Bir İttihâdçı bakışıyla II. Meşrutiyet günleri

Bir İttihâdçı bakışıyla II. Meşrutiyet günleri

Yakın siyâsî tarihimize damgasını vuran İttihâd ve Terakki Partisi'nin önemli isimlerinden Babanzâde İsmail Hakkı Bey'in biyografisi dünden bugüne demokrasi tarihimizle ilgili önemli bilgileri de gün ışığına çıkartıyor.

Hüseyin Özdemir tarafından kaleme alınan "Demokrasi Tarihimizde İttihâd ve Terakkili Yıllar / Babanzâde İsmail Hakkı Bey'in Penceresinden" başlıklı çalışma yirminci yüzyıl Türk siyâsî tarihinin en çok tartışılan partisi İttihâd ve Terakki'nin en önemli isimlerinden Babanzâde İsmail Hakkı Bey'i merkeze alarak demokrasi ve onunla irtibatlı müesseselerin ülkemizdeki tarihî serüvenlerine odaklanıyor. Dört bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde Babanzâde İsmail Hakkı Bey'in biyografisi oluşturulmaya çalışılmış. Babanzâde İsmail Hakkı'nın fikir ve siyâsî tarihimiz içerisinde tuttuğu yeri kısmen de olsa belirleyebilmek için II. Meşrûtiyet dönemi olarak adlandırılan 1908-1918 arası süreç, kendisini doğuran süreçle birlikte ele alınmış. Üçüncü bölümde, ikinci bölümdeki başlıklar paralelinde Babanzâde İsmail Hakkı'nın görüşleri, geniş iktibâslar ve onlara eşlik eden yorumlarla res­medilmiş. Meşrûtiyet'in meşrûluğu, istibdâda mukabil inkılâp, seçim ve siyâsî partiler, basın özgürlüğü, kamuoyunun meşrûtiyetten beklentileri, çoku­luslu yapıda demokrasiyi sürdürmenin zorluğu, yürütme, yasama ve bunlar arasındaki denge, yargı gibi demokratik bir devletin temel organları ve bunların Osmanlı Devleti'ndeki işleyişi, memurlar ve askerlerin demokrasideki yeri, fikir akımları gibi konular da bu bölümde İsmail Hakkı Bey'in penceresinden de­ğerlendirilmiş. Dördüncü ve son bölümde ise Babanzâde'nin üçüncü bölümde bahsedilen görüşleriyle ilgili değerlendirmeye yer verilmiş. Ayrı bir bölüm ol­mamakla birlikte kronolojik süreci kontrol edebilmek için metnin sonuna, ele alınan konularla ilgili olarak bir kronoloji cetveli de eklenmiş. Kitaptaki konu başlıkları şöyle: 

*Babanzâde İsmaIl Hakkı /Ailesi /Eğitimi /Gazetecilik ve Siyasi Kariyeri /Eğitimci ve Yazar Kimliği *Meşrûtiyet Süreç ve Kurumlarına Toplu Bakış /Yeni Bir Toplumsal ve Siyasi Örgütlenme Arayışı: Meşrûtiyete Doğru /Hâkimiyet-i Milliye Kavramı ve Meşrûtiyete Giden Yol /Meşrûtiyet'in Meşrûiyet Arayışı /II. Meşrûtiyeti Doğuran Sosyo-Ekonomik ve Siyasi Süreç /II. Meşrûtiyet Dönemindeki Siyasal Gelişmeler /Siyâsi Partiler /Siyasi Muharebenin Ön Cephesi: Gazeteler /Meşrûtiyet Kurumları /Meclis-i Umûmî /Meclis-i Umûmî ve Denetim Mekanizmaları /Kanun-ı Esâsî /Padişahın Konumu /Yürütme, Yasama,Yargı /Kanun-ı Esâsî'de 1909 Ta'dilâtı *Babanzâde İsmail Hakkı'nın Tanin Yazılarında Meşrûtiyet ve Kurumlarına Dair Tefekkürü /Meşrûtiyetin İslami Dayanakları /İstibdâd-İnkılâp /Hâkimiyet-i Milliye ve Tezâhürü /Seçim ve Siyasi Partiler /Basın Özgürlüğü /Kamuoyunun Meşrûtiyetten Beklentileri /Çokuluslu Yapıda Demokrasiyi Sürdürmek /Güçler Dengesi /Memurlar ve Politika /Ordu ve Politika /Meclis-İ Mebûsân'da Fikir Akımları *Değerlendirme ve Sonuç /Meşrûtiyet'e İlişkin Kronoloji Cetveli

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

***

Cumhuriyet'in emekleme günleri

Yıl 1925, Cumhuriyet henüz ilan edilmiş ve bütün Mevlevî tekkeleri kapatılmış; Galata Mevlevîhânesi'nin aşçı dedesi Âlî Dede, kapatılış kararıyla beraber işsiz kalmıştır. Hem Çanakkale hem İstiklâl savaşı gâzisidir, vatanı kurtarmışlardır ama kendisi işsiz ve yuvasızdır artık. Eşi Mehpâre hanımın öğretmenlik diplomasını çeyiz sandığından çıkararak onun memleketine giderler.

Roman böylece başlar. İttihatçı, Türk Ocaklı Âlî Dede bu ücra Anadolu vilayetinde de milletinin yardımında olacaktır. A. Yılmaz Soyyer bu romanında öncelikle Mevlevîliği tartışmakta. Kendisi Mevlevî dostlarının biraz şaşıracaklarını, bu eserle bir tür "at sinekliği yapmak" istediğini belirtmekte; onları rahatsız etmek, uyandırmak arzusunda. "Klasik metodlarla yetişmiş Tasavvuf ehli bu tartışmaları yapamaz, ancak bir sosyolog yapmaya cesaret edebilirdi bunları, henüz ucundan kıyısından başladım, devam etmeliyim" sözleriyle hedeflerini koyuyor ortaya…

A. Yılmaz Soyyer; Türk Ocaklarını, dâhilî ve hâricî düşmanları, felsefeyi, kısacası çok şeyi tartışıyor bu romanında… Romanın başkahramanı Âlî Dede… Yüzbaşı Nejat ve felsefe öğretmeni Nesrin de iki mühim şahsiyet. Esere damgasını vuran karşılıksız, ölümüne bir kara sevdayı hiç öyle yabana atmamak lâzım. Bir solukta zevkle okunacak akıcılıktaki roman toplumumuzun Cumhuriyet'le başlayan devrim ve değişim dönemine de ışık tutuyor.

Post Kitap Tel:(0212) 512 70 20

***

Yedi tepeli dünya güzeli

İstanbul'u sevmekle başladı her şey... Bu sevgiyle yaşayan otuz dört kişinin yüzlerce anısını gün ışığına çıkarma arzusu ile devam etti. Onların şahitliklerinin izinde şehrin dokusunu, tadını, kokusunu, sesini, yapısını, insanını, yemeğini, suyunu, havasını tanıtma ve anlatma yolunda bir serüven başlamış oldu. Bu serüvene eşlik etmek isteyenler, Neşe Mesutoğlu imzasını taşıyan "İstanbul Hayalden Gerçeğe Sözden Yazıya" adlı kitapta; Ahmet Ümit'in "İstanbul'u Savunma Derneği" hayalini, İlber Ortaylı ile Kerem Görsev'in "zaman makinesinde İstanbul'u dolaşma" isteğini, Çetin Altan'ın "2112 yılı İstanbul'unu, Ara Güler'in kendisini "İstanbul'un simgesi" ilan edişini, Ediz Hun'un "eski Yeşilçam filmlerindeki mekânları" anlatışını, Anjelika Akbar'ın "İstanbul'un sesi"ni yorumlayışını, Ayhan Sicimoğlu'nun "büyük İstanbul otoparkı" projesini, Artun Ünsal ve Mehmet Yaşin'in "İstanbul'un unutulmaz lezzetleri peşinde, mekânlar" ile ilgili tüyolarını, Aydın Boysan'ın "İstanbul ve balık" hakkındaki engin bilgisini, Emre Kongar'ın kızlarına "İstanbul'da güvenli seyahat" hakkındaki tavsiyelerini bulacaklardır.

Ayrıca okurlar; Buket Uzuner, Semavi Eyice, Hıfzı Topuz, Güngör Uras, Soli Özel, Muazzez İlmiye Çığ, Mihail Vasiliadis, Rıfat Bali, Samim Akgönül, Garo Mafyan, Erol Deran, Giovanni Scognamillo, Sami Kohen, Natali Gökyay, Mehmet Gürs, Serdar Gülgün, Hüseyin Dirik, Komet, Geveze, Turgay Artam, Nazan Ölçer ve Deniz Ülke Arıboğan gibi isimlerin değerlendirmeleriyle anılarına da tanık olacaklar.

Röportajları yapan Neşe Mesutoğlu, Saint Benoit Fransız Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi mezunudur. Aynı üniversitede "medya araştırmaları" üzerine yüksek lisans yapmıştır. Meslek hayatına öğrencilik yıllarında Milliyet gazetesi dış haberler bölümünde staj yaparak başlamış, Milliyet Cadde ekinde "İstanbul röportajları" bölümünü hazırlamıştır.

Pozitif Yayınları Tel: (0212) 528 80 35

***

Destanın kahramanı

Kendine özgü yazma tekniği ve tarzıyla dikkat çeken Vehbi Bardakçı'nın kaleme aldığı, "Devrimin Ayak Sesleri" adlı roman, Sofya-İstanbul arasında tren yolculuğuyla başlıyor. Çanakkale Savaşları, Milli Mücadele, Cumhuriyet ve devrimlere kadar olan süreç romanda ayrıntılarıyla ele alınıyor. Fakat bütün bu süreçte Mustafa Kemal'in sadece askerî dehası ve dünya emperyalistlerine karşı onurlu direnişi anlatılmıyor, onun duygusal ve özel dünyası da bir sanatçı duyarlılığı ve inceliğine eşlik eden akıcı bir üslupla, ustaca işleniyor.

Ozan Yayıncılık Tel:(0212) 511 93 95

 

 

 

 

***

O'nu yok sayamayız

Mustafa Kemal Atatürk ve mücadelesini tanıtmak amacıyla kaleme aldığı "Atatürk'ün Hikayesi" kitabı hakkında Ertuğrul Sertbaş şunları söylüyor: Tarihte "keşke"ye yer yoktur. Tarihin bir dönemini de silemezsiniz. O dönem de sizin tarihinizdir. Mustafa Kemal ve dönemi bir başkasının değil bizimdir... Tarihimizin bir safhasıdır. Ne aşırı yüceltmekle bir yere varabiliriz, ne de Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı dönemi "90 yıllık ara dönem" diyerek yok sayabiliriz. Millî Mücadele bizim millî mücadelemizdir; başkasının değil.

Bilgeoğuz Yayınları Tel:(0212) 527 33 66