin patlamasıyla kayınpederi Hamit Fendoğlu ve 2 çocuğu ile birlikte 8 aylık hâmileyken şehit olan ülkücü Hanife Fendoğlu gibi…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, Adana MHP kadınlar kolu başkanıyken 16 Ağustos 1980 tarihinde komünist militanlar tarafından evine düzenlenen baskında vurularak ağır yaralanan, uzun müddet tedâvi gördükten sonra kurtarılamayan ve şehit olan ülkücü Mürüvvet Kekilli gibi…
Merâl Akşener bir kadın… Tıpkı, 14 Eylül 1979 tarihinde Gaziantep'te bölücü militanlar tarafından arabası kurşunlanarak şehit edilen ve halk arasında Lokman Hekim olarak tanınan yardımsever ülkücü Bercis Seden gibi, Erzincan'da evine atılan bombayla paralanarak şehit edilen ülkücü Fatma Yıldırım gibi, Urfa'da banka çıkışı kurşunlanarak şehit edilen ülkücü Nihâle Çizmecioğlu gibi…