Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Abdullah ÖZDOĞAN
Abdullah ÖZDOĞAN

Bir garip seçim komploları...

Siyasetin yüzü de tarzı da değişti.
Eskiden Demirel, Ecevit ve Erbakan üçlüsünün arasında yaşanan o güzel ve zekâ dolu tartışmalar, şimdilerde yok.
Yakın zaman siyasi portrelerine bir bakın veya aklınıza getirin.
Kürsüler küfür merkezleriydi.
Daha kısa bir süreçte ise dosyalı muhalefet başladı.
Daha önce adından bahsedilen kırmızı klasörler, kırtasiye savaşlarının başlangıcı oldu ve Başbakan’ın “O dosyalardan kırtasiyecilerde çok var” sözüyle son buldu.

* * *

Dikkat edin, son on günde muhalefet ve propaganda savaşları başka bir yöne kaymaya başladı.
Bunun ilk fitili, CHP seçim otobüsüne binmeye çalışan çarşaflı CHP’liyle başladı.
O bayan, her ne kadar CHP’nin çarşaf açılımının ne kadar yüzeysel ve sahte olduğunu kanıtlamak için bu hareketi yaptığını söylese de, AKP’ye malzeme oldu.

* * *


İkinci ‘değişik’ seçim arenası operasyonu ise, AKP mitinginde açılan ‘Hoş geldin Padişah
1. Erdoğan’ pankartı oldu.
AKP’li kurmaylar, bunu bir provokasyona bağladı.
Çünkü bu ifade, Türkiye ve dünya basınında yer alan ‘Erdoğan padişah gibi davranıyor’ eleştirilerini pekiştirecek nitelikte malzeme verdi kullanmaya niyetli ellere.

* * *


Ve çok az kişi tarafından bilinen üçüncü hareket.
7 Mart Cumartesi günü, İzmir Büyükşehir Belediyesi binası önünde, çok sayıda bayan toplandı.
Çoğu, İzmir’in fakir semtlerinden geliyordu.
Orada bulunmalarının sebebi ise, semtlerinde belirli kişiler tarafından çıkarılan ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde her kadına 250 TL dağıtacak’ söylentisiydi.
Aslında böyle bir şey yoktu.
Amaç, belediyenin önünde kadınların toplanması, verileceği dedikodusu yayılan 250 TL’leri de alamayınca isyan ederek CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne tepki göstermelerinin sağlanmasıydı.
Bu ‘operasyon’, bir anlamda da başarılı oldu.
Belediye yetkilileri bu bayanları yatıştırmakta çok zorlandı.
Çünkü bunların birçoğu, 250 lira almak için muhtarlıklara hücum etmişler ve 5 TL vererek ‘yoksul’ belgesi almışlardı.

* * *


Tabii sabotajlar rakip partilerle de sınırlı değil.
İkinci defa aday gösterilmeyen bazı belediye başkanları, aynı partiden aday gösterilen bir başka adayı baltalamak için de uğraşıyor çoğu yerde.
Mesela, ilçe esnafına akla hayale gelmeyecek kapatma cezaları vererek bu süreçte kendi partisinin adaylarını yaralıyor.
Bunları da bir başka yazıda konuk edelim ve gülelim.

Yazarın Diğer Yazıları