Bir iftar duası

Ramazan-ı Şerif’te mahyalar gök kubbeyi, ayetler, hadisler ve vecizelerle süslüyor.
Kandiller yanarken, fakir-fukaradan en varlıklısına kadar, müminler, duaların eşliğinde hurma veya zeytin tanelerinin yanında, bir yudum su ile iftarı başlatıyor. Belki de Ramazan-ı Şerif’lerin en “manalı” taraflarından birini iftarlar, özellikle toplu sofralar teşkil ediyor. Gerçekten de, iftarlar dualarıyla, âdetleriyle, gıdalarıyla, heybetiyle “kutsal bir tören” i andırıyor.
Her yıl olduğu gibi, bu Ramazan-ı Şerif’te de ard arda iftar sofralarında konuk olmanın hazzını duyduğumuzu açıkça belirtmemiz icap ediyor.
Kadir Eriş ağabeyimizin bu Ramazan’da yine aynı mekânda verdiği mutat iftarı belirtmemek mümkün olmuyor.
Birbirlerini asla unutmayan dostlar bir araya gelirken, Kadir Eriş’in candan ev sahipliği ve sıcak konuşmasının iftar davetine, bambaşka bir “heyecan” getirdiğini de söylemek gerekiyor.
Sevgili Fatih Saraçoğlu’nun “geleneksel” hale gelen iftar yemeğine, başka bir sofrada hazır bulunmam mutlaka gerekli olduğu için bu yıl katılamamanın burukluğu geçmiyor.
Bayegan’ın verdiği iftar yemeğinde ise, gazeteci arkadaşım Engin Köklüçınar’ın okuduğu dua yine gönülleri feth etmiş bulunuyor.
İşte duadan birkaç paragraf:
“Nefret olan yere / Sevgi...
Kırgınlık olan yere / Af...
Şüphe olan yere / İman...
Karanlık olan yere / Işık...
Üzüntü olan yere / Neşe tohumları ekelim...
Pir Sultan Abdal: Cehennemde ateş yoktur / Her insan ateşini / Bu dünyadan götürür / diyor...
Elimizde ateşimiz olmadan / Huzuruna gelmemizi bizlere nasip eyle...
Ulu Allahım /
Ve bizi kimseye / Muhtaç etme / Yüce Rabbim...
Ülkemizin kurtarıcısı ve Cumhuriyetimizin kurucusu / 20. asrın en büyük insanı /
Mustafa Kemal Atatürk için...
Bu vatan uğruna / Can veren şehitlerimiz için...
Ve bizleri doğruluğa / Senin yoluna / Sevk eden dinimizin büyük Peygamberi /
Hazreti Muhammed / Başta olmak üzere...
Bütün Peygamberlerimizin / Aziz ve mübarek ruhları için...
Hep beraber / Dua edelim...
Fatiha okuyalım..”
Bu arada, İstanbul’un çeşitli semtlerinde kurulan muazzam iftar çadırlarının, bu Ramazan’da da rağbet gördüğü dikkati çekiyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, Allah rızası için tutulan oruçların, ister lüks bir otelde, ister bir çadırda veya mütevazı bir mekânda kurulan iftar sofralarının bereketi insana bambaşka bir haz veriyor.
Okunan dualar, duyulan şükür gerçekten de iftar sofralarını kutsal hale getiriyor.

Yazarın Diğer Yazıları