Bir gün bir uyanmışsınız kumpasçılar görevde!
Dün kaldığımız yerden devam edelim.
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "HSK 1. Dairesi'nin, gazeteci Merdan Yanardağ'ın, 'Ergenekon' etiketli kumpas davası hâkimleri hakkındaki şikayetini, 'görevi kötüye kullandıklarına dair somut delil olmadığı ve yargılamanın hâkimlerin takdir hakkı kapsamında yapıldığı' gerekçesiyle reddetmesinin yanlış anlaşılmaya sebep olmaması için" yaptığı açıklamada, davanın başından itibaren yapılan itiraz ve şikâyetlerin akıbetini paylaştıktan sonra, "Ergenekon soruşturmasında görev yapan hâkim ve savcılar hakkında hali hazırda farklı konuları içeren 41 ayrı disiplin soruşturması"nın devam ettiğini bildiriyor ama Yanardağ'ın "verdikleri kararın geçersiz sayılmasını" talep ettiği hâkimler üzerinden gidersek;
- Hasan Hüseyin Özese, meslekten ihraç edildi ve FETÖ'den tutuklu.
- Hüsnü Çalmuk, meslekten ihraç edildi ve FETÖ'den tutuklu.
- Sedat Sami Haşıloğlu, meslekten ihraç edildi ve firari.
- Fatih Mehmet Uslu, meslekten ihraç edildi ve FETÖ'den tutuklu.
- Ercan Fırat, meslekten ihraç edildi, tutuklandı şimdi tutuksuz yargılanıyor.
Bu kişiler zaten meslekten ihraç edilmişler, ne disiplin soruşturması?
Kaldı ki, mağdurların talebi "tescilli" durumdaki hukuksuzlukların bir kere daha tescillenmesi değil; bu "hukuksuzluklar"ı yaptıkları davadaki kararlarının geçersiz sayılması!
***
Kendisi de Balyoz kumpası mağduru olan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz'la da konuştuk konuyu. En çok sorulması gereken soruyu sordu:
"HSK, zaten kumpas davalarında 'özel yetkiyle' görev almış bu hâkim ve savcıları meslekten atmadı mı?
Bunu yaparken de, başta 'Çatı Davası' olmak üzere FETÖ davalarında ortaya konan argümanları temel almadı mı?
Şimdi nasıl oluyor da, "hâkim" olarak tanımadığın için meslekten attığın bu kişilerin "hâkim olarak yetkileri"ni tanıyorsun?"
"Kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar" diyen Yavuz, bu kişilerin yargılandıkları davaların hiçbiri "kumpas"taki paylarından dolayı açılmadığı için hayli kaygılı:
"Bakın bir yandan FETÖ'yle mücadele ediyorsunuz, diğer yandan Yargıtay hâlâ Balyoz mağduru 7 kişi hakkındaki kararı onaylamıyor; neyi bekliyor? Hâlâ Balyoz ve diğer davaların hâkim, savcı ve medya uzantılarıyla ilgili dava açılmadı. Bir Bakırköy'de Ergenekon'la ilgili yazılmış iddianame var, onun da devamı gelmedi. Ergenekon Davası hâlâ sonuçlandırılmadı. İlker Başbuğ'un dosyası ayrıldı, Cumhurbaşkanlığında; hâlâ AYM'ye gidip gitmeyeceği belli değil. Bu ikircikli tutumların tamamı FETÖ'ye yarıyor. Kumpas davalarının duruşma savcılarından Savaş Kırbaş, bunlara dayanarak, yargılandığı davada "daha Balyoz'un ne olduğu belli değil, Yargıtay onaylamadı" diye savunuyor kendisini. Balyoz'un mahkeme başkanı hâlâ "Biz o davada haklıyız" diye savunuyor kendini yargılandığı FETÖ davasında! Haklarında kumpastan dolayı açılmış dava olmadığı için söyleyebiliyorlar bunları! Bu kişilerin önce kumpastaki suçlarından yargılanıp cezalandırılmaları; ondan sonra da bunun örgüte bağlanması gerekiyordu. Bu yapılsaydı, BM Keyfi Tutuklamalar Komisyonu gibi uluslararası alanda da bu davaların "sahte" olduğunu kabul etmiş birçok otorite varken oradan çok daha kolay yürüyebilirdiniz. Şimdi, bunların hiçbiriyle suçlanmayıp,"soyut" iddialarla yargılandıkları için ileride bir gün mesleğe geri dönmeleri bile söz konusu olabilir!"
***
Yavuz, bu kaygılarında yalnız da değil.
Önceki gün TBMM'de CHP Milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Utku Çakırözer ve Teoman Sancar ile birlikte basın toplantısı düzenleyen kumpas mağdurlarının tamamında hasıl olmuş durumda aynı kanı. "FETÖ'cü savcı ve hâkimler hakkında bizzat mahkeme kararlarına yansıyan suç duyurularının gereğinin henüz yerine getirilmediğinden, çoğu suç duyurusunun sümen altında bekletildiğinden, hiçbirinin yaşam haklarını çaldıkları insanlara karşı işledikleri suçlarla yargılanmadığından ve başta Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve Ağır Ceza Mahkemeleri olmak üzere bu şahıslar hakkında örgüt suçlaması içerenler dışındaki iddianamelerin kabul edilmediğinden yakınan mağdurlar "Bu iddianameler ve bu yöntemlerle devam ettirilen yargılamalardan çıkacak sonuç, yargıdaki FETÖ tetikçilerinin muhtemelen kısa sürede serbest kalmaları olacaktır" diyorlar.
***
Ki aslen, en iyi HSK Başkanvekili Yılmaz anlamalı ve en çok o gidermeye çalışmalı bu endişeleri. Zira, "Yargıda FETÖ bitti diyemem" itirafının sahibi kendisi değil mi?